Çocukların, cinsel taciz ve suç kurbanlarının, travmatik olayların kurbanları ve hayatta kalanların fotoğraflarının veya videolarının çekilmesi ve kullanılması konusunda daha fazla duyarlılık gösterilmelidir. 
Çocuklarla ilgili suçlarda ve cinsel saldırılarda sanık, tanık ya da mağdur (maktul) olsun, 18 yaşından küçüklerin fotoğrafları, görüntüleri veya kimlikleri, açık kamu yararı olmadıkça yayınlanmamalıdır.
  Çocuğun kişiliğini ve davranışlarını etkileyebilecek durumlarda, gazeteci, bir aile büyüğünün veya çocuktan sorumlu bir başkasının izni olmaksızın çocukla röportaj yapmamalı veya görüntüsünü almaya çalışmamalıdır. 
Üzüntü, sıkıntı, tehlike, yıkım, felaket ya da şok halindeki insanlar söz konusu olduğunda gazetecinin olaya yaklaşımı ve araştırması insani olmalı ve gizliliklere uyularak duygu sömürüsünden kaçınılmalıdır. 
Başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunmalıdır.  
Milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan tüm ulusların, tüm halkların ve tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanımalı. İnsanlar, topluluklar ve uluslararasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınmalı.  
Bir ulusun, bir topluluğun ve bireylerin kültürel değerlerini ve inancını veya inançsızlığını doğrudan saldırı konusu etmemelidir.  Gazeteci; her türden şiddeti haklı gösterici, özendirici ve kışkırtıcı yayın yapamamalıdır. 
Açık kamu yararı olmadıkça ve olayla doğrudan ilgisi, bağlantısı bulunmadıkça, bir insanın davranışı veya işlediği suç, onun ırkına, milliyetine, dinine, cinsiyetine, cinsel eğilimine, hastalığına veya fiziksel, zihinsel özürlü olup olmamasına dayandırılmamalıdır. Kişinin bu özel durumu, alay, hakaret, önyargı konusu yapılmamalıdır.
Fotoğraf çekimleri rahatsızlık vermeyen savunmasız kişilerin ve şiddet kurbanlarının veya hayatta kalanların acılarını deşmeyen bir mesafeden yapılmalıdır. 
Trajediden etkilenenlerin özel yas ve acı anlarında duyarlı davranılmalı, merhametli olunmalıdır. 
Gazeteci, kamuya mal olmuş bir şahsiyet bile olsa, halkın haber alma, bilgilenme hakkıyla doğrudan bağlantılı olmayan hiç bir amaç için, izin verilmedikçe özel yaşamın gizliliği ilkesini ihlal edemez. 
Büyük bir suç yahut yolsuzluk üstüne araştırma ve yayınlarda,  toplumu kötü etkileyici bir tutumla ilgili araştırma ve yayınlarda, Toplumun güvenliğinin veya sağlığının korunmasına ilişkin yayınlarda; ilgili kişinin sözleri yahut eylemleri sonucu halkın yanılmasının, yanıltılmasının veya yanlış yapmasının engellenmesi gibi durumlarda özel hayatın gizliliği söz konusu olmayabilir. Bu durumda dahi,  dahi, özel hayatın kamuya açılan kesiti mutlaka konuyla doğrudan ilgili olmalı. 
Gazeteci, yayınlanmış her yanlışı en kısa sürede düzeltmekle yükümlüdür. Gazeteci, istismar edilmemesi, kötüye kullanılmaması ve kabul edilebilir boyutlar ile biçimde yapılması kaydıyla, cevap hakkına saygılı olmalıdır. Tekzip ve cevap hakkı gibi zorunlulukların dışında da, yanlışları düzeltmeli ve özeleştiri yapmalıdır.
Gazeteci, kendisine güvenilerek verilmiş bilgilerin, belgelerin kaynaklarını, kendileri izin vermediği sürece, mesleki gizlilik ilkesi uyarınca, hiç bir şekilde açıklamaz.
Gazeteci, kendi çabasıyla elde etmedikçe, bir kaynağın verdiği bilgi veya belgenin yayınlanma tarihi konusundaki isteğe uymalıdır.  
Gazeteci, röportaj, haber, yorum veya görüntü, yayın şekli ne olursa olsun, hazırlığını yayın organındaki sorumlular dışında, kaynağı da dâhil kimsenin denetimine vermemelidir. Gazeteci, açıklanmaması kaydıyla verilen bilgiyi ve sarf edilen sözleri yayınlamamalıdır. 
Kaynağı bilinmeyen bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinde şüpheci davranılmalı, titizlikle soruşturulmalıdır. Doğru olmayabileceği bilinen haber,  diğer medya kuruluşlarına sızdırılmış olsa bile, rekabetten galip çıkmak belirleyici bir faktör olmamalıdır. Gözetilmesi gereken faktörler doğruluk ve gerçek olmalıdır.