İnterneti olumlu yönüyle bir bilgisayar ağının ötesinde insanları ve insanlığın düşünce ve kültür ürünlerini kapsayan bir ağ olarak düşünebiliriz. 

Şu anda 1,5 milyara yakın kimse internet üzerinde bulunuyor.  600 milyona yakın bilgisayar alan adı sisteme kayıtlı.  Kişisel veb / günlük sayısı 60 milyonu geçmiş. 

İnternet aracılığıyla kütüphaneleri, gazete ve dergileri, TV'leri, müzeleri, laboratuvarları, sergileri, konser salonlarını hâsılı insanlığın kültür mirasını paylaşmak mümkün. 

İnternet bilişim, bilgi teknolojileri ve İnternet, insanlığı yeni bir toplum biçimine taşıyan, tetikleyen ve temsil eden iç içe geçmiş araçlar bütünü oldu.  

En çok gazete okuyanlar Norveçliler. Norveçliler ve Japonlar, her gün, 1000 kişi başına sırasıyla 684 ve 646.9 gazete satışıyla dünyanın en çok gazete okuyan ulusları. Arkasından, her bin kişiye 590 gazete satışıyla İsveç ve her bin kişiye satılan 524.2 gazeteyle Finlandiya geliyor.

Dünya Gazeteler Birliği'nin (WAN) toplam 208 ülkeyi kapsayan verilerine göre gelişmiş ülkelerin neredeyse tamamında gazeteler tiraj kaybediyor. 

Avrupa Birliği (AB) çerçevesindeki 15 ülkeden 13'ünde de son beş yıl itibariyle tiraj kaybı yaşandı. Tiraj kaybı yaşayan ülkelerden biri de Türkiye. Son beş yılda yüzde 40 tiraj kaybetti. ... 

Yirmi, yirmi beş yıl önce, "bilgisayar gazetesi" bir düş, bilim kurguydu. Kısa zamanda gerçek oldu.  İnsanlar evde otururken bilgisayarlarının tuşlarına dokunarak, gazetelerini okumaya başladılar.  İnternete uyumlu televizyonunuzun karşısına geçip istediği haberi zahmetsizce okuyabiliyor. Oysa 21. Yüzyıla girilmeden gerçekleşmesi düştü.

Yirmi Beş otuz yıl öncekinin düşü bugün gerçek. Beş on yıl sonrasında yaşayacaklarımızı tahmin etmek için düş kurmaya gerek yok.  Geleceğimizi teslim alacak kuşakların hali apaçık görülmekte.

Dünya genelinde genç kuşaklar X, Y, Z kuşakları olarak adlandırılıyor.

X nesli, 48, en genci 34 yaşındadır. X nesli kurallara uyumlu, aidiyet duygusu güçlü, otoriteye saygılı, sadık, çalışkanlığa önem veren bir kuşak olarak tanımlanıyor. X kuşağı yeniliklere adapte olmaya çalışırken, bir yandan sabırla iş hayatlarında kademe atlıyor; Ülkemizin %22'sini oluştururlar.

Y nesli, 14-34 arası.  Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği nesil özelliği taşırlar. Çünkü onlar bağımsız olmayı seviyorlar.  İş hayatında hemen yönetici olmayı, para harcamak için çalışmayı tercih ediyor, kendi görüşlerinden asla vazgeçmiyorlar. Ülkemizin %35'ini oluşturdukları söyleniyor. Yani 27 milyon gençimiz bu kuşakta. 

Z nesli, 1-13 yaş arası.  İnternet ve mobil teknolojileri kullanmayı seviyorlar. Artık sokakta birdirbir oynamıyor, ipad'leriyle sosyalleşiyor... Günümüzde yaygın olan akıllı telefonlar, ipad'ler ya da tablet bilgisayarlar ile her alanda aktifler. Diğer nesillerden farklı olarak, internet ve teknoloji ile doğdukları söylenebilir. Aynı anda birden fazla konu ile ilgilenebiliyorlar. Ülkemizin %17'sini oluşturuyorlar.

Genel olarak internet gazeteciliği gazeteciler açısında neleri değiştirmeye başladığını gözümüzün önüne getirebiliriz. 

Ortak üretim merkezleri oluşturuldu. Haber merkezleri küçüldü. Haber havuzu oluşturuldu. Tüm yayınlar bu havuzdan beslendi. Tek tip yayın organları oluştu.
Haber merkezlerinin küçülmesiyle gazeteci sayısı azaldı. Çalışanların da iş yükü arttı. Gazeteci, yayın grubunun tüm organları için ayrı ayrı haber üretmek zorunda kaldı.

İnternet gazeteciliği, hızlı olmayı zorunlu kıldı. Hız, denetimsizliği ve özensizliği beraberinde getirdi. Doğruluk hıza kurban edilmeye başlandı. 

Yeni bir yazım tarzı oluştu. Başlıkta mesaj gizlenmeye başlandı. Tıklanma/ reytingi arttırma yöntemi gelişti. Kes-yapıştır yöntemi yaygınlaştı. Başka yayın organlarındaki haberler anında kendi yayın organınızda yayınlanmaya başlandı. Ya da Özel haberiniz diğer yayıncıların haber olmaya başladı.

İnternet gazeteciliği baş döndürücü bir hızla hayatımıza girerken birtakım sıkıntılar da yaşamaya başladı: 

Türkiye'de internet medyası 1999 yılından bu yana yayıncılık yapıyor. 18 yıllık süreç içerisinde İnternet gazeteciliği Basın Kanunu kapsamına alınamadı. 

Haber sitelerinin tanımı ve kapsamı yapılmadı. Basın İş Kanunu'nun sağladığı iş ve sosyal güvenceden yararlanmalarına imkân sağlanmadı.  İnternet medyasında çalışan gazeteciler sarı basın kartı sahibi olamadı.  Yayınlar TCK kapsamında suç unsuru olarak tanımlı. Ama yasal olarak medya kuruluşu olarak tanımlanmıyorlar.