Anadolu’da Eylül aylarında Ahilik haftasının en kapsamlı ve anlamlı bir şekilde kutlandığı illerin içinde Sivas yer alıyor. Gazetecinin meslek etiğine ilişkin yapacağım konuşmalarda ahilik anımsatmasını yapmadan edemem. Çünkü ahilik kurumu meslek ahlâkı, doğruluk ve bağlılığa dayanırdı. “Hizmette mükemmellik”, Ahiliğin varlık nedeniydi. Ahilerin hepsi birbirinin kardeşiydi. Kaynağını üyelerinin eşitliği ilkesinden alıyordu. Bununla birlikte, aşama aşama küçükten büyüğe doğru saygı vardı. Ahilik gerçekleştirdiği ahlâki öğreti, bir davranış ve yaşayış biçimi olarak yüzyıllarca milletimizin sosyal yapısını etkiledi.

Etik, en yalın tanımıyla töre biliminin adı. Yunanca “ethos” yani “töre” sözcüğünden türemiş. Felsefenin dört ana dalından biri. Türkçe ahlâk bilimi, ya da kısaca ahlâk olarak anılıyor. Herhangi bir mesleğin yapılmasında, meslek elemanları mesleki etiğe ne kadar bağlı kalırlarsa o meslek toplum indinde o kadar saygı ve güven kazanır. Meslek etiği ve basının kendini denetleme sistemleri, genel olarak; “Devlet otoritesinin basına müdahalede bulunmasını önlemek ve kamuoyu karşısında saygınlığı olan bir basın yaratma” düşüncesinden kaynaklanıyor. Meslek etiğinin özü, hak ve sorumluluk bilincidir. Tarihi süreç içinde dünyanın dört bir yanında ve ülkemizde medyaya ilişkin pek çok kurum ve sivil toplum kuruşlarının yaptıkları meslek ahlakına ilişkin ilkeler manzumesinin en kapsamlısı “Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi”dir. Gazetecinin hak ve sorumluluklarını anlatan bildirgenin özetinin özeti, “Giriş” bölümünün son iki cümlesindedir. Bu iki cümle şöyledir:

“Gazetecinin hakları, halkın haber alma hakkının ve ifade özgürlüğünün; meslek ilkeleri ise dürüst ve doğru iletişimin temelidir. Meslek ilkeleri gazetecinin ve basın - yayın organlarının özdenetimini öngörür ve değerlendirme mercii öncelikle vicdanlarıdır.” Gazetecilik mesleğinin gül dikenli
yollarında olanlar, öncelikle bilgiyi toplama, haberleştirme ve yorumlama konusunda dürüst, adil ve cesur olmalıdır. Bağımsız davranmalı, kamuoyunun bilme hakkı dışında hiçbir çıkara hizmet etmemelidir. Haber kaynağına, konu ettiği kişilere ve meslektaşlarına saygılı davranmalıdır. Ayrımcılık ve düşmanlıktan arınmalı, manipülasyondan, tektipleştirmeden, haksızlıktan, nefret söylemlerinden uzak durmalıdır. Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenmeli, paylaşmalıdır. Gazetecinin haklarını, sorumluluklarını, özgürlüğünün içeriğini ve sınırlarını, meslek ilkeleri belirler.

Gazetecinin, bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahip olduğu, inanmadığı bir görüşü savunmaya veya meslek ilkelerine aykırı bir iş yapmaya zorlanamayacağı, kaynakların gizliliği ilkesi uyarınca, kaynağını açıklamaya ve tanıklık yapmaya zorlanamayacağı gibi haklar, bu ilkeler arasındadır.

Gazetecinin görevleri, ilkeleri ve davranış kurallarına ilişkin satırbaşları açmak istiyorum: Gazetecinin temel amacı kamuoyuna hizmettir. Halkın bilgi edinme hakkı uyarınca, kendi açısından sonuçları ne olursa olsun, gerçeklere ve doğrulara saygı duymak ve uymak zorundadır. Bilgi ve haber alma, yorum yapma ve eleştirme özgürlüklerini ne pahasına olursa olsun savunur. Bunu başarmak için ne yapmalıdır? Gazeteci eline ulaşan her türlü bilgi ve belgenin doğruluğunu orijinal olup olmadığını sınamalı, özenle gözden geçirmelidir. Gazeteci; kaynağını bilmediği bilgi ve haberleri yayınlamaz; kaynak açık olmadığında, yayınlamaya karar verdiği durumlarda da kamuoyuna gerekli uyarıları yapmak zorundadır.

Bilgiyi tam olarak doğrulayamıyorsa, mensubu olduğu yayın organının sorumlularına danışmalıdır. Birlikte bilginin taşıdığı önem, konu olan kişiler açısından olası sonuçları, bu kişilerin iddialara yanıt verme imkânının tanınıp tanınmadığı gibi hususlar gözden geçirilmelidir. Gazetecinin Tarafsızlık ilkeleri neler olmalıdır, sorusunun yanıtını yarın vereceğim.