Dünkü yazımda Gazetecinin Meslek Ahlakı kavramı üzerinde durmuş ve doğruluk ilkelerinden söz etmiştim. Birkaç gün bu konuda düşüncelerimi sıralayacağım.

Ancak özellikle hassas konuları ele alırken, haberin güvenilirliğine zarar verebilecek olası davalara veya yalanlamalara karşı korunmak için röportajlarda ancak sahibinin izniyle ses kayıt cihazı ve kamera kullanabilir.

Bilgi, haber, fotoğraf, görüntü, ses, belge elde etmek için yanıltıcı yöntemler kullanamaz. Temel bilgileri yok edemez, görmezlikten gelemez ve metinlerle belgeleri değiştiremez, tahrif edemez. Yanlış, yanıltıcı ve tahrif edilmiş yayın malzemesi kullanmaktan uzak durulur.

Gazeteci belge veya görüntü sağlamak amacıyla, bir suçla ilgili sanık, tanık veya onların yakınlarına para teklif etmemeli ve vermemelidir.

Fotoğraf ve görüntünün güncel olup olmadığı açık biçimde belirtilmeli, canlandırma görüntülerde de bu, izleyicinin fark edebileceği biçimde ifade edilmelidir.

Gazeteci, uzmanlık alanı ne olursa olsun öncelikle gazetecidir. Polis muhabiri, polis veya sözcüsü, spor muhabiri kulüp yöneticisi veya sözcüsü, herhangi bir partiden sorumlu muhabir onun üyesi veya sözcüsü gibi davranmamalı bu yönde, yayın yapmamalıdır.

Belgeleri toplama, röportaj yapma ve haberi hazırlama aşamasında kişisel fikirlerini, ideolojisini ve yorumlarını askıya almalı ve tarafsızlığını korumalıdır

Haberde konu edilen bütün tarafların ifade özgürlüğüne saygı göstermeli ve adil olmak ve tarafsızlık adına görüşlerine haberde yer vermelidir.

Gerçek veya öyle algılanabilecek çıkar çatışmalarından kaçınmalı ve dürüstlükten taviz verebilecek veya güvenilirliklerine halel getirebilecek ilişkilerden ve faaliyetlerden uzak durmalıdır.

Gazeteci, devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve uluslararası politikalar konularında önyargılara değil, halkın haber alma hakkına dayanmalıdır. Onu mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirmelidir.

Haber ile yorum ve görüş ayrımı açık yapılmalı, okurun ve izleyicinin neyin haber, neyin yorum olduğunu kolayca seçmesi sağlanmalıdır.

Kaynaktan edindiği iddiaların doğruluğundan emin olmalıdır. Kaynağın kamuoyunun gözünde güvenilir olup olmadığına bakmaksızın, bu iddiaları destekleyecek belgeler istemelidir.

İsimsiz kaynaklara dayanan haberler yayınlamak giderek yaygınlaşmaktadır. Bu tür haberler sık sık bilginin manipülasyonuna ve kanıtlanmamış iddialara veya söylentilere yol açmaktadır.  Başta haber ajansları olmak üzere, bir meslektaşının ve herhangi bir yayının sunduğu bilgileri kullandığında mutlaka kaynağı belirtmelidir.

Başka bir muhabirin, yazarın, araştırmacının elde ettiği bilgiyi, ortaya koyduğu fikri ve anlatım şeklini kaynak göstermeden kullanarak bilgi, fikir ve üslup hırsızlığı yapmamalıdır.

Gazeteci, çalıntı, iftira, hakaret, lekeleme, saptırma, manipülasyon, söylenti, dedikodu ve dayanaksız suçlamalardan kesinlikle uzak durmalıdır.

İsim kullanmama sözü vermeden önce kaynakların bilgi verme nedenleri sorgulamalı. Şu hususları gözden geçirmeli:

Kaynağın verdiği bilgiler onu ya da yakınlarını hayati tehlikelerle ya da sosyal sorunlarla baş başa bırakır mı?

Bu haber kamuoyunu ne kadar ilgilendirir?

Kaynağın, iddialarını destekleyecek belgeleri var mı?

Kaynağın bu bilgiyi vermekteki amacı ne?

Kaynağın isimsiz kalması, haberin güvenilirliğini zedeler mi?

Sorgulamalar sonucunda kaynağın ismini saklı tutma sözü verdiğinde, o sözü tutmalıdır.

Yarınki yazımda gazetecilerin çıkar ilişkileri ve ekonomi gazeteciliği üzerinde düşüncelerimi sıralayacağım.