CHP'yi sarsan fırtına sonrası gözler şimdi AK Parti cephesine döndü. Siyasi kulislerde "Asıl fırtına yakında AK Parti'de kopacak" sesleri yankılanıyor. İktidar partisi çatısı altında da uzun zamandır sıkıntıların varlığından zaten söz ediliyordu.

Kongre sürecine giren ve bu alanda teşkilatlarda revizyonun başladığı AKP'de, kabinede değişiklik beklentisi devam ediyor. Tabandan ve teşkilatlardan gelen tepkiler birçok bakanın iş görmediği ve partiden koptuğu noktasında düğümleniyor.

Yerel seçimlerden çok büyük kayıplar vererek çıkan iktidar partisinde revizyonun ilk adımı teşkilatlarda atıldı. Kütahya, Manisa, Kırşehir, Amasya, Siirt, Iğdır, Balıkesir ve Çanakkale il başkanları, genel merkezin talebi doğrultusunda görevlerinden istifa ederken, parti kadrolarındaki değişimin genel merkez teşkilatına da yansıyacağı belirtildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konuda yaptığı açıklamada "Görevi devreden arkadaşlarımız küskünlüğü, kırgınlığı bir kenara bıraksın, sıkı sıkıya kenetlenme zamanıdır" açıklaması ile sürekli mesaj veriyor.

Ancak, parti teşkilatlarında çok önemli rahatsızlıkların olduğu biliniyor. Özellikle yeni kurulacak partilere bu nedenle kaymalar bekleniyor. Küskünlerin sayısında da artmalar olduğu söyleniyor.

AK Parti'deki sıkıntı şu:

Mevcut bakanların önemli bir bölümünün taban ve tavan ile kopuk olduğu söyleniyor. Milletvekillerinin bile bazı bakanlarla iletişim kurmakta zorlandığına da dikkat çekiliyor. Bu nedenle yeni kabinede milletvekillerine daha çok yer verilmesi beklentisi var.

Yeniçağ Gazetesi'nden arkadaşımız Fatih Ergin konu ile ilgili bir haber analiz yapmış. Ergin'in bu haberinden kısa bir alıntı yapıyoruz:

Cumhurbaşkanlığı kabinesi için, "teknokrat" ya da "sektörden gelenler" diye isimlendirilen, siyaset kökenli olmayan bakanların birkaçı dışındakilerin başarılı olamadığı görüşü yoğun olarak kulislerde dile getiriliyor. Söz konusu bakanlardan, seçmen, milletvekili ya da parti yönetimiyle diyalog kurmaması, talepleri karşılayamaması gerekçeleri ile şikâyetlerin arttığı ifade ediliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise, kabinede değişim için biraz daha bekleyeceği öne sürülürken, olası bir revizyonda kabineye parlamentodan isimlerin kaydırılmasına sıcak bakmadığı öğrenildi.

Yeni hükümet sisteminde milletvekillerinin kabineye girmeleri halinde, milletvekilliğinden istifa etmeleri gerekiyor. AKP kulislerinde ise, bu şart nedeniyle Erdoğan'ın partisinin milletvekili sayısında bir eksilme istemediği ve parlamentodan kabineye transferler olması halinde, AKP'nin TBMM ihtisas komisyonlarındaki çoğunluğunu kaybedeceği ihtimalini göz önünde bulundurduğu belirtildi.

Erdoğan'ın kurulacak yeni partilere bazı milletvekillerinin de geçme ihtimaline karşılık bu yaklaşımı sergilediği öğrenildi.

Diğer yandan ise partili kaynaklar, mevcut kabinede siyasi kökenli olmayan isimlerin yerine AKP iktidarının önceki dönemlerinde bakanlık ve milletvekilliği yapmış isimlerin getirilme ihtimalinin bulunduğunu ifade etti. Kabinenin milletvekilleri ve seçmenle arasında oluşan mesafeyi ortadan kaldıracağı düşünülen bu formülün masada olduğu ve Erdoğan tarafından değerlendirileceği ifade edildi.

Özetleyelim:

Bize göre Erdoğan yeni kurulacak partileri bekliyor. Buna göre de mevcut kadrosundan yeni kabineyi oluşturacak.

Asıl üzerinde durulan konuya da bakalım:

Yeni partilerin AK Parti'den en az 10 milletvekili transfer edeceği söylentileri var. Bu da hiç kuşkusuz endişe yaratıyor. Bazı üst düzey yönetim kadrosunda da çatlakların olabileceği vurgulanıyor.

Partiler kurulduktan sonra ortama bakılacak, kimler gidecek, kimler kalacak hesaplar buna göre yapılacak. Yeni kabinenin de temellerinin buna göre atılabileceğini sanıyoruz.

İşte bu nedenle yeni partilerle birlikte AK Parti çatısı altında da yeni bir fırtınanın kopabileceği beklentisi var. Yazımızın başlığını da buna göre "Fırtınalar bitmez" diye attık.

CHP'yi sarsan fırtınadan sonra yeni fırtınanın etkileri nasıl olur, neler değişir bunu da bekleyip hep birlikte göreceğiz.