Çağrı dergisinin ilk sayısı, Feyzi Halıcı'nın imtiyaz sahipliği ve yönetiminde, 1957 yılında yayınlandı. Fikir ve sanat dergisi olarak yayın hayatını 52 yıldan beri aralıksız sürdüren ender dergilerden biridir. Önceleri "Konya Fikir ve Sanat Derneği"nin sesini bütün aydınlara duyurmayı,  "meydana gelen fikir ve sanat çekirdeklerine gelişmek ve yayılmak imkanı sağlamayı" amaçlamıştır. "Çıkarken" başlıklı sunuş yazısında şu görüşlere yer verilmiştir:

"Konya aydınları derli toplu, yönü belli, içten gelen, kökleri milli duygu ve geleneklere dayanan sanat çalışmalarına susamıştır. Son iki ayda tertiplen şiir gecelerine gösterilen büyük ilgi, Devlet Tiyatrosunun gördüğü rağbet, bunun canlı örnekleridir. Artık sanat çalışmaları için tohumlar atılmış, toprak hazırlanmıştır.

Fikir çalışmalarına gelince, işin bu yönü çetindir. Sanat gönül yapısıdır ama fikir beyin yapısı. Sanat ruh fikir vücuttur. Onun için fikirsiz sanat, vücutsuz ruhlara benzer. Dimağın ana gıdası fikirdir. Onu tersine işlemekten koruyacak fikirlerle beslemek gerektir. O zaman cemiyetleri kemiren kara ve kızıl kuvvetler demagojiler ahlak düşkünlüğü yaşamak ve yayılmak için zemin bulamazlar. Ahlak din ve sanat anlayışı, tarih görüşü, millet ve yurt sevgisi, çalışma diplini, vazife ve mesuliyet duygusu gibi toplum yaşamının ana konulan üzerinde durmak, düşünmek, çareleri aramak ve bu yoldaki çalışmalara bir yön vermek için gayret etmek her Türk aydınının başlıca borcudur. Derneğimizin amacı aydınlarımızın bu yoldaki çalışmalarını toplamak onlara hiç değilse Konya çerçevesi içinde bir yön vermektir.. ÇAGRI, çalışmalarımızın aynası olacaktır. Sevgili okuyucularımız yurtsever Türk aydınlarının, kıymetli sanat ve bilim adamlarımızın irşat ve yardımlarını esirgemeyeceklerini umarız."

Çağrı dergisinin birinci sayısında Fazıl Hüsnü Dağlarca, Behçet Kemal Çağlar, Ardan Ardağı, Muazzez Menemencioğlu, Ümit Yaşar Oğuzcan, Mustafa Erdoğdu, A. Rıdvan Bülbül, Alim Atay, Kıymet Karaşahin, Ali Püsküllüoğlu gibi şairlerin şiirleri ayrıca Emmanuel Looten'in Mehdi Halıcı tarafından dilimize çevrilen "Maviye Boyuyorum" adlı şiiri yer almıştı. 

Ataç'ın 15 yıl önce dil konusunda söylediği sözler bir yazı konusu yapılırken, "Ataç, hangi yönleriyle yarına kalacaktır?" sorusunu içeren bir de anket yapılmıştı. Ülkemizin önde gelen yazar, şair, bilim adamlarının Ataç ile ilgili düşünceleri dergi içeriğinde yer almıştı. 

Cahit Öztelli, eski eserlerin okunmasına ilişkin "Eskileri Okutmak", Mehmet Önder "Yeni Bir Kaynak" başlığı altında Anadolu Selçuklularına ilişkin bir inceleme, Celaleddin Kişmir "Her Sabah Bir Başkası" adında öykü, İsmet Gönülal, Fikret Baha

Berke'nin "İnsan Pazarı" adlı  kitabı ve Feyzi Halıcı Munis Faik Ozansoy'un "Düşündüğüm Gibi" adlı kitabıyla ilgili Yazılar kaleme almışlardı. S. N. Özerdim'in "Münazara Ne Demek" başlıklı yazısıyla Manfred Kyber'den Osman Bozok tarafından çevrilen "Tavşanlar Arasında"  adlı masal Cağru'nın birinci sayısının içeriğini oluşturuyordu. 

Bu çekirdek Kadro ikinci sayıdan itibaren genişlemeye başlamış Sıtkı Şahap, Şahinkaya Dil, Gültekin Samanoğlu, Ümit Özdil, Şemsi Belli, Fikret Baha Berke, Beşir Dirikoğlu, İlhan Geçer, Muzaffer Uyguner, Mehmet Kaplan, Suat Abanazır, Annemarie Schmmel gibi yazar ve şairler katkı vermeye başlamıştı. 

Feyzi Halıcı'dan Çağrı dergisinde yayınlanan şiirlerinden birini alıntılamak istiyorum: 

ZAMANA VURULAN KERKİT

Bir ıslak masal, ebem-kuşağından
Dudaklarda ak-pak okunmaktır.
Boyanmış ipleri gün ışığından
Ufukta bir halı dokunmaktadır.

Büyümüş yaprağın, açmış çiçeğin
Halıcı kız türküsünde gerçeğin.
Altın tezgahında geleceğin
Taptaze bir halı dokunmaktadır.

Kopan meyve düşedurur dalında
Ayrılamam düşlerin en güzelinden.
Buğday başağından, Raman petrolünden
Bembeyaz bir halı dokunmaktadır.

Bir umuttur tuttu tutar bacaları
İlmek ilmek boşa verdik acıları.
Gündüz al al, yıldız yıldız geceleri
Ufukta bir halı dokunmaktadır.

Bakmayın biraz rüzgar gibi estiğine
İçimde büklüm büklüm duygular yine
Toprak toprak, destan destan, iğne iğne
Ufukta bir halı dokunmaktadır.