Trollerle ilgili en üst perdeden tepkiyi, Süleyman Soylu'nun Trabzon'da yaptığı "helalleşme" konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi. Soylu'nun, uzun süredir AK Parti'deki bazı önemli isimlerle anlaşmazlık içerisinde olduğu iddiaları ayyuka çıkmıştı. Soylu, Trabzon'da gençlere hitap ederken öyle sözler sarfetti ki, "istifa edecek" şeklinde yorumlandı ister istemez. Çünkü, parti kulislerinin dışına kadar çıkmış iddialar vardı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soylu'nun istifasının sözkonusu olmadığını belirterek "Türkiye'yi troller yönetmeyecek" dedikten sonra sözlerinin dozajını artırdı:

"İfadem biraz ağır olacak ama ahlaksız troller vasıtasıyla yapılanlar bizleri ciddi manada rahatsız etmektedir."

Troller, AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlık koltuğunu bırakmadan hemen önce yayınlanan Pelikan dosyasının hedefi olan Ahmet Davutoğlu'nun da gündemine geldi. AK Parti'nin Konya İl Kurultayı'nda Başbakan Yıldırım'dan önce kürsüye çıkan Davutoğlu, önce Suriye politikasının hem doğru düzlemde yürütüldüğünü savundu, ardından sözü trollere getirdi. Belli ki, Pelikan sürecinin devam ettiğini iliklerine kadar hissediyordu Ahmet Davutoğlu...

"Trol ahlaksızlığı" deyimini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a atıf yaparak kullanan Davutoğlu, şöyle seslendi Konya'da salonu dolduran partililere:

''Sayın Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz hafta içinde 'Ahlaksız troller' diyerek bir kesime yönelik yaptığı doğru ve haklı çıkışı buradan teyit ediyor, takdirle karşılıyoruz. Bir hareket içinde ya dava ahlakı olur, ya trol ahlakı. İkisi birden olmaz. Trol ahlakı bu hain FETÖ çetesinin bize bulaştırdığı bir hastalıktır. Kimliğini saklayan, kişiliğini saklayan, haysiyetsiz bir takım insanlar, sosyal medyanın perdesi arkasına saklanıp, bu davaya ömrünü, gecesini, gündüzünü terini katmış olan insanlara itibar suikastı yapmaya kalktılar. Bütün kardeşlerimize sesleniyorum; bugün Cumhurbaşkanımızın işaretiyle bu trol ahlaksızlığına seferberlik ilan etme günüdür..."

* * *

Davutoğlu, "Trol ahlâkı bu hain FETÖ çetesinin bize bulaştırdığı bir hastalıktır" itirafında bulunuyor, trollerin "itibar suikastı" yaptığından yakınıyor farkındaysanız. İyi de, bu troller ordusu, uzun süredir piyasada ve "itibar suikastı" sistemiyle çalışıyor. Evet, bunu sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte FETÖ organize etti. Daha doğrusu, ABD'nin "psikolojik harp uzmanı" özel adamları tarafından yetiştirilmiş bir trol ordusu üretildi. "Kayıt dışı" paralarla beslendiler, "kayıt dışı" bilgisayarlar kullandılar ve ahlâksızca iftiralarla birçok insana "kişilik suikastı" düzenlediler. Davutoğlu'ndan önce de...

Pelikan operasyonu ve sonrasındaki FETÖ'yle ilişkilendirme hamleleri olmasaydı, eminim ki Davutoğlu'nun "ahlâksız troller" gibi bir sorunu olmayacaktı. Davutoğlu bu konuda samimiyetini ortaya koymak için, kendisine sınırsız yer verebilecek bir medya organı mevcutken, ahlaksız troller ordusunun inlerini, yöntemlerini, beslendikleri kaynakları da açıklayarak Türkiye'ye önemli bir hizmette bulunabilir.

Pelikan dosyasının hazırlandığı ve servis edildiği yalı dairesinin, troller ordusunun maliyetinin nereden karşılandığını öğrenebilecek etkinliğe sahip bir isim Ahmet Davutoğlu...

FETÖ'nün yayınevlerinde, CIA ajanlarının Türkiye ve Ortadoğu'ya dönük projelerini pazarlayan kitaplar yazanlar, bu trollerin beslendiği kaynaklar değil mi? Koltuğunu; projeleri, başarılı icraatları sayesinde değil, üst makamlara övgüleri, sadakat gösterileri ile muhafaza edenlerin sığınağı da troller değil mi? 

Ahlaksız trollük, FETÖ sayesinde ülkemizde "kurumsal" hale getirildi. Bugün, FETÖ'yle mücadeleyi sulandıran tüm hamlelerin içinde bu trol ordusu bir şekilde yer alıyor. Siyasi gücün karşısında yer alanlara karşı bu trol ordusu tarafından yapılan "haksız" ve hatta "yakışıksız" tüm isnatlar, ilk etapta rakibin itibarını aşındırıyor gözükse de, iftira olduğu ortaya çıkınca ters tepiyor. Gerçekler de inandırıcılığını yitiriyor trol ahlâksızlığı sayesinde.

* * *

FETÖ'nün açtığı "çirkef" yol sadece trol ordusu mu? Bir de, "paralel din" icad edip, insanları sapkınlığın pençesine atma mekanizması var. Her türlü sapkınlığı, dinin emirlerini anlatıyormuş gibi yaparak insanların beynine nakşeden bir "çakma hoca" güruhu türedi son zamanlarda. İslâm Peygamberi "Cennet anaların ayakları altındadır" derken, kadını şeytanlaştırıp duranlar, kendilerindeki her türlü "sapkınlığın" suçlusu olarak kadının varlığını görenler de buna dahil. Ticaretlerine, siyasetlerine, dilenciliklerine dini örtü yapanlar, kendilerine hemen belli ediyorlar artık. FETÖ'nün açtığı "himmet" yolunu, şimdi başka Hasan Sabbah'lar devralmış. Neredeyse artık her dükkanda bulunan "sadaka kutuları" ile dev bir kayıt dışı gelir havuzu var. İşadamlarının kapısını çalıp, Kur'an kursu talebeleri için yardım toplayıp, en pahalı arabalara binenler, en lüks konaklarda yaşayanlar var. FETÖ'nün ekonomik gücünü elde ettiği tüm mekanizmaları, bugün başka gruplar kullanıyor. Din adı altında, İngiliz Hampler'in, Abdulvahhab'ın, Selefi sapkınların fetvaları empoze ediliyor topluma.

"Kayıt dışı rant"tan beslenerek "çakma şeyh uçuranlar" ile, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Pelikan mağduru Davutoğlu'nun yakındığı "ahlaksız troller" birbirlerine hiç uzak değil. Temizlik isteniyorsa eğer, gücü elinde tutanlara insan üstü sıfatlar, hikmetler yükleyenlerden başlanmalı. Sonrası zaten gelir.