Kurtuluş Savaşı’nda Çivril

26 Ağustos 1920'ye gelindiğinde, Yüce Önder Atatürk'ün başlattığı Büyük Taaruz'da, kısa sürede üstünlüğü ele geçiren Türk birlikleri, Yunan askerlerini 'İzmir'e doğru kovalamaya başlamıştır. Bunu haber alan Çivril'deki işgalci Yunan birlikleri, Çivril Milli Müfreze birliklerinin baskınları sonunda, 30 Ağustos 1922'de, Çivril'i terk ederek, Uşak istikametine doğru kaçmaya başlamışlardır. Kaçarken de; Tren istasyonundaki kendi erzaklarını koydukları ambar ile Askerlik Şubesi binasını yakmışlardır. Böylece 80 Asker ve pek çok sivil insanımızı şehit verdiğimiz bu direniş sonunda, çektiğimiz tüm acılara; hüzünlü Türküler ve kahramanlık destanları yaktığımız; düşman kuşatmasında geçen "523 gün" tam bir kabus ve emperyalist zülüm olarak, ulus belleğimize kazınmıştır.

30 Ağustos 1922 Çivril'in ve 9 Eylül 1922 ise, İzmir-Ege Bölgesi'nin kurtuluşu ve Türk halkının utkusu olarak belleklere ve tarihin sayfalarına yazılmıştır-kazınmıştır... 29 Ekim 1923'de ise, Cumhuriyet ilanı ile bu utku taçlanmıştır. 20. Yüz yılın başında, emperyalizme karşı dünyada ilk bağımsızlık savaşı veren ve zaferle sonuçlanan bir devrimin ulu önderi olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk; kurtuluştan kuruluşa giden bu kutsal yolda, tüm halkıyla birlikte yürümüştür...

Bu aydınlanma ve yeniden diriliş seferberliğinde, Çivril halkı da elinden gelen her özveriyi yapmıştır. Denizli'nin bu köklü medeniyete ve onura sahip olan bereketli ilçesi Çivril'e gelerek, her şeyi yerinde görmenizi öneririm...  Konuksever Çivril halkı, içinde keşfetme merakı olan tüm gezginleri çağırıyor... Türkmen Yörük obalarında tüten çadırlardan yükselen yiğitlemeler, Efelerden harmandalı ve çiftetelli oyunlarındaki yükselen naralar, kılıç kalkan çığlıklarına karışıyor... Güneşi ilk öpen Çivril güzelleri, Akdağ yamaçlarında süsülen bir çift çil kekliğin suya inişine tanıklık ediyor...

Modern seyyah ve yoleri gezgin derviş rehberliğinde; alternatif turizm potansiyeli olan Çivril, keşfedilmeyi bekliyor. Sırt çantalı, özel araçlı ve karavanlı turistler için oldukça elverişli koşulların olduğunu anımsatalım. Günü birlik ve gruplar halinde gelen turistler için de gezip görülmesi gereken mekanların olduğunu unutmayalım. Her bütçeye özgü konaklama yerleri az da olsa bulunmaktadır. Ama Çivril'e gelen turistlerin önemli bir kısmı il merkezi Denizli'de kalmayı planlıyorlar. Konuksever halkı, güvenli ve temiz mekanlarıyla, Çivril görülmesi gerekli yerlerden biridir...

Pamukkale Üniversitesi sosyal tesislerinde bizi konuk eden; Pamukkale Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan BAYKAN hocayı da rahmetle anıyorum. TRT Belgesel Kanal adına, 66 ilde yaptığımız çekimlerde, (bir bölümü Denizli ve ilçeleri su yapılarını konu eden), belgesel yönetmeni olarak; 13 bölüm çektiğim "Anadolu Su Medeniyeti" adlı belgesel ve Kültür-Turizm Bakanlığı adına; "Anadolu Karızları" üzerine yaptığım belgesel araştırmalarda, kendisiyle yaptığım özel röportajlarda bana büyük destek olan ve aramızdan erken ayrılan, sevgili dostum ve çağdaş bir bilim insanı olan Baykan hoca  ve ekibine sonsuz teşekkürler... Işığın ve suyun bol olsun değerli hocam...

Atatürk'ün altın sarısı saçları ve buz mavisi bakışlarının kaynağı olan Işıklı Göl'ün gözesinde; "su gibi aziz olmanın tam zamanı" diyerek, elma yanaklı ve kiraz dudaklı güzellerle; suyu şiir yazmak, her yaşta sevdalanmak, sevdalı-mutlu olmak ve tüm mikro-makro salgınlara karşı; sosyal mesafe ve temizlik kurallarına uyarak, sağlıklı yaşamak ve temiz doğada soluklamak için, Çivril'i seçin... Bir turizm cenneti ve Anadolu Medeniyeti beşiği olan bu bereketli topraklarda ve dünyanın başka kültür ve doğa harikası coğrafyalarda buluşmak dileğiyle, dostlukla...

Son…