Kurtuluş Savaşı’nda Çivril

15 Mayıs 1919' da İzmir'i işgal eden Emperyalist istilacıların maşası olan Yunan Kuvvetleri, bu işgallerini Aydın - İzmir yönünde genişletmek istiyorlardı. Bu amaçla kısa sürede Aydın, Nazilli ve Buldan işgal edilmiştir. Ocak 1921 başlarında ise, saldırılarını sürdüren Yunan kuvvetleri, Uşak istikametinden gelerek, 8 Ocak 1921'de Çivril ve çevresini işgal ederler. Bu İşgal Çivril'in ilk işgali olup, 9 gün sürmüştür. Takip eden aylarda ,Yunan Kuvvetleri Çivril'e yeniden taarruza geçtiler. Çeşitli çatışmalardan sonra, 1 Nisan 1921'de ikinci Yunan işgali başlar. Yunanlılar bu işgaller sırasında, halka çeşitli eziyetler yapmışlar, kendi işlerinde zorla çalıştırmışlar, hata kendi istirhamlarını bile kazdırmışlardır.

İşgalci Yunana askerleri, Halkın büyük ve küçük baş hayvanlarını almışlar, gerektiğinde erzak ikmali için yiyeceklerini dahi  toplamışlardır. O kadar ilerlemişlerdi ki; kümesteki bir tek tavuğa bile göz koymuşlardır. O günlerde, Yunan askerleri tarafından söylenen "iki yumurta bir tavuk, haydi çabuk çabuk" sözleri bu durumu açıkça anlatmaktadır.

Yine o günlerde, Işıklı Akgöz Pınarı yakılarında, karakol kurmuş olan Yunanlılara, bir grup Türk Genci baskın yaparak, 13 Yunan askerini öldürür. Bunun üzerine Yunan askerleri, Sarıbaba Dağı üzerindeki Bengi Tepesine toplarını çıkarıp; Yeniköy, Yuvaköy ve Akdağ köylerini top ateşine tutup, bu köylerimizi yakmışlardır.

Benzer olaylar, Cabar Köyü'ünde de yaşanmış, 90 ile 100 arasında insanımız katledilmiştir. Bu ve benzer olayları yaşayan Çivril halkı, Anadolu'nun işgaline sessiz kalmamıştır. Düşmana daha derli toplu karşı koyabilmek amcı ile; 1919 yılında, Çivril Müdafa-i Hukuk Cemiyeti'ni kurmuştur. Bu Cemiyetin kurulmasında Çorbacıoğlu Mehmet Ali Ağa'nın önderliğinde oluşturulan Çivril Kuvayı Milliye Müfrezesi, büyük gayretleri ile düşmana ağır kayıplar verdirmiştir. Cemiyetin faaliyete geçmesiyle birlikte, Çivril halkı gönüllülerinden 200 kişilik bir süvari ve piyade birliği oluşturur. Bu birlik, yola çıktıktan 3 gün sonra 100 süvariden oluşan 2. birliği de cepheye sevk eder. (7 Eylül 1920 )

Çivril'de oluşan bu Kuvayı Milliye hareketine, İstanbul'dan Teğmen Fehmi ( Karabağlı) isminde bir gönüllü vatanseverde katılmıştır.

Kuvayı Milliye Müfrezesi, askerin dışından ayni yardımlarada başlanmıştır. Bu amaçla ilk anda arpa, buğday ve saman gibi yardımlar yapılıyordu. Daha sonra para yardımları başladı. 14 Ağustos 1919'da, Aydın savunmasına yardım için 200 Lira gönderilmiştir. Mustafa Kemal Paşa'nın baş komutanlığında oluşan ve merkezi Ankara'da bulunan düzenli orduya geçilene dek, Vatan savunmasında bu yerel milli müfrezelerin büyük katkısı olmuştur. Yardımlar konusunda ilçeler arasında adeta bir yarış başlamıştır.

Çivril Askerlik Şubesi Başkanı 2. ayın dördü 1920 tarihinde, Burdur Askerlik Şubesi Başkanına yadığı yazıda; "Çivril Heyeti Milliyesi' Müfrezesi"nin bu ana kadar cepheye gönderdiği asker ve zahire ile fakirliğe rağmen, birinciliği kazandığını ifade ediyordu. Görüldüğü gibi Çivril halkı, Kuvayı Milliyenin ikmali için, elinden geleni yapmış, bu konuda çevre ilçeler içinde en çok yardım eden ilçe ünvanını elde etmiştir.

Devamı yarın…