Dünyanın en büyük ikincisi ekonomisi olarak küresel güç ABD’nin tahtına göz diken Çin’de yaşanan korona virüsü salgını insani kayıpların dışında küresel ekonomi içinde endişelere neden oluyor. 14.1 trilyon dolarlık dev milli geliriyle küresel gelirin yüzde 16.4’üne sahip olan Çin’de yaşanan korona virüsü vakası küresel ekonomiye bulaşan bir virüs olarak algılanıyor. Küresel güç Amerika bu durumu fırsata çevirebilir ancak dünyanın geri kalanı bu virüsten etkilenebilir yorumları yapılıyor!

Konuyla ilgili hafta başından bu yana birçok uzman yorumu dinledim, ilgili makaleleri okudum. Gazeteci yazar Serdar Turgut’un yazısı çok ilgimi çekti. Habertürk Gazetesindeki köşesinde korana virüsü konusunu işleyen Serdar Turgut, korana virüsünün global bir silah olarak kullanıldığının altını çizdi. Yazar özetle  ABD’nin bu virüsü Çin’e gönderdiğini direk söylemiyor, bu komplo teorisine girmek istemem ancak böyle bir şey olabilir mi ? tabii ki olabilir bu dünyada katiyen böyle şeyler olmaz diyemem diye de ekliyor! ABD bu virüsü gönderdi diyemem ama bu durumu fırsata çevireceğini düşünüyorum diyor.

Serdar Turgut ayrıca bu salgını durduracak aşının kısa sürede bulunacağını bunun zamanlamasını da maalesef Amerika’nın belirleyeceğini söylüyor. Dünya sağlık örgütünün sözde bağımsız bir kuruluş olduğunu ama genellikle Amerikan otoritesinin etkisi altında olduğunun altını çiziyor. Soner Yalçın’ın küresel ilaç firmalarının kara kutusunu deşifre ettiği kitabında bu konular derinlemesine işleniyor okumanızı tavsiye ederim. Ayrıca korana virüsünün aslında bir küresel ekonomik virüs olduğunu ünlü komplo teorisyeni Erol Mütercimlerde dile getirdi. Komplo teorilerinin son 20 yılda gerçeğe dönüşme oranına bakacak olursak dünyanın sonu yaklaşıyor diyebiliriz!

Küresel ekonomiyi tehdit eden bu virüsten Türkiye nasıl etkilenir?

Çin’de başlayan ve dünyayı tehdit eden bu korana virüsünün küresel ekonomiye bunun etkisiyle Türkiye ekonomisine ne gibi bir zararı olabilir? Uzmanlara göre; çok derin etkileri olabileceği konuşuluyor. En büyük zararı ise turizm sektörünün görebileceği söyleniyor. Çin yönetimi, yurt dışı turları bir ay süreyle iptal etti. Bu yüzden şubat ayında Türkiye’ye gelmesi planlanan 30 bin Çinli turist de gelemeyecek ve yaklaşık 30 milyon dolar kayıp oluşacak. Kayıpların en çok Kapadokya bölgesini etkileyeceği belirtiliyor.

Turizm acenteleri, önceki yıllarda Çin’in yılbaşı tatili yaptığı 24 Ocak-3 Şubat döneminde çok fazla Çinli turistin geldiğini ancak şuanda durma noktasına geldiğini belirtiyorlar. Özellikle Kapadokya ve İstanbul’da turistlik anlamda %50’ye varan bir kayıp yaşandığı söyleniyor.

Türkiye 2019’da Çin’den 19.1 milyar dolarlık ithalat yaparken, bu ülkeye 2.6 milyar dolarlık ihracat yaptı. Türkiye, yaklaşık 16.5 milyar dolarla büyük bir dış ticaret açığı verdiği Çin’den ithal ettiği başlıca ürünler makine-teçhizat ve elektrik-elektronik ürünleri. İhraç ettiği başlıca kalemler ise mermer, krom ve borat. 2019’da ticaret savaşı etkisiyle gelen yavaşlama nedeniyle bu ürünlerde Çin’e ihracat ciddi şekilde gerilemişti. Ticaret savaşında ABD ile Çin arasında ateşkesin olmasıyla bu yıl Çin’e ihracatta artış hedefleniyordu ancak korona virüsünün kısa vadede ihracatı da olumsuz etkileyebileceği konuşuluyor.

Bu bağlamda; Sağlık Bakanlığımız korona virüsüne karşı tedbir alırken, tüm birimleriyle alarma geçmişken, Ticaret Bakanlığımızın da acil kriz masası oluşturması elzem bir durum olmuştur. Ülkemizin ve dünyanın biran önce korona virüsü riskini bertaraf etmesini hem sağlığımız hem de ekonomimiz açısından diliyorum.