Başlığa aldığımız “parası olan dolar topluyor” cümlesi yeni sayılmaz. Piyasalardaki sıkıntı ve seçim sonrası yapılması gündemde olan yeni zamlar nedeni ile dolarda artış olacağını bekleyenler şimdilerde dolar toplamaya başladı. Felaket tellallığı yapmıyoruz. Piyasalardan dolar toplandığı gerçeğini Merkez Bankası verileri gösteriyor Yapılan açıklamalarda da buna değiniliyor. Son 5 ayda bankalardaki döviz birikimlerinin Cumhuriyet tarihimizde rekor kırdığına dikkat çekiliyor. Türkiye ekonomisi son birkaç yıldır oldukça zor günler geçiriyor. Dolar kurundaki önlenemez yükseliş vatandaşı tedirgin ediyor. Geçtiğimiz Ağustos ayında Rahip Brunson kriziyle birlikte 7.20 TL’yle rekor seviyesini gören dolar kurundaki bu yükselişin önüne geçmek için ekonomistler yapısal reformların şart olduğunu söylüyor.

Şimdi ise Amerika ile yeni bir krizin yaşanabileceği ve bunun da ekonomimizi etkileyebileceğinden endişe ediliyor. Böyle bir durum karşısında dolarda ani bir yükselişin de olabileceği ifade ediliyor. Dolara olan aşırı talebin de buradan kaynaklanabileceğini düşünüyoruz Dış güçlerin elinde koz olarak kullandığı dolar ekonomimizi bir hayli zora soktu. 31 Mart Yerel seçimleri gündeme iyice yerleşmişken hükümet seçimi kazanma uğruna kemer sıkma politikasından oldukça uzak hamleler gerçekleştiriyor. Rakamlar gösteriyor ki mevcut politikalarla dolar kurundaki bu yükselişin önüne geçilemeyecek. Vatandaşın Türk Lirası’na olan güvencinin gittikçe azaldığı Merkez Bankası’nın verileriyle ortaya koymuş bulunuyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın verilerine göre, vatandaş son 5 aydır ellerindeki Türk Lirası’nı dövize geçiriyor. Yine Merkez Bankası verilerine göre Şubat ayının son haftasında şirketlerin ve vatandaşın bankalardaki toplam doviz birikimleri 171 milyar dolara yükselerek Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Bankalardaki TL mevduatlarında dövize oranla ciddi bir artış yaşanmadı. Rakamlar gösteriyor ki vatandaş Türk Lirası’ndan daha çok dolar üzerinden birikimini gerçekleştirmeye çalışıyor.

Özellikle geçtiğimiz yıl Ağustos ayından yaşanan dolar şokunun vatandaşı bir hayli tedirgin ettiğini söyleyen Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi ve TÜSİAD Ekonomik Araştırmalar Forumu Direktörü Prof. Dr. Selva Demiralp açıklanan enflasyon verilerinin de vatandaşı tatmin etmediğini dolar kurunun yükseleceğini düşünen vatandaşın döviz birikimi yaptığını söyledi. Ekonomi uzmanları vatandaşlar tarafından dövize olan bu ilginin artması ve yaklaşan seçimle birlikte oluşan belirsizlik havasının ekonomiye çok daha büyük sarsıntılar yaşatacağını belirtti. Dolar kurundaki bu önlenemez yükselişin günlük siyasi hamlelerle önüne geçilmeyeceğini de söyleyen ekonomistler yapısal reformların biran önce hayata geçirilmesi gerektiğini savundular.

Özetleyelim:

Eğer beklendiği gibi 31 Mart’taki yerel seçimlerden sonra Dolarda ani yükselişler olursa bunun ekonomiye yansımaları da yeni sıkıntılar yaratır. Öncelikle birçok kalem malda pahalılıklar görülür. Akaryakıt zamlanır. Enflasyonda artışların önüne geçilemez. Piyasalarda kurulmaya çalışılan dengeler iyice bozulabilir. 5 ay öncesini anımsayalım: Dolardaki ani yükseliş piyasaları vurmuş, mallara gelen zamlar % 100’lerin üzerinde olmuştu. Bizi yönetenler de açıklamalarında dolardaki yükselişi dış güçlere bağlamışlardı. Şimdi ise yeniden Amerikan Başkanı Trump’un tehditleri ile karşı karşıyayız ve müttefikimiz ile yeni bir kriz yaşayabiliriz. Rusya ile olan yakınlaşmamızın Amerika’yı rahatsız ettiğini ve S-400 füzeleri konusundaki tartışmaların yeni bir krizi ateşleyebileceğini söyleyebiliriz.

Seçim sonrası aynısının yaşanabileceği endişesinin var olabileceğini görebilmekteyiz. Bu endişeleri giderebilmek bizi yönetenlerin görevidir. Piyasaların yeniden yangın yerine dönüşmesinin önlenebilmesi için alınması gerekenler vardır ve bunlar devreye sokulmalıdır. Çünkü vatandaşların dolar toplamaya başlaması gelmekte olan yangının ayak sesleridir.