YKS, daha anlaşılır ifade ile üniversiteyi giriş sınav sonuçları açıklandı.

Öğrenciler tercih telaşında...

Bazıları kıl payı istediği bölümü kazanacak, bazıları ise küçük puan farkıyla hayal kırıklığı yaşayacak...

Bir puan değil, binde birlik puanın bile önemi var...

Bir puan fazla alan öğrenci sıralamada on binlerce, hatta bazen yüz bin kadar öğrenciyi geride bırakıyor...

Yüzde birlik puanın bile bu kadar önemli olduğu sınavda, çok ciddi bir adaletsizlik yaşanıyor.

Orta öğretim başarı puanı, başka bir ifade ile liseden mezun olunduğunda alınan diploma notu, sıralamayı çok ciddi şekilde etkiliyor.

Diploma notu, 0,6 ile çarpılarak sınav puanına ekleniyor. Diploma notu 50 olan öğrencinin sınav sonucuna 30 puan, diploma notu 80 olan öğrencinin puanına da 48 puan ekleniyor...

Diploma notu iki puan yükselince sınav puanı da 1,2 puan artıyor.

Diploma notu yüksek olan başarılı öğrenciler için avantaj diye düşünülebilir...

Gerçekten diploma notu adil verilseydi, haklılık payı olabilir...

Maalesef diploma notu adil değil...

Bazı özel okullar, velileri ve öğrencileri memnun etmek için diploma notunu çok yüksek tutuyor...

Bazı devlet okulları ise ısrarla ve inatla diploma notunu düşük veriyor.

Çok başarılı öğrenciler bile sınıfı zar zor geçebiliyor. Bazı öğretmenler, öğrencilere düşük not vermeyi alışkanlık haline getirdi... Not verirken kılı kırk yarıyor...

Aynı okuldaki diğer meslektaşı ise bol keseden not veriyor. Bu sebeple kimi zaman aynı okuldan mezun olan öğrenciler arasında bile adaletsizlik oluyor. Bazıları daha başarılı olmasına rağmen öğretmenleri not verirken cimri davrandığı için diploma notu da düşük oluyor.

Okullarda yapılan sınavlarda ve not sisteminde bir standart yok, her öğretmen kendi kafasına göre takılıyor.

Okullar arasındaki fark ise çok daha net görülüyor.

Çok acıdır ki, istisna da olsa bazı öğretmenler, özel ders alması veya okulda açtığı kursa gelmesi için öğrencinin notunu düşük veriyor. Notu öğrenciye karşı koz olarak kullanıyor. Kursa gel veya özel ders al, notunu yükselt zihniyetinde olanlar azınlıkta olsa da var.

Not sistemi adaletsiz olunca çoğu öğrenci özellikle son sınıflarda özel okullara geçiyor, bu şekilde notunu yüksek tutmayı garantiye alıyor...

Bazı veliler, "Parayla not alıyoruz" diye adaletsizliği özetliyor...

Bu adaletsizliğin en azından önümüzdeki yıl giderilmesi zorunludur...

Milli Eğitim Bakanlığı'nın buna bir çare bulması gerekir...

Diploma notunun etkisi sıfıra indirilmelidir...

*****

Torpil nasıl yapılır?

Yıl 1934...

Ankara Ulus'ta Milli Eğitim Bakanlığı...  Bakan Abidin Özmen...

Makam kapısı çalınır; "Giriniz!" diye tok bir ses duyurulur...

İçeriye Atatürk'ün yaveri girer, yanında iki genç vardır...

Yaver, Bakan Abidin Özmen'e elindeki zarfı uzatır... Atatürk'ten gelmektedir, zarfın üzerinde "Bay Abidin Özmen, Milli Eğitim Bakanı" yazmaktadır...

Bakan Abidin Özmen zarfı özenle açar ve mektubu dikkatle okur.

Mektupta şunlar yazılıdır: "Yaver Bey'le, size iki fakir ve kimsesiz çocuk gönderiyorum. Bu çocukları, uygun göreceğiniz bir liseye (parasız yatılı olarak) kaydını yaptırın."

Devletin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ten gelen bir emirdir bu satırlar.

Yerine getirilecektir...

Bakan Özmen, Orta Öğretim Genel Müdürünü çağırtır ve şu direktifi verir: "Yaver Bey'in yanındaki bu iki çocuğun evrakını alınız ve bu çocukları Haydarpaşa Lisesi'ne paralı yatılı olarak kaydını yaptırın. Her ikisi için de üçer yıllık paralı yatılı makbuzlarının veli ve ödeyen hanesine Atatürk'ün ismini yazdırarak bana getiriniz" der...

Genel müdür verilen emri yerine getirir.

Milli Eğitim Bakanı Abidin Özmen de kısa bir mektup yazar, Atatürk'ün yaverine verir ve yollar.

Bakanın yazdığı mektupta şu ifadeler yer alır: "Muhterem Mustafa Kemal Atatürk, Yaver Bey'le göndermiş olduğunuz iki çocuk hakkında emirlerinizi aldım. Ancak, arkasında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve Cumhurbaşkanı Atatürk gibi biri bulunduğu için; bu çocukları fakir ve kimsesiz olarak kabul etmeme, hem yasalarımız, hem de mantığımız izin vermedi. Bu nedenle her iki çocuğun da emirleriniz gereği Haydarpaşa Lisesi'ne paralı yatılı olarak kayıtlarını yaptırdım. Çocukların üçer yıllık okul taksitlerine ait makbuzları ekte takdim ediyorum."

Mektup Mustafa Kemal Atatürk'e ulaşır, Başbakan İsmet İnönü'ye telefon ederek; "Bak senin Milli Eğitim Bakanın bana ne yaptı!" diyerek olayı anlatır...

İnönü, Bakan adına özür diler ve düzeltilmesi için gereğini yapacağını söyler...

Atatürk; "Yok! Özür dileme. Çok memnun oldum. Keşke her devlet adamı bu medeni cesarete sahip olabilse ve doğruyu gösterebilse..." der.

*****

TEBESSÜM

Ateş pahası

Bir gün padişah adamlarıyla ava çıkar fakat yağmura yakalanır. İlk gördükleri eve sığınırlar.

Gelenlerin yüksek mevki sahibi olduklarını anlayan köylü, ateşi iyice kuvvetlendirir. Yağmur ve rüzgârdan üşüyen padişah ateşi görünce keyifle, "Ateşe bak, bin altın eder doğrusu" der.

Yağmur tüm gece devam eder, padişah ve adamları evde konaklamak zorunda kalır. Ertesi gün ayrılmak istedikleri zaman, "Ağa, borcumuz nedir?" diye sorarlar.

Köylü, "Bedeline siz bin altın dediniz, üstüne bana laf söylemek yakışmaz" der.

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.

Montaigne