Türk Dil Kurumu’na göre edep; “Toplum töresine uygun davranma...” İkinci anlamı ise “iyi ahlak, incelik ve terbiye...”

Edep kelimesi AKP cenahında ilk kez kullanılmıyor. Partinin kurulduğu ilk yıllarda Tayyip Erdoğan, “AK Parti’ye AKP diye hitap edenler edepsizdir” demişti hatırlarsanız. Sonra ne olduysa o güne kadar “AKP” diye yazılan partinin ismi birden bire “AK Parti” olmuştu. Ancak aradan yıllar geçmesine rağmen “edepsizliğe” devam edenler oldu. Zaten o “edepsizlerin” bir kısmı da cezaevlerinde hayatlarının bir bölümünü çürüttü. Sadece AKP’ye AKP dedikleri için... Edep kelimesini son kullanan isim ise 71 yaşındaki Bülent Arınç... Kendisi evinde otururken Binali Yıldırım’ın işsiz kalmaması için kurulan “Yüksek İstişare Kurulu” nda iş verilmiş eski politikacı. Damadı FETÖ’cü olduğu için AKP’den uzaklaştırılmış, karısı, kızı tarafından terk edilmiş, oğlunun milletvekili olması sayesinde tekrar AKP’de Binali Yıldırım sayesinde iş bulmuş kişi... Binali Yıldırım sayesinde diyoruz zira “Yüksek İstişare Kurulu” ne İzmir ne de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmayı başaramayan eski Meclis Başkanına “iş olsun” diye kurulmuş bir şey... Çünkü henüz bu kurulun neyi istişare edeceğini ve yaş ortalamasının 70-80 civarında olan insanların Türkiye için nasıl bir gelecek planladığını ya da hangi engin tecrübelerinden faydalandıracağını bilmiyoruz.

Arınç’a yüzde 40, emekliye yüzde 5

Bülent Arınç, neden böyle bir kelime kullandı. Kısaca hatırlayalım. Bu “YİK” denen kurul, ilk “istişare” sinde 12 bin lira olarak belirlenen maaşlarına yüzde 40 zam yaparak ilk icraatını gerçekleştirdi. Bunun üzerine elbette Türkiye’de yaşayan herkes bu yüzde 40 maaş zammının peşine düştü. Normal değil mi? Bunu duyan Bülent Arınç, engin tecrübelerinden faydalandırmak için kendisine 12 bin liranın az geleceğini düşünmüş olmalı ki maaşına zam yapılması için YİK’te el kaldırdı. Sorgulayana da “Size ne edepsizler” dedi. Çünkü o paranın sadece Merkez Bankası tarafından basılan bir kağıt parçası olduğunu sanıyor. Yani bu ülkede yaşayan insanların vergilerinden ödendiğini bilmiyor. Bilse zaten inandığı Allah’tan korkardı ki AKP’lilerin ekseriyesinde bunu görmüyoruz. Yani Arınç’ı TDK’nın da belirttiği gibi “Toplum töresine uygun davranma, iyi ahlak, incelik ve terbiye” sınırları içinde maalesef görmüyoruz. Zira Arınç geçen hafta elektriğe, şekere, çaya, akaryakıta yüzde 15 ila 16 arasında zam yapıldığını duysa, ardından önceki gün tüm bu zamlar karşılığında emekli ve memurlara yüzde 5 zam yapıldığını bilse Türkiye’yi “edepsizlikle” suçlamazdı.

65 yaş ihtiyarsa diğerleri ne?

Vatandaşa göre edepsizlik nedir Bülent Bey, sıralayalım. Zira kavramın anlamıyla ilgili bir sorununuz var... Edepsizlik, hiç gereği yokken Türkiye ekonomik krizle boğuşurken Meclis’e 66 makam aracı daha almak ve her ay 1 milyon 187 bin lira ödemektir. Belediyelerde sadece her ay başında maaş almak için bankamatik yolları tutanların şimdi “eylem” yapmasıdır. AKP’li eski belediye başkanının yeni belediye başkanına ’Neden borcumu açıkladın’diyerek dava açmasıdır. Artık hiçbir hükmü kalmayan eski vekil Mehmet Metiner ile yoldaşı Ahmet Aydın’ın belediye kasasından 42 bin liralık ’şıra’faturası ödetmesidir. Edepsizlik, 65 yaş ve üstünü “ihtiyar” dan sayıp, ülkeyi 70 yaş ve üstü kişilerin istişarelerinin insafına bırakmaktır. Edepsizlik, hayatının baharında iş bulamadığı için intihar edenlerin yerine 70-80 yaşındakilerin 18 bin lira maaşla sırça köşklerde oturmasıdır. Hee tabii bir de o “ihtiyar olmayan” yaşlıların 18 bin lira maaşını ödemesi için şekere, çaya, sigaraya, alkole, benzine, sebzeye, meyveye kısacası her şeye zırt pırt zam yapmaktır edepsizlik. Bilginize...