Suudi Arabistan ve İsrail arasında henüz resmi diplomatik ilişkiler kurulmamış olmasına rağmen, geçen yıllar içinde iki ülke arasındaki bağlar, kapalı kapılar ardında yaşanan gelişmelerle, güçleniyor. İki ülke de İran’ı en büyük dış tehdit ve ABD’yi bir müttefik olarak görürken, radikal İslamcı teröristlerin oluşturduğu tehdidi ciddiye alıyorlar. İsrail ve Filistin arasında yaşanan gerginlikler, Suudi Arabistan’ın Filistin’in bağımsızlığını desteklemesi sebebiyle iki ülke arasındaki resmi ilişkilerin kurulmasına engel oluyor.

'İSRAİL'İN BİR ANAVATANA SAHİP OLMA HAKKI VAR' 

Veliaht prens Muhammed bin Selman’ın bir ABD yayınına verdiği bir röportajda, Yahudilerin bir ulus devlete ya da en azından atalarından kalan bir anavatana sahip olma hakkı sorulduğunda verdiği “Bence Filistin’in de İsrail’in de bir anavatana sahip olma hakkı var. Bölgede istikrar ve normal ilişkiler için bir barış anlaşmasına ihtiyaç var” cevabı, 2002 yılından bu yana Arap Barış Girişimi ana sponsoru olan Suudi Arabistan’ın, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmayı sonlandırmak için iki ülkeli bir çözüm arayışını destekliyor.

İsrail’in Filistinlilerle birlikte yaşamasında, Mescid-i Aksa’nın korunması koşuluyla, hiçbir sorun görmediğini söyleyen Selman, “Kudüs’te yer alan kutsal cami ve Filistin halkının geleceği haricinde bir endişemiz ya da hiçbir halka bir herhangi bir itirazımız yok” dedi.