Trump'un Ulusal Güvenlik Danışmanı olup ABD'nin tüm silahlı ve örtülü güçlerini yönetmek üzereyken bugün yargı kıskacında ter döken Michael Flynn'in, Obama ve Hillary Clinton tarafından neden harcandığını anlatmıştım önceki gün. Flynn ve bağlı bulunduğu ekip Beyaz Saray'dan önemli ölçüde tasfiye edilse de, fikirlerinin bir bölümü uygulanıyor. Bir önceki yazımda "IŞİD sahadan çekilecek ve dünyanın çeşitli yerlerinde ihtiyaç duydukça eylem yapacak bir hayalet örgüt haline getirilecek" demiştim. Ebubekir El Bağdadi'nin öldürülmesi ve bunu IŞİD'in doğrulaması, bu tezimi destekliyor.

Dönelim, Flynn ve ekibine. Flynn, sıradan bir Amerikan generali değil. Afganistan dahil 15 yıllık bir "cihatçılarla savaş" pratiği olan, bu konuda çok kafa yormuş ve ABD'nin tüm politikasını tepeden tırnağa değiştirmeye, keskin bir dönüş yaptırmaya çalışan bir grubun en sivrilmiş ismi. Sadece ABD için değil, Türkiye, Rusya ve Ortadoğu için de büyük adımlar atmış bir isim olduğu için üzerinde duruyorum. Konuyu bu kadar uzatmamım sebebi, Flynn'in çok merak ettiğimiz bazı "sır"lara da vakıf olmasından kaynaklanıyor. Nedir bu sırlar, ona da ışık tutacağım. Ama bir sonraki yazıda. Önce, Flynn özelinde Pentagon ve CIA'nın Beyaz Saray'ın politikalarını belirleme rekabetini iyi anlamamız gerekiyor. Yoksa, bir sonraki yazıda anlatacağımız yalın gerçeklerin ayağı yere iyi basmaz.

* * * 

Flynn'in, Obama'ya verdiği (kabaca ve kısaca) "Cihadist grupları desteklemekten vazgeçelim, onlara karşı topyekün savaş başlatalım" raporu, önce bu gruplarla çok uzun süreli işbirliği yapan CIA ve diğer istihbarat örgütlerini ürküttü. Sadece ABD'deki istihbarat servislerini değil, Flynn'in başında olduğu Pentagon istihbaratı yanında İngiliz ve Fransız istihbaratını da endişelendirici bir projeydi Flynn'in savunduğu şey. Cihadist örgütlerle (İslâmcı görünümlü teröristlerle) iç içe olmadan hiç birinin bölgede hamle yapma şansları kalmıyordu. 

Flynn, Obama tarafından Beyaz Saray'dan dışlanınca "şahinler"in yanına, yani Cumhuriyetçilere sokuldu. Tecrübesi yanında arkasındaki güç sayesinde Trump'un en yakın adamlarından biri oldu. ABD'de seçim yarışı sürerken de bir kitap yayınladı:  The Counter Jihad Report. 

Kitapta "Radikal İslam'ın bir aşiret kültürü olduğuna ve ezilmesi gerektiğine sıkıca inanıyorum" diyen Flynn, sadece İslamcı kılığa bürünmüş teröristlerle değil, "İslam'ın tüm ideolojisi" ile savaşmak istiyor ve bunu sosyal medyayı (facebook, twitter, google dahil) kullanırken okullardaki çocuklardan başlayarak çim köklerinden yapmayı planladığını anlatıyordu. Flynn, Müslümanları kast ederek "Bir savaş kılavuzu olarak kullanılan kutsal metinleri de aşmaları gerekiyor" diyordu.

* * *

Flynn, "Sadece hükümet kanallarıyla değil, aynı zamanda okularımız, medya ve sosyal ağlarımız üzerinden düşman öğretilerini ele almazsak, onların cihadlarını yok edemeyeceğiz" diyordu kitabında. "Okullarımız" derken, 160'tan fazla ülkede faaliyet gösteren FETÖ okulları da sözkonusu muydu bilemiyorum. 

Flynn görevden alınsa bile Obama, izlediği politikalar nedeniyle eleştirilerden kurtulamadı. Obama'nın koltuğa oturmasının ardından danışmanı olan Brzezinski'nin talebesi General Brent Scowcroft ile bağlı bulunduğu guruba göre "ABD hegemonyasına karşı çıkmamaları için ulus devletler zayıflatılmalı ama ortadan kaldırılmamalı. Bunun için de ayak işleri için devlet dışı grupları kullanmaya devam etmeli"ydi. Bu, Henry Kissinger'in ve bağlı bulunduğu Rotschild'lerin de stratejiydi. Flynn ve ekibi işte bu stratejiye karşı çıkmıştı. Pentagon stratejisti olan Albay James H.Baker de Flynn'le aynı düşünüyordu. Savunma Bakanı Chuck Hagel de Flynn gibi "devlet dışı gruplarla işbirliği" siyasetini sorguladığı için 2014 Şubat'ında görevden uzaklaştırıldı. 

Flynn, Ağustos 2015'te tekrar ortaya çıkarak CIA'nın cihatçılarla birlikte yapacağı harekatlar konusunda Beyaz Saray'ı uyarmak için harcadığı yoğun çabaları El Cezire'ye ifşa etti. 

* * * 

Flynn'in yöntemlerinde köklü değişiklik yapmak istediği ABD istihbarat örgütleri, onu ısrarla Rusya'yla irtibatlandırmaya çalışıyor. CIA ve diğer istihbarat örgütlerine göre Irak'tan Libya'ya yaşananlara sessiz kalan Rusya'nın Suriye'ye girmesinde, Flynn'in ve Beyaz Saray'ı cihatçılar konusunda eleştiren ekibin rolü var. Bunu açıkça söylemeleri elbette mümkün değil. ABD'nin Bulgaristan ve Ukrayna'dan alınan silahları müttefik ülkeler üzerinden Suriye'deki "İslâmcı görünümlü terörist" gruplara sevk ederken Rusya ve Çin tarafından suçüstü olmasında da bu ekibin rolü olduğuna inanılıyor. Elbette MİT TIR'larına Adana'da yapılan meşhur operasyonun da Pentagon'a kadar uzanmadığını kimse söyleyemez. Obama'nın kenarda tutu istediği Türkiye'nin, Rusya ile yakınlaşmasıyla bölgedeki tüm dengeleri alt üst edeceğine inanan grup, NATO ve Kürecik Radar Üssü kaynaklı görüntülerle Rus uçağının vurulmasında da rol oynadı. Bu da Pentagon-CIA çekişmesinin sonucuydu... Bu kadarla mı kaldı peki? Flynn üzerinden Trump'a "Rusya işbirliği" suçlaması yöneltildiği dönemde Ankara ve Atina'da öldürülen Rus diplomatları da aklınıza getirin. 

Bir sonraki yazıda, Flynn ve Türkiye'yi daha net açacağız...