Adaylığına kesin gözüyle bakılan, koltuğunda kalmak için seçime girecek olan İstanbul'daki AK Partili belediye başkanları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı uyarılardan gerekli dersi almamışa benziyor. Özellikle geçen hafta piyasaya sürülen listelerde farklı ilçelere kaydırılacağı ya da aday olamayacağı gözüken isimler demoralize olmuş bir halde çare arayışına girişti. Çareyi de halkın desteğinin arkasında olduğunu göstermekte değil, plazalarda, yalılarda yaptıkları kulislerde arıyorlar. Gecekondularda kurulan bir partinin, aday kulislerini plazalarda, yalılarda yapması gelinen durumu anlatmaya yetiyor. 

Birbirinden farklılık gösteren o listelerin değişeceğini yazmıştım 3 gün önce. Dün yaygın gazetelerin sütunlarında de yer aldı bu bilgi. Onlar, muhtemel İstanbul adayı Binali Yıldırım'ın itirazına bağlıyor bu değişikliği. O kadarla sınırlı değil. Özellikle "dışarıdan aday"lara, İstanbul'un ilçelerinde tepkiler yükselmeye başlamıştı. "Damadın adayı" olarak lanse edilen bir başka damat Silivri'de, yine dışarıdan bir aday Esenyurt'ta, Beykoz'da AK Parti teşkilatları itirazlarını değişik şekillerde dile getirdi. Sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek "dışarıdan aday istemiyoruz" dedi Beykoz ve Esenyurt'ta. Silivri'deki tepki sadece sosyal medyada yerel basının paylaşımlarında yer aldı ama, yine de "damat kontenjanı"nın ortaya çıkardığı rahatsızlık hayli fazla.

Kuşkusuz, İstanbul'un tüm ilçeleri için son kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan verecek. Önüne gelen anketler yanında oluşturduğu ayrı ayrı ekiplerin raporları da etkili olacak bunda. Fakat, kimsenin dillendirmediği bir başka sorun var. Adayların geçmişi ile Erdoğan'ın hassasiyetlerinin örtüşüp örtüşmediği. Daha doğrusu, lanse edilen adayla ilgili tüm bilgilerin Erdoğan'ın önüne doğru bir şekilde ulaştırılıp ulaştırılmadığı...

FETÖ ile mücadelede, Erdoğan'ın gösterdiği hassasiyetin, çevresindeki bazı isimlerde ve teşkilatlarda yeterince gösterilmediği inancı var. Bu inanç, MHP'den gelmesi beklenen "destek oyları"nı da tehlikeye sokuyor.

Ama yine de "aday adayları" ile "adaylığına kesin gözüyle bakılan" isimlerin en büyük güvencesi Cumhurbaşkanı Erdoğan... Kendileri ne yaparsa yapsın, Erdoğan'ın karizmasının kazanmalarına yeteceğinin rahatlığını yaşıyorlar.

* * * 

Sadece AK Parti adaylarının değil, anlaşılan CHP de geçmiş seçimlerde olduğu gibi "Erdoğan üzerinden siyaset" yaparak başarı elde etmeyi umuyor. Denenmiş söylemleri sürdürüp, adayları değiştirerek farklı sonuç alma çabasında CHP. Yerel seçimin doğasının farklı olduğunu, vatandaşın oyunu verirken partiye aidiyeti kadar adaya da baktığı artık gün gibi ortada. CHP, şöyle ittifak, böyle ittifak derken kaybettiği zamanı en isabetli adayı seçse de telafi etmekte zorlanacak anlaşılan.

Gündemi sosyal medyadan takip eden ve yine sosyal medya üzerinden gündem oluşturmaya çalışan bir parti yönetimi var karşımızda. İstanbul için Muharrem İnce'nin "sandık" şartını "İl teşkilatından böyle bir talep yok" diyerek reddetti Genel Başkan Kılıçdaroğlu. Sahada çalışmalarını sürdüren Gürsel Tekin ile İstanbul'da ofis oluşturup çalışmaya başlayan ancak daha sonra kendisini geri çeken Akif Hamzaçebi'den başka isim yok ortada.

İşin asıl ilginç yanı, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun iktidar yanlısı bazı köşe yazarları tarafından sık sık dillendirilmesi. CHP'ye "kılçık atma" gibi yorumluyorum ben bunu. Beylikdüzü'nde bile kazanması riskli olan Ekrem İmamoğlu'nu İstanbul'a aday yapması halinde, AK Parti'nin hiç Binali Yıldırım'ı zorlamasına gerek yok. Herhangi bir ilçe belediye başkanını aday yapması, kazanması için yeterli olur... Ama CHP bu. Sırf soyadında "İmam" geçiyor diye, muhafazakâr seçmenden oy alabileceğini zannedip aday gösterirse hiç şaşırmam.

70 YAŞINDAYIZ

Bugün gazetemizin 70. kuruluş yıldönümü. Elinizde tuttuğunuz veya internet sitemizde e-gazete üzerinden sayfalarını çevirdiğiniz ya da Turkcell Dergilik'ten indirip okuduğunuz gazete 70 yıldır her gün büyük titizlikle hazırlanıp basılıyor ve okuyucularına ulaştırılıyor. 
Bazıları hayatta olmayan ama Türk basın tarihine damga vurmuş birçok ünlü kalem, bu gazetenin sütunlarından seslenmiş okuyucularına. 
5 yılı aşkın süredir, İSTANBUL bir şehir gazetesi olarak hazırlanıyor. Ülkenin çok önemli haberleri, genel siyasetle ilgili liderlerin yaptığı açıklamalar dışında tüm önceliğimiz İstanbul'un gündemi... "Şehre dair söyleyecek sözüm var" diyen herkese kapımız ve sayfalarımız açık.
En güvendiğiniz siyasi kadroların bile "İstanbul'a ihanet ettik" itirafında bulunduğu bir dönemde, bu şehrin kendisine sahip çıkacak bir şehir gazetesine ihtiyacı olduğunun farkındayız. Şehri yönetenlerle şehirde yaşayanlar arasında iletişim köprüsü olma, eksikleri, aksaklıkları ve çarpıklıkları gösterme çabasındayız. Onlarca üniversite öğrencisine "gazetecilik atölyesi" gibi de hizmet veriyor, geleceğin gazetecilerinin mesleğin etik kurallarına göre hayata hazırlanmasına katkı sağlıyoruz. 
Basının; yönetenlerin değil, yönetilenlerin hakkını gözetip, sokaktaki vatandaşın gerçekleri bilmesini sağlamak gibi kutsal bir görevi olduğunun bilincindeyiz.
Doğum günümüzü kutlayan tüm dostlara teşekkürler.