Beşiktaş 9. hafta Süper Lig maçında milli maç arasında 8 oyuncusunun Covit19 testi pozitif çıktığı için eksiklerle Başakşehir'i evinde ağırladı. Defansın sağında Dorukhan, sol unda Rıdvan'la oyuna başlayan Sergen hoca, rakibi kendi sahasında karşılayarak Başakşehir'e karşı kontrollü oyunu seçti. Başakşehir'e pozisyon vermedi.

Beşiktaş, en net pozisyonunu 43. dakikada Abubakar'la yakaladı. Bu pozisyonu çıkaran Volkan, bir dakika sonra Josef'ten seken topu tamamlayan Atiba'ya engel olamadı ve Beşiktaş ilk golünü buldu. Bu golden bir dakika sonra orta alandan aldığı topu süren Atiba, boş pozisyondaki Larin'le buluşturdu topu. Larin'in şık vuruşuyla Beşiktaş 2-0 öne geçti.

Atiba, bir gol ve bir asistle takımın kurtarıcı kaptanı olurken, Beşiktaş devreyi 2 farkla önde kapattı.

İkinci devre Başakşehir Beşiktaş'a karşı baskılı başladı. 53. dakikada Dembaba'nın karşı karşıya kaldığı pozisyonu genç kaleci Utku kurtararak takımına da moral verdi. Bu pozisyon Başakşehir'in en net pozisyonuydu.

68. dakikada Abubakar'ın vurduğu topa ceza sahası içerisinde Mehmet Topal'ın elle müdahale etmesi penaltıyı getirdi. İkinci sarı kartını gören Mehmet Topal takımını 10 kişi bıraktı. Penaltıyı gole çeviren Abubakar, skoru 3-0'a getirdi.

Başakşehir 10 kişi kaldığı ve 3 farklı skor olduğu için "maç bitti" moduna giren Sergen hoca, o dakikaya kadar soldan Visca'ya pozisyon vermeyen Rıdvan'ı oyundan çıkardı ve yerine Gökhan Töre'yi aldı. Bu değişikliğin ardından adeta Beşiktaş 10 kişi oynamaya başladı ve Başakşehir ardı ardına atak geliştirdi.

81. dakikada Gulbertsen takımının ilk golünü atarak skoru 3-1'e  getirdi. 83. dakikada Abubakar'ın vuruşunu Volkan parmaklarının ucuyla çıkararak Beşiktaş'ın 4. golünü önledi. 88. dakikada Visca'nın vuruşunu genç Utku'nun kurtarışı mükemmeldi.

Beşiktaş, 10 kişilik rakibi  karşısında her zamanki "son dakikalar" hastalığına tutuldu ve karşılaşmanın son çeyreğinde vasat bir oyun yansıttı. Atiba'nın boş pozisyonda çıkardığı topa vuramayan Ljacic henüz hazır olmadığını gösterdi. 90. dakikada Utku yine net bir kurtarış yaparak farkın teke inmesini önledi. Ancak uzatmanın son dakikasına girilirken Gulbertsen'in takımının ve kendisinin ikinci golünü atmasına engel olamadı. Beşiktaş, daha önceki karşılaşmalarda olduğu gibi son dakikalarda adeta ecel terleri dökmeye başladı. 3 farklı galibiyetten, skor kısa zamanda tek farka indi.

Futbolun laibaliliği affetmeyeceğini gösterdi bu durum. Bunda derbiyi düşünerek yapılan oyuncu değişiklikleri etkili oldu. Ama bu değişikliklerin Beşiktaş'a katkı sağlamadığı da net bir şekilde görüldü.

Derbi öncesi 3 puan alan Beşiktaş moral bulsa da 10 kişilik Başakşehir'den son dakikalarda 2 gol yemesi endişeleri artırdı. Sergen hocanın ve takımının 10. haftada oynanacak derbideki performansı merakla bekleniyor.

Bir parantez de eski Başkan Fikret Orman'ın Beşiktaş'a kıyağı (!) için açalım. Orman'ın takımın başına getirdiği Abdullah Avcı,  Beşiktaş'tayken "arma takım" edebiyatı ile oturduğu yerden aldığı milyonların ardından Trabzonspor'a imza attı ve orada mavi boncuk dağıttı. Aynı saatlerde Beşiktaş'a gönderdiği 19 milyonluk alacak ihtarnamesi, Fikret Orman'ın Avcı'ya "emeklilik ikramiyesi" olarak kayıtlara geçti.

Avcı, taraftara şirin gözükmek için arma şehir edebiyatı yapacağına "Ben profesyonelim, parama bakarım" deseydi daha etik bir duruş sergilemiş olurdu. Takıma verdiği katkı ortadayken sözleşmeden doğan paranın peşine koşan Avcı, Şenol Güneş hocayı örnek alsın. Güneş'in adının Trabzon'daki stada verilmesinin gerçek nedenini de düşünsün bence.