İstanbul'da yaşanan ve bir uyarı niteliğinde değerlendirilen 5.8'lik deprem sonrası çeşitli kesimlerden değişik açıklamalar ve analizler yapılıyor. Her depremde olduğu gibi her kafadan bir ses çıkıyor, yine kafalar karışıyor. Ortada çeşitli senaryolar uçuşuyor.

Ortak görüş şu:

7 şiddetinde ve üstü bir deprem İstanbul'u vuracak. Yıkıcı olacak. Önlemler buna göre alınmalı. Binaları ve yaşayanları da buna göre uyumlu hale getirmeli. Yaşanan son deprem İstanbul'un büyük depreme hazırlıklı olmadığını gösterdi.

Birçok bilim insanı çeşitli TV'lerde ve yayın organlarında görüşlerini açıklıyor. Uyarılarda bulunanlar da var, korkulmaması gerektiğini söyleyenler de. Ancak, gerçeklerden kaçmamak ve yapılması gerekenleri de zaman kaybetmeden yapmak gerektiğinin altını çizelim.

Deprem ile ilgili görüşlerini dile getiren bir başka bilim insanı da İstanbul'daki depremlerle yakından ilgilenen Rus bilim insanı Dr. Aleksey Zavyalov oldu. Rus deprem uzmanı değerlendirmesinde 7 şiddetindeki bir depremin İstanbul'a çok büyük zararlar verebileceğini hatırlatıyor ve "Son 5.8'lik deprem bir uyarıdır" diyor.

Rusya Bilimler Akademisi Dünya Fiziği Enstitüsü Sismik Tehlike Laboratuvarı Sorumlusu Dr. Aleksey Zavyalov, İstanbul bölgesinin Kuzey Anadolu fay hattı nedeniyle Türkiye'deki sismik tehlike bulunan bölgelerden olduğunu belirterek, deprem bilimcilere göre bu bölgenin Ege-Marmara deniz sismik bölgesi olarak adlandırıldığını ve İstanbul'un bu bölgenin kritik noktasında bulunduğunu belirtti.

Türk ve Batılı deprem bilimcilerin İstanbul'da 30 yıl içinde 7.5 şiddetinin üzerinde bir deprem öngörüsünde bulunduğunu kaydeden Zavyalov, "Büyük sanayi tesislerinin ve ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 25'inin Marmara Bölgesi'nde bulunması ayrıca bir tehlike oluşturuyor. Bu nedenle Marmara'da yaşanacak 7'nin üzerindeki olası bir depremin ölümcül sonuçları olabilir" dedi.

Deprem iniş yapacak uçakları da etkiledi: Kule'den pilotlara 'Deprem oldu, pas geçin' Bugünkü deprem kritik seviye kabul edilen 7 şiddetine ulaşmadığı ve depremin merkez üssü kent merkezine uzak bir nokta olduğu için bunun büyük bir deprem olarak kabul edilmediğini kaydeden Zavyalov, 1996'da Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te yine 5.8 şiddetinde merkez üssü kent merkezi olan bir deprem olduğunu ancak kentte büyük yıkım yaşandığını anımsattı.

Rus uzman, bu bakımdan İstanbul'un depremin merkez üssünün Marmara Denizi olması nedeniyle şanslı olduğunu anlattı. Zavyalov İstanbul'da yaşanan 4.6 büyüklüğündeki depremin deprem bilimciler tarafından 7.5 şiddetindeki bir depremin habercisi olarak değerlendirilmesine katılmadığını ifade etti.

İstanbul'da yaşanan deprem sonrasında neler olabileceğini de Zavyalov'un şu açıklaması ile öğreniyoruz:

"Bu bölgede büyük bir deprem olup olmayacağı ve ne zaman olacağı, ancak bugünkü depremin verileri analiz edildikten sonra tahmin edilebilir. 4.6 büyüklüğündeki sarsıntıları habercisi olarak nitelemem. Bunlar, sismik tahminlerin doğrulanmış bir aracı olmayan öncü şoklardır. Rusya'da, büyük bir depremden sonra meydana gelen sismik harekete dayanarak önümüzdeki günlerde ve haftalarda ne olacağı hakkında bir sonuca varmamızı sağlayan en modern yöntemler kullanılıyor. Ancak bunun için tüm artçı şoklar hakkında veri sahibi olmanız gerekir. Yani, sadece ana sismik darbeden sonra meydana gelen tüm tekrarlanan, daha küçük sismik şoklar hakkında veriye ihtiyaç var"

İstanbul'da büyük depremlerin 50 yılda bir meydana geldiğine dair tahminlerde yanılma payının çok yüksek olduğunu da kaydeden Zavyalov, en modern uyarı sistemlerinin depremden sadece 12 saniye önce alarm verdiğini sözlerine ekledi.

Geçmişte de, deprem öncesi de deprem konusunda ve özellikle İstanbul üzerinde çok yazılar yazdık, uyarılarda bulunduk. Çeşitli deprem uzmanlarının da görüşlerini yansıttık. "Depremle yaşıyoruz, depremleri ciddiye almak durumundayız" dedik.

1999 depreminde yaşanan acıların yinelenmemesi, İstanbul'da olası depremin hafif atlatılması için yapılan ve yapılmakta olan her türlü çalışmanın da hep birlikte milletçe yanında olmak durumundayız.

Görünen gerçek şu:

Beklenen deprem İstanbul'u vurur, bir felaket yaşanırsa bu sadece İstanbul ile sınırlı kalmayacak, Türkiye tümü ile bu felaketi yaşamış olacaktır.

Biz, her zaman depremleri ciddiye aldık. Depremlerle iç içe yaşamak durumundayız. Depremlerden ürkmeyelim, korkmayalım, önlemlerini alalım, olası bir depremde nasıl hareket etmemiz gerektiğini bilelim bu bizi rahatlatacaktır.