Büyük Marmara depremi üzerinden 20 yıl geçti.

17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen depremden geriye sadece geçici getirilen vergiler miras kaldı. Geçici olacağı söylenen özel iletişim vergisi ile özel tüketim vergisi oranları kat kat artırılarak bugüne kadar geldi.

O kadar vergiye rağmen deprem konusunda maalesef yeterince tedbir alınmadı...

Depremle neredeyse tamamen duran inşaat sektörü günümüze kadar tam gaz devam etti. O kadar abartıldı ki, olası deprem için ayrılan toplanma alanlarına bile yüksek binalar dikildi...

Daha on gün önce Denizli’de 6 şiddetinde deprem meydana geldi. Her ay neredeyse ülkemizin bir bölgesinde deprem oluyor.

Deprem bu kadar hayatımıza girmiş ama biz umursamıyoruz.

Hiç deprem olmayacakmış gibi bir hayata başladık.

Arada “Deprem İstanbul’u yerle bir eder” türünden haberler basında yer alıyor. Ama yine de hiçbir tedbir alınmıyor. Bu konuda 20 yıldır ciddi bir çalışma yapılmadı.

Ülkemiz deprem bölgesinde... Her an çok büyük bir deprem olabilir...

Herkesin deprem için gerekli tedbirleri alması şart...

Öncelikle binaların depreme dayanıklı olması gerekir...

Bu amaçla halk arasında bilinen adıyla Kentsel Dönüşüm Projesi başlatıldı.

Maalesef sağlıklı işlemiyor. Yasanın gerek hazırlanış şekli, gerek de uygulaması ülkemiz şartlarına uygun değil.

Riskli deprem bölgelerinden çok, yüksek kâr getiren bölgelerde kentsel dönüşüm başlatıldı...

Riskli bölgeler unutuldu... Yasanın temel amacının dışına çıkıldı.

En büyük sorun ise başlanıp da bitmeyen inşaatlar...

18 ayda bitmesi gereken binalar, yıllar geçmesine rağmen temeli bile atılmamış bekliyor.

Çok büyük bir mağdur kitlesi oluştu. Vatandaş, depreme dayanıklı yeni ev beklerken, elindeki evden de mahrum kaldı.

Müteahhitle sözleşme imzaladıkları için başka türlü inşaatı bitirme imkanları da yok. Mağduriyetin giderilmesi amacıyla yasada yapılan düzenleme de derde çare olmadı.

Kentsel Dönüşüm Yasasının ülkemiz şartlarında uygulanabilir şekilde yeniden çıkarılması gerekir. Eğer bu şekli ile uygulanmaya devam ederse, depremden çok müteahhitler vatandaşın canını yakmaya devam edecek.

*****

Ölümün böylesi

Türkiye’de meydana gelen ilginç ölümler derlendi. Bunlardan bazıları şöyle...

Balkona 50 kişinin çıkması sonucu meydana gelen toplu ölüm. (İstanbul - Dudullu’da bir köy nişanı töreninde)

TEM’de seyreden araçtaki 5 kişinin radyoda oynak şarkı çalınca aracı sağa çekerek otoyolda göbek atmaya başlaması ve üçünün de ayrı ayrı araçların çarpması sonucu ölümü. (Sakarya - Hendek)

Elektrik direğine yaslanıp ayakkabısındaki taşı çıkarmak için ayağını silkeleyen kişiyi elektrik çarptığını sanan bir başkasının akımdan kurtarmak amacıyla kafasına kürekle vurup öldürmesi. (Rize)

Midesine sinek kaçan bir kişinin sineği öldürmek için odaya sıkar gibi ağzına böcek ilacı sıkması ve sinekten beter ölümü. (İstanbul - Sultanbeyli)

Mühendisin kontrol için geminin buhar kazanına girdiği sırada bundan habersiz bir gemi personelinin kapağı kapatması ve geminin sefere çıkmasıyla mühendisin ölümü. (Kocaeli)

Aynı iş yerinde biri gündüz, biri de gece vardiyasında çalışan baba-oğulun motosikletle eve giderken sert bir virajda karşılaştıklarında birbirlerine selam vermek isterken çarpışarak ölmeleri. (Konya)

Nüfus sayımı nedeniyle sokağa çıkma yasağı olduğu gün, kendisinden başka kimsenin bulunmadığı yolda (üstelik de otoban) sayım görevlisinin bariyerlere çarparak ölümü. (Gebze)

Karabük Demir-Çelik Fabrikasında 600 tonluk pres makinesinin arasından emekleyerek geçen işçinin 2450 santigratlık fırından sigarasını yakmaya çalışırken can vermesi. (Karabük)

Tıraş olurken berberin rahatlatır diye boynu aniden sağa sola çevirme hareketi sonucu küt diye boynu kırılan müşterinin koltukta can vermesi. (Erzurum)

Bir vatandaşın yatağındaki tahtakurusunu öldürmek için yaptığı ilaçlamadan sonra uykuya dalınca tahtakurularıyla birlikte zehirlenmesi. (Bodrum)

(Kaynak: Prof. Dr. Ömer ÖZKAN - Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi)

*****

TEBESSÜM

Müzik

Komşunun küçük oğlu bir gece yarısı kapıyı vurdu. Kapıyı açtılar.

- Babam teybinizi istiyor.

- Ne yapacaksınız? Müzik mi dinleyeceksiniz?

Çocuk, sakince cevap verdi:

- Hayır, babam uyumak istiyor...

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Olgun ve akıllı insanlar, kusur bulacağım diye kendini yormaz...

Sadi Şirazi