Babacan ve Davutoğlu’nun kuracakları partilerin özellikle AK Parti’ye büyük zarar verebileceği tartışılıyor. Bu nedenle bazı AK Partililer sürekli açıklamalar yaparak kurulacak partilerin önünü kesmeye çalışıyor ve Babacan ile Davutoğlu’na geri adım atma çağrısı yapıyor. Yapılan açıklamalarda da Babacan ve Davutoğlu hainlikle suçlanıyor.

Konu hakkında daha önce yazmış ve görüşlerimizi de yansıtmıştık. Nereden bakılacak olursa olsun, yeni bir parti, mutlaka siyasette taşları yerinden oynatır. Bugünkü sistemde % 1’lik bir puanın bile çok önemli olduğu görülüyor.

Kafalardaki soru şuydu:

“Babacan, parti kuracağını açıkladı ve yepyeni bir kadro ve iddialı şekilde partisini yakında açıklayacağını duyurdu. Eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu da parti kuracağını söyledi ama şuana kadar henüz partisi ile ilgili bir açıklamada bulunmadı. Hatta Davutoğlu’nun parti kurmaktan vaz geçtiği bile söyleniyor. Sonuç ne olacak bunu merak ediyoruz?”

Nihayet Davutoğlu’ndan ses geldi.

Eski Başbakanlardan Davutoğlu, partisini kuracağını, iddialı bir kadro ile sahaya ineceklerini açıkladı ve “Meydan okuyorum” açıklamasında bulundu. Sözlerinin de arkasında olduğuna vurgu yaptı. “Kesinlikle geri adım atmam söz konusu değildir” dedi.

“Bu ülkenin üzerlerine çökmüş karanlık bulutları dağıtmaya geliyoruz. Çok güçlü bir ekiple geliyoruz. Konya’da yeni bir hal demiştik. Yeni bir hali yeni bir yolla bağlayalım. Bilelim ki bu yol birilerinin zannettiği gibi küskünlerin yolu değil. Hiçkimse küsmeyenlerin yoludur. Kendisine ne yapılırsa yapılsın küsmeyi yüreğinden silmişlerin yoludur. Şeyh Edebali’nin nasihatine kulak verenlerin yoludur. Bu yol kendilerine yeni liman arayan siyaset bezirganlarının yolu değildir. En zor şartta bile elif gibi doğru duranların yoludur. Bu yol siyasete girip servetine servet katanların yolu değildir. Bu yol siyaseti ailesine, akrabalarına bir hayat sigortası olarak görenlerin yolu değildir. Bütün milletin evladını kendi evladından önde görenlerin yoludur. Bu yol bedel ödetmeye gelenlerin değil millet için ne bedel ödemesi gerekiyorsa millet için ödemeye hazır olanların yoludur. Allah yolumuzu açık etsin. Allah hepimize güç versin. Bize sus diyenlere, duymak istemeyenlere diyorum. Bir daha okuyun manifestoyu. Hakikat kimin tarafından söylendiğinden bağımsız olarak kendisi bizatihi var olan bir şeydir. Biz sükut etmemeye kararlıyız. Söylediklerimize yanlış diyemeyenler ümmeti bölüyorsunuz diye iddiada bulundular. Ben siyasi hayatta bu dini kavramların yozlaştırılmasına tamamen karşıyım. Dini kavramların kutsiyetini bu tür konularda kullana kullana yozlaştırmamalıyız. Ümmet evrensel bir inananlar topluluğuysa. Sadece türkiye ile değil. Evrensel bir inanç topluluğuysa. Türkiye’de yaşayan 81 milyon kardeşimizin hepsi o ümmetin parçasıdır. Kimse o ümmetin dışında değildir. Kimse ümmeti tekeline alamaz. Kimse bu ümmet benim partimin tekelindedir diyemez. Ümmetten kastedilen yalılarda oturup Türkiye’yi dizayn etmeye çalışanlarsa biz o topluluktan değiliz. Ümmetten kastedilen bütün vatan evlatlarını tek bir topluluk olarak görmek yerine belli akrabalar, belli kesimlerle sınırlandırılmış bir topluluksa. Biz o topluluktan da değiliz. Bu dini kavramları artık siyasi literatür dışında ortak kavramlar olarak kullanmalıyız.”

Sakarya Dostları Platformu’nun davetine katılan Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasından bazı bölümleri: sizlerle paylaşıyoruz:

“Bu ülkenin üzerlerine çökmüş karanlık bulutları dağıtmaya geliyoruz. Çok güçlü bir ekiple geliyoruz. Konya’da yeni bir hal demiştik. Yeni bir hali yeni bir yolla bağlayalım. Bilelim ki bu yol birilerinin zannettiği gibi küskünlerin yolu değil. Hiçkimse küsmeyenlerin yoludur. Kendisine ne yapılırsa yapılsın küsmeyi yüreğinden silmişlerin yoludur. Şeyh Edebali’nin nasihatine kulak verenlerin yoludur. Bu yol kendilerine yeni liman arayan siyaset bezirganlarının yolu değildir. En zor şartta bile elif gibi doğru duranların yoludur. Bu yol siyasete girip servetine servet katanların yolu değildir. Bu yol siyaseti ailesine, akrabalarına bir hayat sigortası olarak görenlerin yolu değildir. Bütün milletin evladını kendi evladından önde görenlerin yoludur. Bu yol bedel ödetmeye gelenlerin değil millet için ne bedel ödemesi gerekiyorsa millet için ödemeye hazır olanların yoludur. Allah yolumuzu açık etsin. Allah hepimize güç versin. Bize sus diyenlere, duymak istemeyenlere diyorum. Bir daha okuyun manifestoyu. Hakikat kimin tarafından söylendiğinden bağımsız olarak kendisi bizatihi var olan bir şeydir. Biz sükut etmemeye kararlıyız. Ne dediler bize, Hain dediler. İhanetle tanımladılar söylediklerimizi. Milletin teveccühüyle göreve gelmiş, Başbakan olmuş birine kimse hain diyemez. Bütün selefim başbakanları rahmetle anıyorum. Hiçbiri hain değildi. Bu ülkede hain Başbakan olmadı. Bundan sonra da olmayacak. 28 Şubat’ta, 12 Eylül’de eleştirmiş olsak da bu milletin içinden çıkmış devlet adamına hain denmedi. ”