Corona aşılarının tartışıldığı bu günlerde konuyla yakından ilgilenen uzmanlardan aldığım bilgileri sizlere aktarmak isterim. Konunun rahat anlaşılabilir olması için bazı tanımlamalar yapmak zorunda olduğumu düşünüyorum

  1. Virüs: Virüs işlevsel olabilmek için canlı hücreye ihtiyaç duyan genetik kod parçasıdır. Virüslerin taşıdığı kod DNA ya da RNA molekülü olabilir. Bu molekül bir kılıf tarafından paketlenmiş halde bulunur. Virüsün etkin hale gelmesi için canlı sisteme girmesi ve canlı sistemin metabolizmasını kullanarak taşıdığı kodu etkin hale geçirmesi gerekir.
  2. DNA:  Canlılarda yapısal ve işlevsel görevi olan proteinlerin üretim kodunu taşıyan moleküldür.
  3. RNA: Canlı yapıda RNA’nın birçok görevi vardır, bunlardan biri de protein üretiminde ara basamak olmasıdır. Adını son günlerde sıklıkla duyduğumuz mRNA, DNA’dan aldığı kodu protein üretiminde kullanan bir ara moleküldür.

Virüs; işlevsel canlı gövdesine bütünsel bir yapı halinde girer.  Yabancı bir organizma vücuda girince, vücut bağışıklık sistemini devreye sokar ve antikor üretimi başlar. Antikorlar vücudumuzda kısa veya uzun süre kalabilen ve vücudu işgale karşı koruyan savunma molekülleridir. Aşılama, bu antikorların oluşmasını sağlar ve enfeksiyona karşı bağışıklığın oluşmasına neden olur.  Uzun vadede, yeterli miktarda antikor oluşabilmesi için, belli aralıklarla vücuda hatırlatma yapmak gerekebilir. Bazı aşıların birden fazla verilmesinin nedeni budur.

Bu günlerde sıkça karşılaştığımız tartışmalardan biri faz çalışmalarını tamamlayarak piyasaya sürülen aşılardan, Çin Sinovac ile Pfizer BioNTech aşılarından hangisinin seçilmesi gerektiğine yöneliktir. Bu aşılardan hangisinin daha güvenli ve etkin olduğunu zaman gösterecek. Ama insanın aklına takılan bazı sorular da yok değil.

Çin Sinovac aşısı çoğu aşının üretimi sırasında kullanılan klasik yöntemle üretilmektedir. Aşılama içi boş virüs kılıfının vücuda verilmesiyle gerçekleşir. Bu boş kılıfın içinde asla genetik herhangi bir kod bulunmaz. Vücuda giren yabancı ‘’kılıfa’’ karşı bağışıklık sistemi harekete geçer ve kılıfın üzerindeki proteinleri tanıyacak antikorları üreterek bu yabancı organizmayı bloke eder ve inaktif hale getirir. Sinovac, inaktif aşı olarak bilinen klasik aşı üretim yöntemi ile üretilmiştir. Herhangi bir genetik materyal taşımadığı için bireysel fikrimce daha güvenli gözükmektedir.

Pfizer BioNTech aşısı yeni bir teknolojiyle üretilmektedir. Hepimiz bu aşıyı mRNA aşısı olarak tanımış olduk. Aşı, virüs kılıfındaki proteinin bir parçasının üretilmesini sağlayacak mRNA molekülünden oluşur.  Sinovac’tan farklı olarak bu aşı, bir genetik kod taşımaktadır.  Aşılama sonrası, mRNA kodundan üretilen bir protein (spike protein) bağışıklık sistemini harekete geçirir ve antikor üretimini sağlar. 

Her iki aşının da faz çalışmaları sonucunda etkin ve güvenilir olduğu söylenmekte ve  aşılamanın ilk safhasında gönüllüler üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Ama hiç kimse uzun vade etkilerinin neler olabileceğini söyleyememektedir. Bu süreci hep birlikte yaşayarak göreceğiz.  Şahsi fikrimi soracak olursanız içeriğinde genetik kod taşımayan ve sistem olarak aynı etkiyi yaratan aşı benim mantığıma daha uygun geliyor.

Bunca üretilen komplo teorilerini duydukça insan kendine sormadan edemiyor; acaba bizleri; ölümü göstererek sıtmaya razı mı ediyorlar? Tasarlanmış ve üretilmiş genetik bir kodu uzun süre araştırılmadan ve test edilmeden rızamızla vücudumuza almak bana çok mantıklı gelmiyor. Kısa vadede bu aşılar hastalığı yok edebilir ama özellikle genetik kod taşıyan aşının uzun vadede neler yapacağı, nelere sebep olabileceği henüz bilinmiyor. Acaba kendi rızamızla vücudumuza enjekte edilen genetik kod uzun süreçte bizi başka şekillerde etkileyebilir mi?

Salgının başlangıcından bu yana bilgi kirliliğinin içinde boğuluyoruz. İlaç ve aşı firmalarının verdiği rüşvetler, kirli ilişkileri, bizlerden saklanan vaka ve ölüm sayıları hepimizde bir parça paranoya yarattı.

Dünya üzerinde ülke ülke ve genel olarak aktif Corona vakaları ve ölüm sayıları istatistiklerine ulaşmak için bu bağlantıyı kullanabilirsiniz.

https://www.worldometers.info/coronavirus/

Son verilere göre;

 Dünya üzerindeki vaka sayısı: 67.717.705

Dünya üzerindeki ölüm sayısı: 1.546.888

Çin toplam vaka sayısı: 86.634

Çin toplam ölüm sayısı: 4.634

(belirtmiş olduğum rakamlar yukarıda bağlantısını verdiğim sitesinden alınmıştır)

Sizlere son bir soru; salgının başladığı Dünyanın en kalabalık nüfuslu ülkesi Çin’de acaba vaka ve ölüm sayıları sıkı tedbirlerden mi bu denli az, rakamlar saklanıyor mu, yoksa aşı çok önce bulundu ve uygulanıyor mu?