Uzun zamandır yazmak istiyorum ama boş ver diyorum. Görmemezlikten geldikce gözüme gözüme batar oldu. Yıllardır tanıdığım Nihat Doğan yine aldı sazı eline çalıp duruyor. Ama her sazı eline alıp gelişi güzel sazın tellerine vurduğunda ağzından çıkan melodilerde sazdan çıkan seste çok çatlak ve kulağa kötü geliyor. Nihat Doğan'a gel kardeşim bizim senin gibi kavgacı ağzı laf yapan felsefi konuşan birine ihtiyacımız var denmiş ve magazinin eleştirildiği programa oturtturulduğu net görünüyor. Seslerin yükselip ona buna bağıra bağıra ekrandan seslenilen, sık sık felsefik sözlerle süslü cümlelerin pirim yapıyor mantığı ile yapılan bir programda her gün boy gösteriyor Nihat Doğan. Allah var, ona verilen bu görevi de laiki ile de yapıyor. Yıllardır gerçek mesleği olan şarkıcılığını bana göre bu kadar başarılı yapmadı. Zaten yapamadığı için uzun yıllardır bağıra bağıra etrafındakilere felsefik cümlelerle ben çok kültürlüyüm sizden daha eğitimliyim edaları ile sataştı ve kavga etti.

Son günlerde Türkiye'nin ender yetiştirdiği jönlerinden Cüneyt Arkın'ı bile eleştirmeyi kendinde hak gördü. Cüneyt Arkın'ı yakinen tanıyan ve bir çok kez defalarca sohbet etmiş biri olarak Nihat Doğan'ın böylesi eğitimli, kültürlü son derece beyefendi birini tanımadan bilmeden, on dakika sohbet bile etmemiş olduğu birini nasıl olur da eleştirirsin. Aslında amacın eleştirmek ya da birşey bildiğinden değil, sana bu programda verilen görevi sana biçilen rolü en güzel şekilde yapıyor olmandan.

Ama baltayı bir kere daha taşa vurdun. Sen farklı dönemlerde çok konuşmanın ben herşeyi çok bilirim edalarının kurbanı bir kere daha oldun.

Nihat Doğan yıllardır şarkıcı kimliği ile bir yerlere gelmek istemesine karşın istediği o başarıyı yakalayamadı. Ama işinden çok polimikleri ve felsefik sözleri ile gündemde kalmayı başardı.

Yıllar önce Türkiye nin en güvenilir kadını seçilen ve sahnelerin başarılı bir ismi ile kendinin de dediği gibi magazinsel bir beraberliğiyle uzun zaman magazinde tutundu. Nihat Doğan'ın daha sonra en çok gündemde kalma olayı ise, Özgecan Aslan'ın evine gitmek üzere bindiği minibüsün şoförü tarafından katledilmesinin ardından "Siz de mini eteği giyip soyunup laik sistemin ahlaksızlaştırdığı sapıklar tarafından tacize uğrayınca da bas bas bağırmayacaksın" tweeti ile gündemde kaldı.

Daha sonraki ve yine yakın yıllarda türkücü İzzet Yıldızhan ile Ankara' da 1518 No'lu bir otel odasında 4 telekız ile neler yaşadığını bütün Türkiye duydu. Sen bunu inkar ettin ve "Odaya sadece uğradım" demiştin, ancak telekızlar, seninle de yattıklarını anlattılar senin bu yalanlamanın ardından.

Daha seninle ilgili hafızamda çok konu var. Amacım burada seni eleştirmek değil yukarıda yazdıklarımda bugün google Nihat Doğan diye yazdığında karşına çıkan haberlerden bazıları..

Sen yıllardır şarkıcılıkta albümler yapıp konserler verip popüler talep görüp iş yapan bir sanatçı olmak istedin ama olmadımı olmuyor.

Survivor'a katıldın orada da felsefi konuşmaların ve ne kadar kültürlü biriyim edalarını göstermek istedikçe insanlar seni hep eleştirdi ve orada da yine geçici, yine işinin dışında gündem yaptın..

Sen çok konuşmanın, çok biliyorum sanmanın acısını hep çekmiş biri olarak aynı hatayı Türkiye'nin gönlünde gerçekten taht kurmuş Cüneyt Arkın'a da yapınca yine olmadı bence Nihat Doğan.

Eleştiri yerinde olursa değerlidir ama birilerine laf atayım, bağırayım çağırayım kavga çıkarayım, polemik yaratayım çok izlenirim mantığını güdersen her zaman oldugu gibi antipatik kalırsın.

Ama bunların hiç birinde senin suçun yok sana kimler akıl ve gaz veriyorsa, sana bu fırsatı kim veya kimler veriyorsa işte hata onlarda.

Uzun lafın kısası sana verilen bu görevde başkalarını eleştirip düzeltmeye çalışacağına, önce kendi sözlerini ve yolunu düzeltsen bir de etrafında sana böyle boş gaz veren iş bilmezlere uymasan sanki daha güzel olacak.

Çünkü ben senin özünde kötü biri olmadığına inanıyorum.

Sevgi ve hoşgörü ile kalın