Farkında mısınız, devlet neredeyse en çok teşviği tarıma veriyor. Sürekli, arka arkaya, her sezon, her yıl milyonlarca lira tarıma aktarılıyor. Tüm bu teşvik, motivasyon, bedava para vs. yine de Türkiye'yi doyurmaya yetmiyor. Ayçekirdeğinden tutun da bulgura kadar her şey ithal ediliyor. Tüm bunların bir açıklaması olmalı ve fakat ne bir ziraat mühendisi ne de gıda mühendisi bu duruma elle tutulur bir değerlendirme yapmıyor, yapamıyor. Varsa yoksa teşvik... Devletin dağıttığı teşviklerin büyük bir bölümü uzun yıllar geri ödemesiz ve hatta faizsiz... Buna rağmen çiftçi ya da hayvancılıkla uğraşan kesim ağlıyor. "Her şeyi devletten bekleme" klişesi tam da bu noktada insanın dikkatini çekmiyor değil. Anadolu'da birkaç tarla gezince insan anlıyor. Zira tarlalar "verimsiz" olduğu için çiftçi devletten aldığı hibenin bir kısmıyla o "verimsiz" tarlaya havuzlu villa yaptırıyor. Bir kısmını ekiyor, ancak toprak "çorak" olduğu için yetişen ürünün yarısı çöpe gidiyor. Örnekleri çoğaltabiliriz.

Fındık da pancar da elde

Türkiye'de neden kaliteli tarım yapılmıyor? Şeker pancarı neden dünyanın en kalitesizlerinden biri... Ya da dünyanın "en iyi ve lezzetli fındıklarını üretirken" neden her yıl fındık üreticileriyle devlet arasında bir tartışma çıkıyor? Fındık elde kalıyor, pancar tarlada. Hiç düşündünüz mü? Konu dikkat çekici olunca elbette bir bilene sormak lazım. İşte konunun uzmanı bir ziraat mühendisi durumu şöyle özetliyor: "Çiftçi tembel, ekmiyor, biçmiyor. Yoksa Anadolu'da o kadar verimli topraklar var ki... Biz batıda yaşadığımız için oraları da beton yığını sanıyoruz ki böyle bir şey yok. Örneğin Adana'da pamuk tarlalarına gidin, çiftçi 5 dönümlük verimli tarlasına iki dönüm havuzlu villa yapmış. Nasılsa devlet teşvik veriyor, üstelik geri ödemesiz. Şeker pancarı neden elde kalıyor... Hep kalıyordu, ama devlet alıyordu, dolayısıyla özelleştirilmesinden kaynaklı bir durum diyemeyiz. Şöyle ki, pancar dünyanın en çok topraktaki azotu çeken ve o azotla beslenen tarım ürünü. 

İsrail'den hibrit tohum

Normal şartlarda bir yıl pancar ekildikten sonra toprağın nadasa bırakılması ve azotun yeniden toparlanması gerekiyor. Ancak çiftçiler bunu yapmıyor. Daha çok para kazanmak için ikinci yıl da ekilince pancar kalitesiz oluyor ve elde kalıyor. Başka bir örnek ise domates... En arsız tarım ürünlerinden biri neredeyse her toprakta yetişiyor. Ancak çok su tükettiği için çiftçi tercih etmiyor bu nedenle tarla domatesi yerine İsrail'den gelen hibrit tohumlarla serada suni domates üretiliyor. Fındığa gelirsek... Dünyanın en fazla fındık alan büyük firmalara yıllarca eski mahsul fındık gönderildi. Çoğu kurtlu ve kalitesizdi. Bu nedenle özellikle İtalyanlar bu durumdan şikayet etmeye başladı. Çünkü Türkiye'den en çok fındık satın alan firma İtalyan Ferrero. O da ne yaptı... Gelip Karadeniz'in en çok fındık üretimi yapan şirketini satın aldı ve kendi fındığını kendisi üretmeye başladı. Böylelikle ürünü gözetim altında tuttu. Kendisi kullanıyor, hatta artanı da Güney Amerika'ya satıyor. Fındıkçılık da bu şekilde bitti. 

Nasılsa TMO'ya satarım

Zeytin derseniz o başka bir durum. Fındıktan sora zeytinde de liderliği İtalya'ya kaptırmış durumdayız. Çünkü Türkiye'de sofralık ama çok da kaliteli olmayan zeytin üretiliyor. Sonuçlar ortada. Zeytinyağlık zeytin ise sadece belli bir bölgede yetiştiği için iç pazara satılıyor. Dolayısıyla zeytin cenneti Türkiye'de en pahalı zeytinyağı tüketiliyor. Şekerin, fındığın, zeytinyağının, domatesin ve aklınıza gelebilecek her türlü tarım ürününün fiyatının pahalı olmasının nedeni çoğunlukla çiftçinin toprağa iyi davranmamasından kaynaklanıyor. Toprak dinlendirilmek zorunda. Ama çoğu çiftçi daha fazla ürün almak için her yıl toprağı ekiyor, nasılsa TMO'ya satarım diye düşünüyor. Bu nedenle ülkede tarım da hayvancılık da giderek geriliyor. Çoğu geri ödemesiz krediler ve teşvikler de çiftçiyi tembelliğe itiyor. Her yıl mazot, su ve traktör giderleri bahane ediliyor. Ancak devlet zaten hibe kredilerle çiftçinin bu açığını kapatıyor."
Bir bilen durumu böyle "özetledi. Her şeyi devletten bekleyen çiftçiye, kredilerle, teşviklerle tarımı canlandıracağını zanneden ilgili kurum ve kuruluşlara, meslek odalarına duyulur. Şimdi anladınız mı sanayicinin neden tüm gıda ürünlerini ithal ettiğini...