Türkiye’nin yeni belediye başkanını seçeceği güne tam tamına 3 ay kaldı. AK Parti ve Cumhur İttifakı yaptığı MHP, neredeyse adaylarının tamamını açıkladı. İstanbul ve Ankara’nın ilçelerindeki adaylar da belli oldu. AK Parti’nin İstanbul’daki tercihleri parti teşkilatı tarafından da çok konuşuluyor. Avcılar’a daha 1 yıl önce başhekim olarak atanan İbrahim Ulusoy’a parti teşkilatı bile pek şans tanımıyor. Tıpkı CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu gibi “tanınma”, “bilinme” sorunu var Ulusoy’un. İmamoğlu bu açığı kapatmak için hızlı bir tanıtım kampanyasına girişti ama ne kadar etkili olacağını 31 Mart gecesi görebileceğiz. İbrahim Ulusoy’un ve diğer ilçelerdeki “ithal” sayılan adayların da...

“İthal aday” sözcüğüne Cumhurbaşkanı Erdoğan aday tanıtım töreninde ve sonrasında teşkilatlara “Bahane aramayın” uyarısında bulundu. Recep Tayyip Erdoğan’ın Refah Partisi’nin İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde başlattığı “Çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmayın” yöntemi, bu seçimde de AK Parti’nin en iyi propagandası olacak. İlçesinde tanınan adaylar için sorun yok ama ilçeden ilçeye aktarılan isimler de ilçe dışından gönderilen adaylar da hayli zorlanacak. Murat Aydın, Beykoz’a “hemşehrilik” bağlarını kullanarak tanıtacak kendisini. Esenyurt’a aday gösterilen Azmi Ekinci’nin de etnik kimliği ile ilçede HDP seçmeni ile iletişim kurabileceği düşünülüyor. Gerçi CHP ile HDP’nin 2014 seçimlerinde aldığı toplam oy da Necmi Kadıoğlu’nun aldığı oy oranına yetişmiyordu ama yine de riskleri minimize etmek için böyle bir tercih kullandı AK Parti. Ama yine de “dışarıdan aday” rahatsızlığı ilçede şu an için devam ediyor.

CHP’nin İstanbul adaylarını Aralık ayı sonuna kadar açıklamak üzere ilan ettiği bir takvim vardı. Kamuoyuna açık olarak deklare edilmese de İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ilçe başkanlarıyla yaptığı toplantıda, Aralık ayının ortasında CHP’nin kazanması muhtemel ilçelerin adaylarının açıklayacaklarını son haftada da CHP’nin elindeki belediyelerdeki adayları açıklayacaklarını söylemişti. İlçe başkanları da alt kadrolara yaymıştı bu takvimi. Eski bir CHP PM üyesine gecikmenin nedenini sorduğumda “Acele yok, Şubat ayında açıklarız” dedi kinayeli olarak. Anlaşılan parti yönetiminde bulunmuş olanlar bile gecikmeden çok rahatsız.
Kaftancıoğlu’nu ilçe başkanları ile teşkilatın gözünde zor duruma düşüren gecikme, genel merkezden kaynaklanıyor. Daha doğrusu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, yardımcıları Seyit Torun, Oğuz Kaan Salıcı ve Erdoğan Toprak bir türlü “mutabakat” sağlayamıyor.

İşleri hiç kolay değil. Mesela; AK Parti’nin elinde bulunan ama 2014’de kıl payı kazandığı Küçükçekmece’de çok umutlu CHP. AK Parti adayı Temel Karadeniz’in yüzde 41.9 oy aldığı seçimde, CHP adayı Gökhan Gümüşdağ yüzde 39.6 oyla kaybetmişti seçimi. 2009 seçimlerine oranla partinin oylarını 10 puan artırmıştı Gümüşdağ. Bu tablo, birçok kişinin iştahını kabarttı. 20 aday adayı arasında eski İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, Engin Ertaç, Burçin Baykal, Oruç Oymak, Çetin Çapan, Bayramali Çeşmeci, Gökhan Gümüşdağ, Hasan Hüseyin Türker ve Murat Muratoğlu, Durdu Özbolat gibi isimler var.

Çetin Çapan’ın Esenyurt’u, Bayramali Çeşmeci’nin Bağcılar’ı, Burçin Baykal’ın Avcılar’ı bırakıp neden Küçükçekmece’ye koştuğunu merak edenler çok. 2014’te Ankara Çankaya’da belediye başkan adaylığı için hayli pahalı bir kampanya yürüten, buna rağmen delegelerden onay alamayan Durdu Özbolat’ın kuyruğa girmesi de çok ilginç. Bir önceki seçimde partisinin oyunu 10 puan artıran Gökhan Gümüşdağ, yıllardır partinin değişik kademelerinde görev yapmış ve aynı zamanda ilçede her kesim tarafından sevilen Oruç Oymak ve aylardır Küçükçekmece sokaklarını arşınlayan Burçin Baykal dışında bir tercih yaparsa genel merkez, herkes için şaşırtıcı ve de anlaşılmaz olacak. İlçede “Çok çetin pazarlıklar var” iddiası gittikçe yayılıyor.

CHP’deki diğer bir sıkıntı da elinde bulunan bazı ilçelerde yaşanıyor. Beşiktaş’ta adaylığı yüzde 98 garantileyen Leyla Ünver’in bir gazeteye yaptığı açıklama görevden alınan Murat Hazinedar’ı çok sinirlendirmiş. Adeta partiyi tehdit eden bir twit attı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “usulen” arkasında durduğu Hazinedar. Henüz hakkındaki iddialar nedeniyle mahkûm olmuş değil. Fakat iddiaların çoğunu, CHP’liler bile yalanlayamıyor, hatta kendisine haksızlık yaptığını iddia edemiyor. Özellikle müteahhit ilişkileri konusunda çok net ve kimsenin içine sindiremediği iddialar var. Hatırlanacağı gibi, Hazinedaroğlu’nun Beşiktaş’a aday gösterilmesi, CHP ile Sarıgül’ün yaptığı “ittifak” sayesinde olmuştu. Parti yönetimi bugün her iki isimden de uzak durmayı tercih ediyor. Şişli’de Sarıgül’den vazgeçmenin sonuçları kestirilemiyor ama Beşiktaş’ta Hazinedaroğlu ve ekibini partiden uzak tutmak için özel bir çaba var. CHP’nin politbürosu PM’nin önüne hangi isimleri getireceğini bilmiyor mu yoksa orada da çetin bir pazarlık mı var bilemiyorum. Çünkü bazı başkan yakınlarından ve aday adaylarından duyduklarıma inanmak istemiyorum.

Emin olduğum tek şey; adayların açıklanması geciktikçe, 24 Haziran küskünü “muhalif” seçmen 31 Mart umudunu-heyecanını kaybediyor.