Çay ülkemizin vazgeçilmezi oldu. Türk kahvesi şöhret bulmuşsa da çayın, ülkemizde en çok tüketilen içecek olduğu tartışmasızdır...

Her gün birkaç kez evimize misafir olan çay, Rize ve çevresinin temel geçim kaynağıdır...

Çay yoksa Rize'de ekonomi de yok demektir. Rize'de her şey çayla başlıyor, çayla bitiyor...

Çay müstahsili dertli mi dertli...

Çay çok nazik bir ürün... Tarlada tutamazsın, zamanı gelince toplamak şart... Toplayınca da bekletemezsin, hemen satman gerekir... En fazla bir gün tutabilirsin ki, o da hava çok serinse...

Yoksa yaş çay yanar, işe yaramaz hale gelir...

Bu sebeple çayı yetiştirmek ve toplamaktan öte en büyük sıkıntı satabilmek...

Yaş çay taban fiyatı 2019 yılı için 2 lira 90 kuruş olarak açıklandı. 13 kuruş da destekleme veriliyor. Çaykur, bu fiyattan yaş çay alıyor...

Ancak Çaykur'a çay satmak çok zor.

Çaykur kota uyguluyor. Her dönüm için 400 kilo çay verilebiliyor. Bir dönümde 700 ile 1.000 kilo arasında çay oluyor. 400 kilodan fazlasını Çaykur almıyor. Bir de kayıtsız olan çaylar var ki, Çaykur onları hiç almıyor.

Daha da büyük sıkıntı, Çaykur kontenjan ile çay alıyor. İzdiham olduğu zamanlarda günde dönümü 10 kilodan çay satılıyor. Normal zamanlarda bile dönümü için 40-50 kilo üzerinden çay satılabiliyor. Çaykur hem kota, hem de kontenjanla üreticiyi boğuyor.

Üretici özel sektöre mahkûm oluyor. Çaykur'un az çay almasını fırsat bilen özel sektör, fiyatı iyice düşürüyor. Birinci sürgünde özel sektör taban fiyatı 2 lira 90 kuruş olan çayı 2 liraya kadar düşürdü. Yani üçte iki fiyatına aldı. İkinci sürgünde de 2 lira 20 kuruş gibi bir fiyata alıyor. En yüksek veren 2 lira 65 kuruş oldu.

Özel sektörün hepsi güvenilir değil. Bir kısmı yaş çayı alıyor, parayı geç veriyor veya hiç vermiyor. Üretici bir de mahkeme kapılarında sürünüyor.

Özel sektör üzerinde hiçbir denetim yok. Herkes bildiğini okuyor. Arada kalan üretici mağdur oluyor.

Çaykur 1985 yılından sonra hiç çay fabrikası açmadı. Üretilen yaş çay miktarı ise en az yüz kat arttı. Ancak Çaykur, sadece mevcut kapasitesini teknolojinin gelişmesiyle artırdı, yeni fabrika açmadı.

Çaykur'un yeni fabrika açması bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Hem işsizlik azalacak, hem de üretici rahat nefes alacak.

Türkiye'de tarım can çekişiyor. Yaş çay üreticileri de yanlış politikalar yüzünden çok sıkıntılı günler yaşıyor. Tedbir alınmazsa çayı da ithal eder hale gelebiliriz.

Çayın demi kaçmasın...

*****

Başarının yolu

Evi terk etmeye karar vermişti.

"Diş fırçalarken suyu açık bırakma."

"Salondan en son kim çıktı? Işıklar neden açık?"

"Makası neden yerine bırakmıyorsun?" gibi babasının ikaz ve söylemlerine dayanamıyordu.

Sabah bir iş görüşmesine gidecekti ve eğer kabul edilirse aile evini bırakıp, kedisine bir ev kiralayacaktı. Artık kendi hayatını yaşamak istiyordu.

Sabah, babası onu kapıda uğurladı.

- Dikkatli ol ve bütün soruları cevaplamaya çalış, oğlum dedi.

Görüşme adresine gelince, kapıda bekçi yoktu. Bahçe kapısı açıktı ama sürgülü kilidin demiri dışarıdaydı, giren çıkan herkes bu demire değiyordu. Hemen kilit sürgüsünü geri çekti ve içeri girdi.

Bahçede bir hortum suyunu boşa akıtıyordu. Onu aldı ve sulasın diye bir ağacın dibine bıraktı. Bir avluya girdi, duvar dibinde boşa çalışan bir vantilatör gördü. Gayrı ihtiyarı bir hareketle, vantilatörü kapattığını fark etti. Artık huyu nefsine galip geliyordu. Kendisini tuhaf hissetti.

Oradan küçük bir odaya girdi. Üzerindeki okla görüşme salonuna gider, yazan bir kağıt ters bir şekilde asılı duruyordu. Kağıdı düzeltip, görüşme salonuna girdiğinde diğer adaylar oturmuş sıralarını bekliyorlardı.

Salonun ışıkları açıktı ve günün ışığı yeterince her yeri aydınlatıyordu. Aldırmak istemedi fakat babasının sesini duyar gibi oldu sanki "kapatın bu ışıkları" diyordu. Bu ses dikkatini dağıtıyordu. Duramadı hemen gidip ışıkları kapattı ve sırasını beklemek için bir kenara oturdu.

Sırası gelince görüşme odasına çağrıldı.

Masanın öbür tarafında oturan kişi evraklarını istedi. Diplomalarını inceledikten sonra, işe ne zaman başlayabileceğini sordu. Bunu bir tuzak saydı ve imtihanın bir parçası olmalı, dedi kendi kendine. Ne cevap vereceğini bilemedi...

Tedirginliği yüzüne yansımaya başladı.

Karşısındaki adam; "Neyi düşünüyorsunuz?" diye sordu ve ekledi:

- Biz burada kimseye soru sormadık. Adayları cevaplarıyla değil, davranışlarıyla değerlendirmek istedik. Adaylardan hiç birisi senin gibi davranmadı. Bahçe girişinden itibaren herkesi izledik. Açık sürgü kilidi, boşa akan su, vantilatör, ışıkları ve ters kağıt hepsi imtihanın birer aşamasıydı. Bu sınavı başarılı bir şekilde tek sen geçtin. Yeni işin hayırlı olsun.

Babasının disiplini ve sürekli ikazlarına, kızması geldi aklına, ondan pişmanlık duydu ve bu işi sadece disiplinle kazandığını anladı. Eve çok mutlu döndü.

*****

TEBESSÜM

Tercih

Temel'e sormuşlar:

- Sahilde gazetenizi okurken önünüzde boğulma tehlikesi geçiren iki siyasetçiden ancak birini kurtarma imkanınız var. Ne yaparsınız?

- Gazetemi okumaya devam ederim.

*****

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanların çoğu onu yapıyor diye yanlış, yanlış olmaktan çıkmaz.

Tolstoy