Salgın sebebiyle 13 Mart’tan bu yana bütün okullar fiilen kapalı…

23 Mart’tan itibaren televizyondan ve internet üzerinden uzaktan eğitim yapılacağı söylendi.

Bir şeyler yapılıyor, ancak neler olup bittiğini bakanlık dahil hiç kimse bilmiyor.

Özellikle ilk günlerde televizyonda ders diye anlatılanlar, içi boş, basit ve gereksiz şeylerle doluydu.

Milli Eğitim Bakanlığının uzaktan ders için planladığı EBA ise çöktü. Öğretmenler ve öğrenciler doğru dürüst giremedi. Ders anlatmak isteyen öğretmenler mecburen başka alternatiflere yöneldi.

Geçen yılı kayıp kapatan öğrenciler, bu yıl nasıl olacağını kara kara düşünüyordu.

Görünen o ki, düşünen sadece öğrenciler değil, Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer yetkililer de eğitim ve öğretim yılının nasıl olacağını hâlâ düşünüyor.

Önce 31 Ağustos’ta yüz yüze eğitime başlanacağı söylendi. Hatta öğretmenleri 24 Ağustos’ta okulda topladılar.

31 Ağustos yaklaşınca okulların açılamayacağı anlaşıldı, bu kez 31 Ağustos’ta uzaktan eğitim, 21 Eylül’de yüz yüze eğitim başlayacağı açıklandı.

21 Eylül yaklaşınca, bu kez sadece ilkokul birinci sınıflar ile sınava girecek olan orta ve lise sonların yüz yüze eğitime başlayacağı söylendi. Yüz yüze eğitime başlayacak olanlar da dönüşümlü gidecek.

Bazı sınıflarda bugün ders başlayacak olmasına rağmen aslında neyin nasıl olacağını yine kimse bilmiyor. Daha da önemlisi birçok okul, eğitime hazır değil. Temizlik ve salgına karşı tedbir konusunda birçok eksiklik var.

Uzaktan eğitimle ilgili sorunlar çözülmediği gibi yenileri de eklendi.

Hâlâ EBA’ya girişte sorun var, televizyonda anlatılanların içi boş ve öğrencilere bir şey kazandırmıyor.

Okulların fiilen kapatıldığı 13 Mart’tan bu yana 6 aydan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen sorunların çözümünde altı milimlik ilerleme sağlanamadı.

Yetkililer de veliler gibi altı ayı düşünerek geçirdi…

İlk günlerde hazırlıksız yakalanıldı anlaşılabilir bir durum. Ancak 6 ayda sorunların çözümüne yönelik bir plan ve program geliştirilemez mi?

Uzaktan eğitimin daha sağlıklı bir alt yapısı hazırlanamaz mıydı? Bazı özel okullar, normal eğitim gibi takır takır uzaktan ders veriyor, uzaktan sınavlarını yapıyor.

Bazı çocukların interneti yok, televizyonu yok kısmını geçtim… Olanlar bile EBA’dan yararlanamıyor ki…

Çok mu zor, EBA programını geliştirmek… Yetmiyorsa çok mu zor her sınıf için ayrı bir program açmak?

Okullar kapalı olsa milli eğitimi ne güzel idare ederdim sözü maalesef gerçek oldu.

*****

İnsan yükseldikçe tutarsızlık başlar

Profesör, bir öğrenciyi kürsüye çağırıp “Anlat bugünkü dersi bakalım” demiş.

Öğrenci başlamış anlatmaya.

Profesör sözünü kesmiş öğrencinin, “Şimdi kürsünün üstüne çıkarak devam et” demiş.

Öğrenci kürsüye çıkıp devam etmiş.

Profesör, bir süre sonra yine lafa girmiş ve bu kez, “Kürsünün üstüne bir sandalye koy, sonra üstüne çık devam et” demiş.

Öğrenci denileni yapmış.

Derken yeni talimat gelmiş profesörden, “Şimdi sandalyenin üstüne tabureyi koy, anlatmaya öyle devam et.”

Öğrenci tabii onu da yapmış yapmasına ama artık düşmemek için dengesini kontrol etmeye daha fazla özen gösterir olmuş, bu kez de konuştukça dediklerinde tutarsızlıklar başlamış.

Hoca bunun üzerine, “Tamam artık” diyerek şu sözlerle dersi bitirmiş; “İnsan yükseldikçe, dediklerinde tutarsızlıklar olur, çünkü artık beyin söyleneni değil, bulunan yerden düşmemeyi önceler.”

***** 

TEBESSÜM

Roma’yı kim yaktı?

Öğretmen sınıfta uyuklayan öğrencisine sormuş:

- Roma’yı kim yaktı oğlum?

Çocuk:

- Hocam ben yakmadım, deyip ağlamaya başlamış.

Öğretmen sinirlenip sınıftan hızla çıkmış. Edebiyat öğretmeni ile karşılaşmış:

- Ne oldu hocam neye sinirlendin?

- Bir çocuğa Roma’yı kim yaktı dedim, ben yakmadım diye ağlamaya başladı.

Edebiyat öğretmeni:

- Boş ver hocam, bunlar yaparlar yaparlar yapmadım derler.

Öğretmen iyice sinirlenmiş. Bu sefer karşısında Müdürü bulmuş. Müdür:

- Hocam ne oldu?

- Hiç sorma hocam, sınıfta çocuğun birine Roma’yı kim yaktı diye sordum. Çocuk ben yakmadım diye başladı ağlamaya...

- Tamam hocam tamam, niye sinirleniyorsun. Ben şimdi bir yazı yazıp kimin yaktığını bulurum, zararı da tahsil ettiririm.

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Körler ülkesinde görmek, bir hastalık sayılır

Cenap Şahabettin