1922 yılında 26 Ağustos'ta başlayıp, 30 Ağustos'ta Dumlupınar'da Mustafa Kemal Atatürk'ün Başkumandanlı'ğında zaferle sonuçlanan "Büyük Taarruz" Zafer bayramının 96. yıl dönümünü dün kutladık. 30 Ağustos Türk Askerinin Dumlupınar'da zaferi aynı zamanda rütbe terfi törenlerinin yapıldığı gündür. Kara, Deniz ve Hava Harp Okullarından mezun olan yüzlerce harbiyeli'nin omuzlarına yüklenen sorumluluğun taçlandırıldığı gündür o gün. 30 Ağustos Türk Askeri ve Milletinin gururla kutladığı Zafer bayramıdır bayramımız kutlu olsun. 
Milli bayramlar coşkuyla kutlanmalı, milli şuur, birlik, beraberlik mesajları özellikle genç nesile aşılanmalıdır. Tarihini bilen, başarılarıyla gurur duyan, hatalarından ders çıkaran, çalışan, üreten geleceğe umutla bakan genç nesil Türk Milletini ve Devletini devler ligine taşıyacaktır. Bu bağlamda; Milli Eğitimde çok hassas davranmalıyız okuyan, okuduğunu anlayan, düşünen, fikir yürüten ve uygulayan bir genç nesil yetiştirmeliyiz.

Büyük Şair GENÇOSMANOĞLU mekanın cennet olsun...

30 Ağustos Zafer Bayramının 96. yılını geride bıraktık. Türk Milletine milli ve manevi değerlerini hatırlatan bayramlar bizim için çok önemlidir. Bu bağlamda; Türk Milletinin tarihine, kültürüne ve meselelerine vakıf olan milli şairimiz Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLUNU vefatının 26 yılında saygıyla ve rahmetle anıyorum. "Aylardan Ağustos, günlerden Cuma" diye başlayan Malazgirt Marşında belirttiği gibi, 1992 senesi Ağustos ayının 21'inde Cuma günü aramızdan ayrıldı değerli üstadımız. İslamiyet'in ve Türklüğün en güzel motifleriyle işlediği destanlarıyla Türk edebiyatına çok şeyler kazandıran GENÇOSMANOĞLU daha İlkokul sıralarından itibaren şiir yazmaya başladı. 

Bozkurtların Ruhu (1952) ,Gençosman Destan (1959) ,Kür Şad Destanı (1970) , Malazgirt Destanı (1971) ,Bozkurtların Destanı (1972) , Kopuzdan Ezgiler (1973), Salur Kazan Destanı (1974) ,Boğaç Han Destanı (1978), Destanlarda Uyanmak (1979),Destanlar Burcu (1990),Alp Erenler Destanı (1991) önemli eserleri arasında yer almaktadır. 1929 yılında Elazığ'ın Ağın ilçesinde doğan milli şairimiz Anadolu'nun çeşitli köy ve kasabalarında 19 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra İlköğretim Müfettişliği, Milli Eğitim Bakanlığı yayımlar Genel Müdürlüğünde Şube Müdür Yardımcılığı, Şube Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcılığı, İstanbul'da Devlet Kitapları Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1978 yılında emekli olan GENÇOSMANOĞLU sonrasında Türk Edebiyatı Vakfı ve Doğu Türkistan vakfında idarecilik yaptı. Doğu Türkistan'ın sesi dergisini çıkararak yöneticiliğini yaptı. Son olarak Türkiye Gazetesinin Kültür- Sanat sayfasını yöneten milli şairimiz vefatına kadar bu görevi yürüttü.

Milli Şairimiz Yıldırım Niyazi GENÇOSMANOĞLUNUN vefatının 26. Senesinde,  fikirlerini, ideallerini ve örnek şahsiyetini günümüz Türk Gençliğinin tanıması ve değerli eserlerini okuyarak milli ve manevi şuur edinmesi amacıyla kısaca sizlere anlatmak istedim. Bu bağlamda; Kendisine Allah'tan rahmet dileyerek Milli şairimizin  "UYAN EY TÜRKOĞLU" şiiriyle yazımı sonlandırmak istiyorum.

UYAN EY TÜRKOĞLU

Er meydanlarından çekilir oldun.
Çorak iklimlere ekilir oldun.
Eğilmek bilmezdin bükülür oldun.
Sürer mi bu gaflet, daha kaç sene?
Uyan ey Türk uyan! Uyumak nene? 
Boşaldın boşaldın, dolabilmedin.
Gidiş o gidiş gelebilmedin.
Döktüğün kanları alabilmedin.
Şah damarlarına yapışan kene 
Sömürür mü seni daha kaç sene 
Bakın şu Oğuz'un torunlarına 
Kara taş bağlamış karınlarına 
Umutsuz gözlerle yarınlarına 
Bakarlar mı dersin daha kaç sene 
Uyan ey! kendine dönmeyi dene