Bütçemizdeki kara deliğin giderek büyümesi endişelerin de artmasına neden oluyor. Alınan onca önleme rağmen cari açığımız büyüyor. Dövizdeki yükseliş sürüyor, cebimizdeki para da küçülüyor.

Türkiye’nin cari (döviz) açığı 2018 Nisan ayında da coşarak, 5 milyar 426 milyon dolara yükseldi. 12 aylık açık ise 57 milyar doları aştı. Açığın yüksek çıkması doların artmasına yol açtı. Türkiye, dünya cari açık liginde ABD ve İngiltere’den sonra 3. sırada yer alıyor.

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de açıklamasında “Bizim son bir kaç yıldır Türkiye’nin başına gelmeyen felaket kalmadı. Bunlar Türkiye algısına olumsuz yansıdı ve fon akışı aksadı. Lirada bir değer kaybı var. En son açıklanan enflasyon yüzde 12.2. Bu enflasyonun 4 puanı liradaki değer kaybı bundan ve petrol fiyatlarındaki artıştan kaynaklanıyor. Liranın bu dönemi atlatması için desteğe ihtiyacı vardı” diyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye ekonomisinin 2018 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7.4 büyüdüğünü açıkladı. Ancak piyasalar büyüme rakamlarını değil cari açık verisini dikkate aldı. Nitekim borsa düştü, Dolar TL karşısında yüzde 1.15, Euro de TL karşısında yüzde 1.23 değer kazandı. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH tahmini, bu yılın ilk 3 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 21.9 artarak 792 milyar 691 milyon lira olarak gerçekleşti.

Yılın ilk 3 ayında sanayi sektörü yüzde 8.8, inşaat sektörünün ise yüzde 6.9 büyüdü. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri de yüzde 10 yükseliş gösterdi. Büyümede yüksek ithalatın etkisi de yüksek oldu. Nitekim bu yılın ilk 3 ayında Türkiye 20 milyar 661 milyon dolar dış ticaret açığı verdi. Türkiye ekonomisinin ana sorunu cari açık bir başka ifadeyle döviz açığı Nisan ayında da sıkıntı verdi. Ak Parti’nin 15 yıllık iktidar döneminde hiç olumlu sinyal vermeyen cari açık, Nisan ayında da beklentileri aşmış bulunuyor.

Şimdi de Merkez Bankası’nın verilerine bakalım: Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre Nisan ayında cari açık M5 milyar 426 milyon dolara yükseldi. Son 12 aylık cari işlemler açığı ise 57 milyar 73 milyon dolara çıktı. Bu yıl Ocak-Nisan dönemindeki cari açık da 21 milyar 799 milyon dolara yükseldi.

Oysa geçen yıl bu rakam 12 milyar 104 milyon dolardı. Ak Parti’de Erdoğan dönemindeki (Mart 2013-Nisan 2018) cari açık da 570 milyar doları aştı.
Türkiye, 57 milyar doları aşan cari açığıyla dünyada 3. sırada yer alıyor. İlk sırada 466.2 milyar dolarla ABD bulunurken, bu ülkeyi 106 milyar dolarla İngiltere izliyor. Türkiye’nin ardından ise 53.8 milyar dolarla Kanada geliyor. Nisan 2018’de Nisan 2017’ye göre iyi seyreden turizmin katkısıyla hizmetler dengesinden kaynaklanan net girişlerin 375 milyon dolar artarak 1 milyar 474 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmesi de cari açığı frenlemede etkili olamadı. Nisan 2018’de turizm kaleminden kaynaklanan net gelirler, 366 milyon dolar artarak 1 milyar 122 milyon dolara yükseldi.

Bu yıl Nisan ayında portföy yatırımları 502 milyon dolar net çıkış kaydetti. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşikler hisse senedi piyasasında 414 milyon dolar net satış, devlet iç borçlanma senetleri piyasasında ise 456 milyon dolar net alış yaptı.

Diğer yatırımlarda Nisanda 7 milyar 726 milyon dolarlık net çıkış yaşandı. Resmi rezervlerde ise Nisanda 2 milyar 761 milyon dolar rezerv azalışı gözlendi. Ülkeye giren dövizle ülkeden çıkan döviz arasındaki farkı gösteren cari açığın ana sebebi ithalat olarak gösteriliyor. Bu yılın ilk 4 ayında ithalat 79 milyar 911 milyon dolara yükseldi.

Geçen yıl aynı dönemde ithalat 65 milyar 643 milyon dolardı. Buna karşılık ihracat aynı dönemde 53 milyar 497 milyar dolardı. Bu yıl ise Ocak-Nisan döneminde 57 milyar 273 milyon dolara çıktı. Kısaca ithalat 14 milyar dolardan fazla artarken, ihracat 3 milyar 776 milyon dolara yükseldi.
Böylece bu yıl 4 aylık dönemde dış ticaret açığı 22.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Son 12 aylık cari açık 57 milyar doların üzerine çıkarken, ekonomistler verideki kötüleşmede artan enerji ve altın ticaretinin etkili olduğunu, yılın ikinci yarısından itibaren cari dengede artması turizm gelirlerinde artışın etkisiyle iyileşme sürecinin başlayabileceğini savunuyor.

Bu arada bu yıl Ocak-Nisan döneminde enerji dışı cari açığı 22.0 milyar dolar gerçekleşti. Enerji ve altın dışı cari açık ise 7.8 milyar dolar oldu. Altın  ticaretinde ise geçen yıl 10 milyar dolar açık verildi. Bu yılın ilk dört ayında verilen açık ise 5.5 milyar doları aştı.

Ortada dış borç ödemeleri var. Bütçe giderleri de başka nedenlerle de artıyor. Üretim zaten neredeyse yok. Ortadaki kara deliğin kapanması için yeni vergi yüklerinin devreye gireceği görülüyor. Özetle bütçe açığımızın daha çok baş ağrıtacağı ve çok tartışılacağını da söyleyebiliriz.