Gazeteci Cemal Kaşıkçı olayı sonrası ABD Başkanı Trump'un açıklamaları ve Suudi Prens Muhammed'in açıklamaları tam anlamı ile komediye döndü. Trump, Suudilere daha çok silah satıp para alma peşinde koşarken, Suudi Prens de Kaşıkçı olayından sıyrılmanın yolları arıyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın, Riyad yönetiminin gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin açıklamasından memnuniyetsizliğini belirtmesinin ardından Suudi Arabistan'a gelen ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'la görüştü.

Veliaht Prens ile Bakan Mnuchin başkent Riyad'da bir araya geldiği görüşmede tarafların, iki ülke arasındaki stratejik ortaklık ile Suudi Arabistan'ın 2030 vizyonu doğrultusunda bu ortaklığın gelecekteki rolünün önemine vurgu yaptığı belirtildi.

İki taraf arasındaki ticaret ile yatırım ilişkileri ve geliştirilmesinin yolları üzerinde durulan görüşmede ayrıca, terörün finansmanı ve yolsuzlukla mücadele konularının ele alındığı kaydedildi.

Görüşmeye Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi Halid bin Selman bin Abdulaziz, Maliye Bakanı Muhammed Cedan, ABD'nin Riyad Büyükelçiliği Misyon Şefi Yardımcısı Martina Strong'un da katıldığı duyuruldu.

Mnuchin ile Prens Muhammed'in görüşmesinde Kaşıkçı olayının gündeme gelip gelmediğine ilişkin bilgi verilmedi. Mnuchin, Kaşıkçı olayından sonra Riyad'a gelen ikinci üst düzey ABD'li yetkili olarak dikkati çekiyor.

Şimdi dikkat:

Kaşıkçı olayından sonra gelişen bu olaylar, her iki tarafın da çıkar ilişkisi peşinde olduğunu gösteriyor. Yazımızın başlığını da bu nedenle "Bunlarla yola çıkılmaz" diye attık.

Gerek Amerika, gerekse Suudilerle olan ilişkilerimizde çok dikkatli adımlar atmak durumundayız. Kaşıkçı olayı bize çok şeyler öğretti. Ayrıca iki tarafı daha iyi tanımamız için de bir fırsat oldu.

Gelişmelere devam edelim:

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da Kaşıkçı olayının takibi amacıyla 16 Ekim'de Riyad'a ziyarette bulunmuştu.

Öte yandan Suudi Arabistan Enerji, Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Halid el-Falih, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesini, iğrenç bir hata olarak nitelendirerek ülkesinin bir krizden geçtiğini söyledi.

Başkent Riyad'daki "Çöldeki Davos" olarak adlandırılan "Geleceğe Yatırım Girişimi (FII) Konferansı"nda yaptığı konuşmada Falih, "Gazeteci Kaşıkçı'nın öldürülmesi, gerekçelendirilemez iğrenç bir hata ve Suudi Arabistan bir krizden geçiyor." dedi.

Trump, her saat ayrı bir şey söylüyor. Hem içeriye, hem dışarıya oynamaya çalışıyor. Bir söylediği de bir söylediğini tutmuyor.

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in, Kaşıkçı'nın öldürülmesi konusunda herhangi bir bilgiye sahip olmadığı konusunda ikna olduğunu söyleyen Trump Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın olaya bir dahlinin olup olmadığı hakkındaki soru üzerine de "Orada işleri bu seviyede daha fazla yürüten kişi Prens. İşleri o yürütüyor ve eğer biri olacaksa bu kişi o olurdu." dedi.

Prens Muhammed'le konuyu birkaç kez konuştuğunu ve ona Kaşıkçı olayını bilip bilmediğini sorduğunu söyleyen Trump, "Prens bana bilmediğini söyledi. Ben de 'Bu olay nerede başladı?' diye sordum. O da bana bunun alt kademelerde olduğunu söyledi." şeklinde konuştu.

Suudi Prens'in "bilmiyordum" açıklamasının doğru olmasını umduğunu belirten Trum, "Onlara inanmak istiyorum. Onlara gerçekten inanmak istiyorum." diye konuştu. Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin "Asla düşünülmemesi gereken bir olay" nitelemesini yapan Trump, "Ancak bu olay olduğunda çok kötü bir şekilde oldu ve bana göre üstü çok kötü bir şekilde örtülmeye çalışıldı." dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, "ABD yönetimi olarak elde ettiğimiz bilgiler ışığında Kaşıkçı'nın ölümüne karıştığından şüphelendiğimiz Suudi Krallığı, Dışişleri Bakanlığı, istihbarat ve diğer bakanlıklara bağlı bazı Suudi yetkililerine vize iptali, vize yasağı ve diğer yaptırımlar uygulayacağız." dedi.

Alınan yaptırım kararlarının bu kadarla kalmayacağını ve gelen yeni bilgiler ışığında farklı yaptırımlar uygulanmaya devam edileceğini kaydeden Pompeo, "ABD, Kaşıkçı'nın susturulması için yapılan bu tarz gaddarca harekete müsamaha göstermeyecektir." dedi.

Pompeo, ABD Dışişleri Bakanlığının Kongre ile çalışarak Kaşıkçı cinayetinin tam olarak aydınlatılması için gerçekleri aramaya devam edeceğini ve Kaçıkçı'nın ölümünden sorumlu kişileri yaptıklarından sorumlu tutacaklarını ifade etti.