Arkasında binlerce kefensiz kar çiçeği bırakarak İstanbul’a gelen Enver Paşa’nın yaptığı ilk iş, Sarıkamış Bozgunu ile ilgili haberlere yasak getirmek oldu. Bu yüzden yıllarca Sarıkamış Dramını kimseler bilmedi. Bu savaşta donan askerleri gösteren hiçbir fotoğraf bulunamadı. Fotoğrafların tümü Ruslar tarafından çekilmişti. Faciayla ilgili bilgiler Ruslar tarafından Avrupa ve Dünya’ya yayılmıştı. Bu facia ile ilgili bir sohbet sırasında Enver Paşa, Harbiye Nezareti Ordu Daire Başkanı Behiç Bey’e şöyle söylemişti: : “Bunlar nasıl olsa bir gün ölecek değiller miydi!”

GÖZLERİ AÇIK ÖLDÜLER

Rus Kurmay Başkanı Pietroroviç, anılarında Sarıkamış’a kavuşan o bir avuç kah-ramanı söyle anlatmıştı: “........Ve sağ başta binbaşı Mustafa Nihat. Ayakta... Yarabbi, bu bir ayakta duruştur ki, karşısında düşmanı da, kâfiri de, lanetlisi de Allah’ın huzurunda diz çöküş halinde gibi. Endamı, düşmanı dize getiren bir tekbir velvelesi gibi. Belinde, fişeklerinin yuvalarını tipi ile kapatmaya bütün gece düşen kar bile razı olmamış. Sol eli boynundaki dürbünü kavramış. Havada donmuş, Kale sancağı gibi... Diğer eli belli ki, semaya uzanıp rahmet dilerken öylesine taşlaşmış. Hayrettir, başı açık. Gür erkek kömür karası saçları beyaza bulanmış...”

Ve Moskova’daki askeri müzede sergilenen bu satırların sonu şöyle biter: “Allahuekber Dağları’ndaki Türk müfrezesini esir alamadım. Bizden çok evvel Allah’larına teslim olmuşlardı. 24.12.1914 Perşembe.”

Talihin garip bir cilvesidir: Enver Paşa’nın iki kızı, bir oğlu vardı. Oğlu Ali Enver’i hiç görememişti. Oğlu 1938’de Türkiye’ye gelmiş, hava subayı olmuş, sonra istifa etmiş, Avustralya’ya elçilik görevlisi olarak atanmıştı. Bir gece dağ yolculuğunda eşiyle beraber yolunu kaybetmişti. Eşini cipte bırakıp kendisi su içmek için ırmağın kenarına inmişti. Su içerken düşmüş, başını taşa çarpıp bayılmıştı. Sabahleyin 53 yaşındaki Ali Enver’i donmuş olarak bulmuşlardı.

Sarıkamış savaşları Türk ve Rus ordularının inanılmaz bir direnç ve kararlılık gösterilerine sahne olmuştu. Türk erlerinin yiğit Mehmetçiğin özündeki kahramanlık ve gazilik kaynağının şahlanışıydı. Bu direniş ve şahlanış, bir ara Rusları panikletmiş, İngiltere’den yardım istemelerine neden olmuştu. Bu durum, Türkleri durdurmak için ikinci bir cephe açılmasına neden olmuştu. İşte 1915 Çanakkale çıkartması bu yüzden yapılmıştı. Öte yandan Çanakkale savaşları Türk ordusunun zaferiyle bitmiş bu olay, Rusya’nın çöküntüsünü hazırlamıştı. Rus çarlığının erkenden çökmesini sağlamıştı. Başka bir açıdan, Sarıkamış Harekatı zamanlama açısından yanlış oluşu yüzünden başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Öngörüldüğü gibi, Kafkasya’nın alınması bir yana, Doğu Anadolu’nun kapıları Ruslara açılmıştı. Ruslar, yerli Ermenilerle de işbirliği yaparak, Anadolu’da ilerlemiş, Erzurum, Van, Erzincan, Muş, Bitlis ve Trabzon’u işgal etmişlerdi. Rusların desteklediği Ermeni çeteleri, Türklere karşı insanlık dışı davranışlar sergilemişlerdi.

Karlar altında kalan 90 bin Anadolu çocuğu gibi binlerce yiğit, Çanakkale’de, Süveyş’te, Avrupa’da savaştı. Birinci Dünya savaşı bittiğinde, bir milyon vatan evlâdı bu dünyadan göçmüştü.

SARIKAMIŞ’TA

Destan değil, bir yas, bir
feryat, figan,
Yangınlarda üşür
Sarıkamış’ta.
Allahuekber’de binlerce fidan,
Büyür üçer beşer
Sarıkamış’ta,
Ormanlardan taşar
Sarıkamış’ta.
Bu kadar kolay mı alın yazısı
Doksan bir ananın körpe
kuzusu,
Dağların taşların yürek sızısı
Sızım sızım aşar Sarıkamış’ta,
Duygu duygu coşar
Sarıkamış’ta,
İnat uğruna ne ümitler
sönmüş,
Yapışmış tetiğe parmağı
donmuş,
Kardan kefenine kargalar
konmuş;
Ağıt olur yaşar Sarıkamış’ta,
Yaşar gözüm yaşar
Sarıkamış’ta.
Baş açık, sırt çıplak, dağlara
çıkmış,
Donmuş çarıkları ayağı sıkmış,
Rus değil, Mehmet’i kaderi
yıkmış;
Vurulmadan düşer
Sarıkamış’ta.
Cümle alem şaşar
Sarıkamış’ta, (A.Özdemir)

Bütün bunlardan alacağımız pay nedir? Üzerinde yaşadığımız vatan toprağı kolay elde edilmedi. Balkan Savaşlarından Sarıkamış Harekatına, Çanakkale Muharebelerinden Kurtuluş Savaşına kadar bir nesli yuttu. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde bu savaşların ve bu kuşağın harcı vardır. Bugün bu topraklar üstünde yeni yıla girebiliyorsak anların sayesindedir. Yeni yılınız kutlu olsun.