Modern Seyyah'ın yolu, bu kez Konya'nın Beyşehir ilçesinde bulunan ve unutulan 5 bin yıllık Eflatun Havuzu'na düştü...

Bereketli Orta Anadolu topraklarını ve bölgenin içilebilir en önemli su kaynağı olan Beyşehir Gölü'nü kutsayan Su Tanrıları mucizesidir Eflatun Havuzu...

Hititler Döneminde yapılmış kutsal bir su anıtı olan Eflatun Pınarı ve Hitit Havuzu, Konya'nın Beyşehir ilçesine 22 km mesafede yer alıyor. Göğü taşıyan ve yerle gök arasında ilişki kuran tanrıların tasvir edildiği Eflatun Pınarı, hafif dalgalı bir yerde kalkerden yapılmış ve havuzu çevreleyen yassı bir tepenin eteğinde yer alan yaklaşık 100 metrelik bir bölümden kaynıyor. Gürül gürül havuzu dolduran ve bir kaç terden kaynayan doğal kaynak suyu... Çorak toprakların kutsal yaşam mucizesi...

Eflatun Pınarı, görüntüsü itibariyle Konya Ereğli'de bulunan meşhur İvriz Kabartması'nı andırıyor. İvriz'de bulunan Bereket Tanrısı Tuana anıtı, güçlü bir su kaynağı üzerinde kurulu, doğal bir kaya üzerine oyulan kabartmadır. Eflatun pınarı ise, büyük hisme taşların üst üste ve yan yana dizilen kutsal tanrı figürleri olan kesme taşlardan oluşmaktadır. Bu tanrı heykeli tığların ağzından kaynak suları akmaktadır. Bu pınarın kabartma taşlardan yapılan alanı ise, Eflatun Havuzunu oluşturmaktadır.

Havuzun çevresinde ise, aslan ve başka tanrı heykelleri bulunmaktadır. Bir uygarlık harikası olan bu havuz, bu güne kadar kalan ender Anadolu Medeniyeti izlerini taşımaktadır. Kuzey tarafından yüzünü pınara doğru çevirmiş görkemli bir abide yer alıyor. Bu abide 14 metre eninde ve 7 yüksekliğinde olup, 14 muazzam taştan yapılmış. Eski Anadolu stilinde olan Eflatun Pınarı'nın batı kısmında, yerden bir kaynak suyu fışkırıyor ve bu su pınarın önündeki küçük gölün oluşumunu sağlıyor.

Eflatun Pınarı, ismini burada yaşadığına inanılan Eflatun'dan alıyor. Başka bir rivayete göre ise, renginden esinlenerek bu ismin verildiği tahmin ediliyor.

Konya'nın batısında Beyşehir Gölü yakınlarındaki Eflatun Pınar, arkeolojik çalışmalarda uzun süredir ele alınmaktadır. Kazılara başlamadan önceki bu çalışmalar, toprak üstünde kalan yegane kalıntı olan ve büyük andezit bloklardan oluşan kabartmalı ana anıtla sınırlı kalmak zorundaydı. Bu kutsal kaynakta, 1996 yılından beri Konya Müzesi'nden Sırrı Özenir yönetiminde geniş kapsamlı kurtarma kazıları yapılmaktadır. Bu kazıların heyecan verici sonuçları nedeniyle, şimdiye dek bilinenlerin kısmen düzeltilmesi ve yapı kompleksinin bütünüyle yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

Devamı yarın...