Milli aradan sonra lige dönen Beşiktaş, Ankara deplasmanından defansında sık sık açıklar veren rakibinden ancak 1 puan alarak dönebildi. İlk yarıda pozisyon üretemeden sadece koşan ve sert futbola teslim olan Beşiktaş, ikinci yarı için de umut vermedi.

Takımda kanat organizasyonu olmayınca, oyuna yönlendirecek futbolcu da kalmayınca Burak Yılmaz'ı pozisyona sokacak bir atak da izleyemedik. Orta sahada Beşiktaş hakimiyeti vardı, Ankaragücü defans yaparken sık sık açıklar verdi ama meşin yuvarlak bir türlü filelerle buluşmadı. İlk yarıda 12 faülle oynayan Ankaragücü, sert futbolunun mükafatını 1 puan alarak elde etti.

İlk yarıda gol için umut vermeyen Beşiktaş, ikinci yarıda da farklı bir görüntü vermedi. Topa hakimiyet oranı yüksek olsa da, Ankaragücü'nün ördüğü  etten duvarı aşacak tek bir organizasyon geliştiremedi. Zaman zaman yaptığı ani ataklarla Beşiktaş kalesinde tehlikeler oluşturan Ankaragücü, son vuruşu yapamayınca galibiyeti kaçırdı.

Abdullah Avcı, sahadaki oyuna ancak 57 dakika sabredebildi ve varlığı ile yokluğu belli olmayan Lens'i kenara çekerek Adem Layic'i sahaya sürdü. Layic'in oyuna girmesi, takıma bir ivme kazandırdı ve Beşiktaş daha fazla topa sahip olarak oyunu rakip sahaya yıktı. Ancak tüm ataklar sonuçsuz kaldı.

Ankaragücü 74. dakikada oyuncusu Sedat'ın hakemle girdiği diyalog nedeniyle kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kaldı ve iyice kapanmaya başladı. Rakibi eksilmesine rağmen Beşiktaş sezon başından bu yana yaşadığı kısırlığı devam ettirdi ve gol pozisyonu üretmekte zorlandı. Diabi ve Umut'un net pozisyonları siyah-beyaz renklere gönül verenleri heyecanlandırdı ama top çerçevenin içine girmedi.

Sezon başından bu yana olduğu gibi çalışılmış tek bir pozisyonu olmayan bir takım vardı karşımızda. Bu da Abdullah Avcı'yı hedef tahtasına oturtmak için yeterli bir sebep olsa gerek.

Kulübü borç batağına sokup, ortada "enkaz" bir takım bırakarak kaçan Fikret Orman, Abdullah Avcı'nın biletini kesmeyi de yeni yönetime bıraktı. Mali açıdan darboğazda olan kulübün Abdullah hocayla yollarını ayırması da pek kolay olacak gibi değil.

Tarih, Fikret Orman'ı stadı yapan başkan olarak değil, yaptığı yanlış transferlerle son 2 sezon şampiyonluğu Galatasaray'a hediye eden ve bıraktığı ekonomik enkazla kulübü 10 yıl geri götüren başkan olarak kaydedecek.

Siz bu yazıyı okurken Genel Kurul üyeleri tercihlerini yapmış ve Beşiktaş'ta Demirören hegemonyasına devam ya da tamam demiş olacak. Ancak yönetime kim gelirse gelsin, bu mali tabloyla işi hiç zor olmayacak. Kara Kartal'a gönül verenlere, yine "feda" yine "fedakârlık" düşecek.