"İstifa edeceğim" çıkışının ardından Beşiktaş'ı seçim sürecine sokan Fikret Orman anlaşılan pek gitmeye gönüllü değil. Önce bir nabız yokladı, ardından ellerine pankartlar tutuşturulmuş bir grubu Vodafone Park'ta toplayarak lehine tezahürat yaptırdı.

116 yıllık köklü bir kulüp olan Beşiktaş'ın başkansız kalmayacağını, elini değil gövdesini taşın altına koyacak değerler yetiştirdiğini en iyi Fikret Orman'ın biliyor olması lazım.

Orman'ın son hamleleri, "Aziz Yıldırım taktiği" olarak değerlendiriliyor Beşiktaş'ın vefakar taraftarlarınca.

Fikret Orman'ın hayatı boyunca taşıdığı en büyük sıfat Beşiktaş Başkanlığı'dır. Ancak kendisine iki beden büyük gelen bu etiketi ileri geri manevralarla hızla yıprattı.

Beşiktaş'ın mali durumu Orman döneminde ne hale geldiği, borcunun kaç kat arttığı ortada. Sponsorluğunu kendisi yapmış, hiç kimse destek olmamış gibi "Stad yaptım" diyor. En başta çilekeş Beşiktaş taraftarına haksızlık ediyor. Onların fedakârlıklarını yok sayarak taraftara ihanet ediyor.

Başkan seçildiğinde verdiği sözleri tutmadığı gibi, kulübü mali darboğaza sokan, "feda"ya mahkûm eden Demirören'in 100 milyon davasını da buharlaştırdı. Borç 500 milyon dolara yaklaşınca, Ocak ayına kadar ödenmesi gereken borç taksitleri kapıya dayanınca kurtuluşu gitmekte buldu Orman. Ama koltuktan kalkınca ortaya çıkacak enkazı düşünerek, yakın çevresi aracılığıyla "Kongrede aday olabilirim" mesajını vermeye başladı. Manevra üstüne manevra...

Son yaşananların ardından Fikret Orman'a ne yöneticiler güvenir, ne de teknik adam ile futbolcular. Taraftarın güveni son 3 sezonda zaten sıfırlandı.

Beşiktaş şampiyonluklarından önce duruşuyla tarihe geçmiştir. "Şerefsiz birincilikler yerine, şerefli ikincilik" tanımı Beşiktaş tarafından spor tarihine kazınmıştır.

Görünen o ki, egosunu yenemeyen Orman'ın bu saatten sonra kulübe vereceği hiç bir şey yoktur. Yola çıktıklarını yolda bulduklarıyla değiştiren Orman, bugünkü durumu kendisi yaratmıştır. Beşiktaş, yoluna Orman olmadan kendi iç dinamikleriyle oluşturacağı güçlü bir yönetimle devam etmek zorundadır.

Beşiktaş duruşu ve Seba ruhu yeniden ayağa kalkışın formülü olacaktır...