Berfin’i hatırlıyorsunuz değil mi? Hani şu Türkiye’de erkek şiddetine maruz kalan milyonlarca kadından biriydi. Hani ayrılmak istediği için sevgilisinin yüzüne asit döküp kaçtığı genç kızdı. Annesinin, babasının öpmeye, koklamaya doyamadığı, kılına zarar gelmesin diye gözü gibi baktığı genç kız… İşte o… Başından geçen onca felakete, o ay parçası gibi yüzüne tekrar kavuşmak için birçok ameliyat olan ve eski haline kavuşmak için Türkiye’den yardım isteyen genç kız. Neredeyse tüm avukatların ücret almadan savunabileceğini söylediği, birçok kadın platformunun canhıraş bir şekilde kendisine yardım etmek için seferber olduğu Berfin…

Tüm emekler boşa gitti

İşte o Berfin, önceki gün cani eski sevgilisine kıyamadı! Hakimlerin ceza vermek için karşısına geçtiği sevgilisini affetti. Evet affetti. Hatta o kadar ileri gitti ki annesi ve babasının bile yüzüne bakmaya çekindiği Berfin, “Sevgilimi seviyorum evlenmek istiyorum” diyerek cani adamı affettiğini söyleyerek şikayetini geri aldı. Ve bunu o kadar bilinçli yaptı ki af açıklamasından önce avukatını azletmeyi akıl edecek kadar bilinçli yaptı. Sanki sevgilisi cezaevinden çıktıktan sonra gerçekten onunla evlenecekmiş gibi. Kadınların kendisi için verdiği emek, çaba hepsi uçup gitti. Sanki TV’lere çıkıp o ağlamamış, Türkiye’den yardım istememiş gibi. Berfin’in neden böyle bir karar aldığını bilmiyoruz, ama şundan emin olmak gerekir ki bu korkuyla vs. izah edilemez. Berfin bunu o kadar bilinçli yaptı ki işte şu sıralar Meclis’te görüşülmeye başlanan ceza infaz düzenlemesiyle çıkmaya hazırlanan binlerce katilin, tecavüzcünün, şiddet müptelası kocanın, sevgilinin önünü açtı.

Rahşan Affı’ndan tecrübeliyiz

Berfin gibi kaç örnek var ülkede bunu bilmek mümkün değil. Sadece istatistiklere yansıyan, hukukçular ve kadınları erkek şiddetinden korumak ve yardım etmek için bir araya gelen kadın kuruluşları biliyor. Elbette onların da bilmedikleri vardır. Ancak ceza infaz düzenlemesi bu şekliyle çıkarsa Berfin’i yüzüne bakılamayacak derecede korkunç bir hale getiren erkeklerin hepsi aramıza katılacak. Başladıkları ancak bitiremedikleri işlerini tamamlayacak. Tecrübeyle sabit, Rahşan Affı’nda hepimiz gördük. Bu nedenle azınlıkta bile olsa Meclis’teki milletin vekili olduğunu söyleyen başta kadınlar olmak üzere –iktidar ya da muhalefet fark etmez- herkesin bu düzenlemeye karşı çıkması, katillerin, tecavüzcülerin, çocuk ve kadın istismarcılarının aramıza katılmaması için elinden geleni yapması gerekir.

Caniler başka mekanlara yerleştirilsin

Koronavirüs bahanesiyle aramıza katılacak bu caniler için cezaevleri tehdit oluşturuyorsa devlet bunun önlemini almalı, başka mekanlara yerleştirmeli. Cezaevlerini steril hale getirdikten sonra tekrar içeri atmalı. Zira, düşüncenin suç sayıldığı, insan hak ve hürriyetlerini hiçe sayıp suç işleyenlerin dışarı çıkacağı bir infaz düzenlemesi kabul edilemez. Bu hem insanlık adına hem de kamuoyu vicdanını kanatması adına en büyük suçtur ve bunun bir an önce düzeltilmesi gerekir. Berfin’e gelecek olursak, o bembeyaz gelinlikle kendisini bir caninin kollarına bırakacağı hayali kuruyor olabilir, ancak bu hayalden öteye geçmez. Zira hiç kimse aşkından ölse bile suratına bakılamayacak bir kadınla ya da adamla hayatını birleştirmez.