Bu hafta başta ben olmak üzere bütün magazin habercilerinin tamamını üzen bir ölümü yazacağım.

Yıllar önce aynı kanalda aynı programda omuz omuza çalıştığım Onur Köksu kardeşimi, arkadaşımı meslektaşımı gencecik yaşta ebedi hayata uğurladık. Onur Köksu ile aynı TV kanalda çalışmamızın yanı sıra o farklı TV kanallarında ben farklı TV kanalında da tatlı güzel rekabet içinde de çok çalıştık.

Birbirimize bazen işlerimiz düşerdi ve canla başla birbirimize yardım ederdik. Onur kardeşim her aklıma geldiğinde önce onun gülen yüzü, daha sonra bitmeyen esprili yanı aklımdan hiç çıkmaz. Meslektaşım Onur Köksu çok genç yaşta geride küçücük bir evlat ve gözü yaşlı bir eş bıraktı.

Onur adam gibi adamdı. Magazin dünyası çok genç ve güler yüzlü altın kalpli bir yiğidini toprağa kendi elleriyle verdi. Evet magazin dünyası onu toprağa verdi diyorum. Çünkü yıllar önce yaşamış olduğu bir olay yıllar sonra onu ölüme götürdü.

Benim gibi eski olanlar o günleri iyi hatırlar. Bilmeyenlere de ben hatırlatayım.

Yıllar önce Show TV de Elifnağme diye bir magazin programı vardı. Onur arkadaşımızda bu programda muhabir olarak çalışıyordu. Bir gün bu program yanından kaldırıldı. Programın kaldırılması programın sunucusu ve Onur'un arasında yaşanan bir olaydı. Bu sunucu arkadaşımız Onur'dan intikam almak için bir gün köpeklerini gönderdi. O gün Onur evine gitmek için kanalın servisine bindiğinde eli sopalı 3-4 adam servisten Onur'u indirip hastanelik edene kadar dövdüler ve bıçakladılar. Onur Köksu ellerinde sopalı bu şehir eşkıyaları yüzünden haftalarca yoğun bakımda yattı. Acımasızca dayak yiyen Onur o günden sonra böbrek problemi yaşadı ve kafasına aldığı darbeler yüzünden tansiyona yakalandı... Hiç iyi olmadı. O kadar kötü dövmüşler ki organları bir daha iyileşmedi. Yıllarca tedavi gördü. En sonunda kardeşi geçen hafta abisine böbreğini bağışladı. Ameliyata alındı ve ameliyattan sonra bir daha uyanamadı. Bu hafta aslan gibi güler yüzlü meslektaşımızı kaybettik ve daha da önemlisi çok küçük bir çocuk öksüz kaldı. Şimdi o dünyalar tatlısı küçük kız çocuğunun düne kadar baba diye sarılıp kokladığı babası toprak oldu.

Bir magazin muhabiri gözler önünde amansızca dövüldü ve öldürüldü.

Şimdi bizim arkadaşımız öldü gitti. Peki onun hayatının bu noktaya gelmesinde önemli rol oynayan o sunucu hâlâ aramızda hâlâ ekranlarda ve o ekrandan sahte gülücüklerle hepimize neşe katmaya çalışıyor. Acaba bugün Onur kardeşimizin öldüğünü duyunca özellikle kendi tarafından köpeklerince dövülme sonucunda organının iflas ettiğini duyunca vicdanı azabı çekti mi?

Bir masum çocuğu babasına, babasının da evladına doymadan yok etme sebebinin kendisi olmasından dolayı vicdanı azap çekiyor mu?

Ama yüce Allah'ım bu dünyada olmasa da mutlaka ahirette bunu hesabını soracaktır.

Seni bütün magazinciler olarak Allah'a havele ediyoruz.

Sevgi ve hoşgörü ile kalın..