Beyaz yakalı bir çalışan iken el emeğine dayalı tel işleme sanatına gönül veren Sema Kansu, 16 yıldır bu sanatı sürdürüyor. Kansu, Türk tipi savaş zırhlılarını günümüze uyarlayıp 26 parçadan oluşan koleksiyonu ile "Bir Nefes Bakır" isimli defile düzenlemiş. Kansu, mesleğiyle ilgili bir kitap yazmayı planlıyor.

Kadın Kadına köşemin bu haftaki konuğu Bakır ve Tel İşleme Sanatçısı Sema Kansu. Beyaz yakalı bir çalışan iken, 2002 yılında el emeğine dayalı tel işleme sanatına gönül veren Kansu, bugüne dek yüzlerce kişiye mesleği öğretmiş. Aynı zamanda Kültür Bakanlığı sanatçısı da olan Kansu, bakanlık tarafından onaylanan tek kadın Bakır Tel İşleme sanatçısı olarak kabul ediliyor. Somut Olmayan Kültür Mirası Taşıyıcıları listesine de alınan Kansu, Meslek Lisesi'nde iken okumuş olduğu Elektrik bölümünün kendisine büyük fayda sağladığını söylüyor. Türk tipi savaş zırhlarını günümüze uyarlayarak, 26 parçadan oluşturduğu koleksiyonu ile 'Bir Nefes Bakır' isimli bir defile düzenleyen Kansu, mesleğinin tekniklerini de anlattığı bir kitap yazmayı planlıyor.

- 2002 yılında bankada çalışan beyaz yakalı bir çalışanken, her şeyi bırakıp bakır ve tel işleme sanatına nasıl geçiş yaptınız? Bize hikayenizi anlatır mısınız?

"Sanat her zaman hayatımda var olsa da bankacılık beni mutlu etmemeye başlamıştı. Bir gün gezdiğim bir müzede gördüğüm erkek savaş zırhından çok etkilendim. Orada tepelikler, kemerler vardı ve bunları araştırırken kendimi işin içerisinde buldum. Ben de radikal bir karar alarak çalıştığım bankadan istifa ettim ve kendimi sanatıma adadım. Sanatımı nasıl geliştireceğimi düşünürken, bunları ev dekorasyonuna nasıl uygulayacağım üzerine çalışmalarda bulundum. Şu anda Türkiye'de kıyafet alanında çok sayıda bakır ve tel işleme sanatçısı var ancak ev dekorasyonu alanında sadece ben üretim yapıyorum. Bakır zincirden oluşan masa örtüleri, ayna çerçeveleri lambaları gibi özel üretim işler yapıyorum. Dekorasyonu çok seviyorum ve eski malzemeler de dikkatimi çekiyor. Bizim kuşakta eskiye sahip çıkılır çünkü eskide yaşanmışlıklar vardır ve onu korumamız gerekiyor."

MALZEMEYİ SANAYİDEN ALIYORUM

- Bir takıdan başlamak istiyorum. Aşamaları nelerdir? Öğrenebilir miyiz?

"Önce zincir çekimi ile başlıyorum. Sanayiden aldığım bu malzeme, elektrik geçiren saf tel. Sonra halkaları birleştiriyorum, kesiyorum. Önce kafanızda tasarlayacaksınız, sonra da onu hayata geçireceksiniz. Benden sonraki nesiller de bunu öğrensin istiyorum o yüzden öğrencilerime büyük özen gösteriyorum.  Basit bir kolyenin yapımı dahi 1 günü bulurken, bazı kolyelerin yapımı 3 ayı buluyor. 6 ayda tamamladığım masa örtüleri bile var." 

BAKIR KIYAFETLERLE DEFİLE DÜZENLEDİM

- Bir Nefes Bakır defilenize gelmek istiyorum. Hazırlık aşaması ne kadar sürdü? İçeriğinde neler vardı? Bilgi alabilir miyiz?

"Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi bünyesinde yer alan Bakır Tel İşleme Sanatı kursiyerleri olarak, 13 kişi 2 yıla yakın bir sürede bu defileyi hazırladık. Türk tipi savaş zırhlarını günümüze uyarlayarak hazırladığımız koleksiyonda, vücut kolyeleri, üst giyim, gelinlik ve damatlık gibi parçalara yer verdik. Bir Nefes Bakır ismini verdiğimiz defilede, savaş zırhından tasarladığımız gelinlik büyük ilgi topladı.  26 parçadan oluşan koleksiyonda, bakır telleri karga burun pense ve Antep makası gibi aletler ile tamamladık ve defile için ürettiğimiz parçaların toplam ağırlığı 90 kiloydu, taşırken bir hayli zorlansak da büyük keyif aldığım işlerden birisiydi. Her malzemeyi tek tek ellerimiz ile yaptık. Bir kişi tek başına günde 1 metre bakır örebiliyor ve bizim defiledeki kostümlerimiz 60 metre idi.  İğne oyası gibi bakırı tek tek örerek hayat verdik."

BAKIR SAĞLIĞA DA FAYDALI

- Bakırın sağlığımıza etkileri neler peki?

"Vücudunuza bakır teli değdiği zaman, daha rahat bir uyku çekiyorsunuz. Kolyelerin değdiği yerin dahi deriye büyük faydaları bulunuyor."

- Bakır ve Tel İşleme Sanatçısı olarak bugüne dek pek çok öğrenci yetiştirdiniz. Bildiklerinizi bir kitapta toplamayı düşünüyor musunuz?

"Türk tipi ve geleneksel zırhları anlatan çok sayıda kitap var ancak işin tekniğini anlatan bir kitap ne yazık ki henüz yazılmadı. Ben de bu yönde bir kitap yazmayı planlıyorum."

- Mesleğinizin zorlukları neler?

"Bakırı eğip bükebilmeniz için büyük kuvvet harcamanız gerekiyor. Klasik bir işte 7-8 saat çalışmak yeterli oluyorken, bizim meslekte daha uzun saatler çalışmanız gerekiyor."

SAYGILI ERKEKLER YETİŞTİRMELİYİZ

- Ülkemizin kanayan yarası kadına yönelik şiddete dair, neler söylemek istersiniz?

"Toplumumuzda kız çocukları, hep evinin kadını çocuklarının anası olsun diyerek büyütülüyor. Kız çocuklarımıza oku, ekmeğini kendin kazan, hayat arkadaşını kendin seç, ondan ekonomik bir beklentin olmasın diye bir öğüt vermek istiyorum. 2018 Türkiye'sinde olmamıza rağmen, çalışan kadın sayısı çok az. Kadınların çoğu ekonomik anlamda güçsüz oldukları için ve geri dönebilecekleri bir baba evi bulamadıkları için, şiddete sesini çıkartmıyor. Ebeveynler, erkek çocuklarını kadına saygılı bir şekilde yetiştirmesi de büyük önem taşıyor."