Şehirde havalar güzelleşmeye başlamışken yollara dökülmenin tam sırası! İstanbul’u bir daha bir daha keşfetmenin, ara sokaklarda kaybolmanın, günlük telaşın arasında gözden kaçırdığımız şehir nimetlerinden yararlanmanın zamanı geldi. Yola çıkarken rotanızı bölgelere ayırmanızı, mevsim şartlarından ötürü çantanıza küçük bir şemsiye atmanızı ve rahat ayakkabılar tercih etmenizi öneririm. Çünkü İstanbul birçok şeyinden sıklıkla şikayet etsek de aslında keşfedilmeyi bekleyen bir vaha. Tüm dünyanın gözünün üzerimizde olduğu şu günlerde aslında n’asıl güzel bir şehirde yaşadığımızı fark etmeniz size de iyi gelecek!

Büyük Bir Aşka Tanık Olmak: Masumiyet Müzesi

Kitabını zevkle okuduğum, hatta en sevdiğim kitaplar arasında başı çeken Nobel Ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi, bambaşka bir aşka tanık olmanız için sizi bekliyor. Baharda İstanbulGitmeden önce muhakkak kitaba başlamanızı öneririm. Kitabın satır aralarında yakaladığınız nüansları müzeyi gezerken bir bir hatırlayacak, dünya üzerinde dahi böyle  özenle hazırlanmış bir müze göremeyeceğinizi düşüneceksiniz. Büyük emek ile hazırlanmış Masumiyet Müzesi’nde yıllara meydan okumuş Füsun-Kemal aşkına şahitlik ederken katlar arasında duygudan duyguya geçiş yapacak, bazen Kemal’in Füsun’un evinden çaldığı bir kibrit kutusunu, bazen bir kafede birlikte içtikleri gazozun şişesini merakla inceleyeceksiniz.
Orhan Pamuk’un 90’lı yıllardan itibaren kitabı ve müzeyi bir proje olarak ele aldığı Masumiyet Müzesi’nde masum ve tutkulu bir aşk ile tanışacaksınız. 1974 ve 2000’li yılların başı arasında yaşanan bu gerçek aşkta eski İstanbul’u gözlemleyebilecek ve o zamanlara biraz şüphe biraz da haz ile yaklaşacaksınız.

Çukurcuma’da bulunan müzeden çıkarken –çıkmaya karar vermek biraz zor olacak- müzenin dükkanına uğramayı unutmayın. Füsun’un o meşhur küpesi –tüyo vermeyeceğim- ve çeşitli hediyelik eşyalar sizi bekliyor olacak. Pazartesi hariç her gün ziyaret edebileceğiniz müzenin malesef sadece giriş katı tekerlekli sandalyeye uygun. Dilerseniz sesli rehber tur da satın alarak müzede bulunan detayları bambaşka bir göz ile inceleyebilirsiniz. Okuduğunz kitabı müzeye giriş bileti olarak da kullanabilirsiniz. Her bir kitap tek giriş hakkı sağlıyor ve üzeri damgalanarak size iade ediliyor.

Masal Gibi Bir Dünya: Oyuncak Müzesi

 İstanbul Oyuncak Müzesi 23 Nisan 2005 yılında şair/yazar Sunay Akın tarafından kurulmuş. 100’lü yıllardan günümüze oyuncak tarihinin en gözde örneklerinin sergilendiği müze Göztepe’de tarihten günümüze kalan ender köşklerden birinde.

Baharda İstanbulSunay Akın’ın 20 yılda 40’ı aşkın ülkedeki antikacılardan ve açık arttırmalardan satın aldığı oyuncaklarla kurulan İstanbul Oyuncak Müzesi dünya tarihini daha eğlenceli, daha akılda kalıcı bir öğrenme yöntemi ile ziyaretçilerine sunuyor. Özellikle çocuklarınızın muhakkak görmesi gereken bir dünya. Oyuncak tarihinin yıllar içinde ne kadar geliştiğine şaşıracak ve aynı zamanda geçmişten gelen bu oyuncakların her bir bölmede tarihi ile birlikte sunulmasının arkasında inanılmaz bir emek olduğunu göreceksiniz. Örneğin, uzay oyuncaklarının sergilendiği bölümde aya ulaşma çabası, tren oyuncakları bölümünde ise Sanayi Devrimi oyuncakların diliyle anlatılıyor. Bir bölümde kızılderililerle tanışacak, diğer bölümde inanılmaz detaylı tasarlanmış kasap dükkanına bakakalacaksınız. Müzenin dekoru da bu düşünceyle sahne tasarım sanatçısı Ayhan Doğan tarafından hazırlanmış. Müze bir şair tarafından açılmış olması ve bir sahne tasarım sanatçısı tarafından tasarlanmış olması özelliği ile de dünyada eşi benzeri olmaması ile de muhteşem bir olanak.

Haftanın her günü açık olan müzeyi sesli rehber eşliğinde de ziyaret edebilir, kafesinde müzenin güzelliğinin keyfini çay içerek hazmedebilirsiniz. Şehrin ortasında sizi bambaşka bir masal dünyasına davet ediyorum. Zaman ve emeğin gücüne bir kere de siz tanık olun!

'Gönül Örgüsü' Sosyal Sorumluluk Kampanyası

Baharda İstanbulHürriyet Kelebek, Nako işbirliğiyle hayata geçen sosyal sorumluluk projesi “Gönül Örgüsü” ile ihtiyacı olan tüm çocuklara el emeği ile yardım eli uzatılıyor. 28 Şubat’ta başlayan ve 15 Mart’a kadar devam edecek projenin destekçisi ünlü isimler, Hürriyet Kelebek okurlarını örgü örmeye davet ediyor.

‘Ben de varım!’ sloganıyla harekete geçen projeye destek veren isimler arasında: Nil Karaibrahimgil, Gülben Ergen, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Hande Yener, Cansu Tosun, Wilma Elles, Zara, Sarp Leventoğlu, Demet Akbağ, Tolgahan Sayışman, Keremcem, Engin Hepileri, Beyza Şekerci, Ali Sunalve Birce Akalay yer alıyor.

 

Düğün Mevsimi Açılıyor

Havaların ısınması ile birlikte düğün sezonu da yavaş yavaş geliyor. Gelin adaylarının birçoğu yaz aylarını evlenmek için seçtiğinden şu an onların en telaşlı zamanları. Baharda İstanbulTarih belirlemek, mekan seçmek, konsepti içlerine sindirmek derken en önemli seçimlerden biri de düğün esnasında saç-makyaj için kendilerini teslim edecekleri işin uzmanlarını da bulmak. Bağdat Caddesi’nde bulunan Kulis by Ömer Durak gelin adayları için biçilmiş kaftan. Salonda hem makyaj hem de saç için hizmet alabiliyorsunuz. Ömer Durak moda çekimlerinden reklamlara kadar birçok alanda tecrübeli biri. Türkiye’nin en ünlü reklamlarından tutun sosyal sorumluluk projelerine kadar pek çok işte imzası var.

Gelin adaylarına bir tüyom da geçen sene başlayan canlı çiçeklerden oluşan saç tasarımlarının bu sene de moda olduğu. Ömer Durak’ın da uzmanlık alanı olan doğal çiçeklerle gelin saçı yapma trendinden siz de eksik kalmayın.