Kadın Kadına köşemin bu haftaki konuğu XBody Antrenörü ve Pilates Eğitmeni olan Aylin Sağlık. Spor hayatı 3 yaşındayken bale ile başlayan sırasıyla halk oyunları, tenis, dans ve pilates ile ilgilenen Aylin Sağlık, "Benin hayatım spor" diyor. Annesi İspanyol babası Türk olan Sağlık, uzun yıllardır Türkiye'de yaşıyor. Sporun zayıflamak için değil, sağlık için yapılması gerektiğini belirten Sağlık, İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı ve Spor Yönetimi bölümü mezunu. Kadınlara aynadaki yüzünüz ile barışık olun diye seslenen Sağlık, kadınların kendilerine güvenmelerini ve istedikleri takdirde başaramayacakları hiçbir iş olmayacağını söylüyor. Son yıllarda adını sıkça duymaya başladığımız XBody metodu hakkında bilgiler veren Sağlık, Türkiye'nin spor karnesine de 10 üzerinden 5 vermeyi ihmal etmiyor.

- Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz XBody hakkında bize bilgi verir misiniz?

"XBody, EMS Training sisteminin uygulandığı bir cihazın markasıdır. Şu anda XBody spor stüdyoları, 13 ülkede, 145 şehirde hizmet veriyor. Ülkemizde de son yıllarda yükselişte olan bir metod. Bu metot sayesinde tüm vücuda EMS denilen bir sistem uygulanıyor. Bu sistem sayesinde haftada 2 gün sadece 20 dakikanızı vererek haftalık spor ihtiyacınızı karşılamış oluyorsunuz."

- EMS sistemini biraz daha açar mısınız?

"EMS sistemi, vücuda gelen belirli düzeydeki akımların motor sinir hücreleri aracılığıyla kas aktivasyonunun sağlanmasına dayanıyor. Aktive olan kas dokusu ile kişiye özel dizayn edilen egzersiz rutini, antrenmanların daha kaliteli olmasını sağlıyor."

- EMS aynı zamanda fizik tedavi hastaları için de kullanılan bir yöntem değil mi?

"Evet, uzun yıllardır fizik tedavide de kullanılıyor. Günümüzde EMS, yapılan araştırmalar ile belirlenen optimal akım seviyelerinde çok hareketsiz kişiler için dahi uygun bir antrenman sistemine dönüşmüştür. XBody de kişiye özel çalışma sistemi uygulanıyor ve eğitici ile kişi birebir ders alabiliyor."

ZAMAN AYIRAMAYANLAR İÇİN XBODY

- Haftada 2 gün 20 dakika boyunca uygulanan bu sistem kişinin spor ihtiyacını karşılamakta yeterli kalıyor mu?

"Elbette. Bu 20 dakikalık eğitim bir kişinin spor salonundan geçirdiği 3 saat egzersize tekabül ediyor. Az kullanılan kasları da ilk seanstan itibaren çalıştırıyoruz. Özel bir kıyafeti öğrencilerimize giydiriyoruz ve bu cihaz onların belirli noktalarına akım gönderiyor.  Bu aynı zamanda fizik tedavi yöntemi olduğu için birkaç seans sonra kişinin duruş bozuklukları, merdiven iniş çıkışlarında ve günlük hayat aktivitelerinde büyük bir rahatlama gözleniyor. Hepimiz spora zaman ayıramamaktan şikayet ediyoruz. Bu yöntem zaman sorunu olan kişiler için de ideal."

- Türkiye'nin spor karnesine 10 üzerinden kaç verirsiniz?

"Ülke olarak spor konusunda biraz tembel olduğumuzu düşünüyorum. Yürüyüş bile bizi korkutuyor. Ben 10 üzerinden 5 vereceğim."

TEKDÜZE GÜZELLİK ANLAYIŞI BİR DAYATMADIR

- Son dönemlerde anoreksiya hastalarında da büyük bir artış gözleniyor. Özellikle kadınlarda görülen bu hastalığın temelinde sizce ne bulunuyor?

"Ülkemizde son yıllarda tekdüze bir güzellik anlayışı empoze edilmeye başlandı. Zayıf kadın güzeldir algısı da ülkemizde mevcut. Oysa her zaman söylerim. Spor, zayıflamak için değil sağlık için yapılır. Her kadın aynaya baktığında o görüntüsü ile mutlu olmayı ister ancak bu güzellik algısının dayatılması çok yanlış. Sokağa çıktığımızda neredeyse birbirinin aynı kaşa, saça sahip kadınlar görüyoruz. Bir kadın serçe parmağının duruşunu bile sevebilir yeter ki farklı olmanın güzelliğine varabilsin. Sadece fiziksel sağlık için değil, ruhsal sağlık için de sporun çok önemli bir yeri bulunuyor. Sadece 3 hafta düzenli spor yapan insanlarda, depresyonun ciddi biçimde azaldığı görülüyor."    

- Hayatta olmazsa olmaz 3 şeyiniz nedir?

"Doğa, sağlık ve ailem."

- Vatandaşlara sağlıklı yaşam adına neler tavsiye edersiniz?

"Öncelikle sporu bilinçli yapmalarını tavsiye ederim. Nasıl her diyet herkes için uygun değilse, her spor dalı da herkese uymaz. Spora başlamadan önce mutlaka bir Check Up çektirmeliler, bilmedikleri bir hastalıkları olabilir. Şeker, kalp ya da tansiyon gibi. Ve en önemlisi de gerçekten isteyerek spora başlamalılar."

- Spordaki cinsiyet ayrımcılığına dair neler söylemek istersiniz?

"Cinsiyet ayrımcılığı sadece sporda değil, pek çok alanda da karşımıza çıkıyor. Kadınların bu konuda başka insanların dediklerini ciddiye almamaları gerekiyor. Kendilerine sonuna kadar güvensinler ve yaptıkları işi en güzel şekilde yapsınlar. Ayrıca kadın oldukları için gurur duymalılar, inanın bunu başardıklarında kendilerini ayrımcılık yapan insanlara da en güzel cevabı vermiş olacaklar."

KADINLAR KAPALI KADINLAR ARDINA GİZLENMEMELİ

- Ülkemizin kanayan yarası kadına yönelik şiddete dair neler söylemek istersiniz?

"Ben her türlü canlıya olan şiddete karşıyım. Kadına şiddetin ataerkil bir toplum olmamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. Kadın erkek ayrımı da çocukluk çağlarımızdan itibaren beynimize işleniyor. Kız çocuğu yaparsa ayıp, erkek çocuğu hata yaparsa aferin paşam diye büyütülen bir  nesilden de kadına yönelik ayrımcılık ortaya çıkıyor. Erkek çocukları da kendilerine gösterilen bu rolü oynayarak kadına şiddet uygulayabiliyor. Ülkemizde bazı şeylerin köklü bir şekilde değiştirilmesi şart. Kadınlar bu noktada da haklarının farkında olmalılar. Kapalı kapılar ardına gizlenmemeliler. Her zaman bir çıkış yolu vardır, yeter ki o kapıyı aralayabilsinler."