AB üyesi ülkelerinin en büyük endişesi Suriye ve Suriye üzerinden yayılması gündemde olan sığınmacı sorunu olarak öne çıkıyor. Bu nedenle Avrupa, Türkiye'ye biraz daha sıkı sarılmaya başladı.

Göçmenlerin birliğe giriş yapmak için yoğunluklu kullandığı Yunanistan ve İtalya, AB'nin göçmen politikasında temel rol oynayan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye üzerinden Yunanistan ve İtalya'ya geçenler diğer AB ülkeleri için adeta kâbus yaşatıyor.

Türkiye-AB arasında 2016'da varılan göçmen mutabakatı Yunanistan'ın yükünü ciddi şekilde azaltarak ülkeye nefes aldırsa da özellikle Libya'dan gelen göçmenler İtalya'yı zorlamaya devam ediyor. İtalya, bu yıl yapılan seçime kadar göçmen akınını birlik içerisinde alınacak ortak kararlar ile durdurmayı benimserken, seçim sonrası popülist ve aşırı sağcı partilerin koalisyon hükümeti kurması ile soruna bakışını tamamen değiştirdi.

Göçmen karşıtı politikalar ile daha ılımlı yol izlemek isteyen üye ülkelerin AB'yi adeta doğu-batı ekseninde böldüğü görülüyor. Göreve gelen yeni hükümetlerinin takındığı göçmen karşıtı politikalar nedeniyle İtalya ve Avusturya geleneksel olarak bu konuda sert tutum sergileyen Doğu Avrupa ülkelerine yaklaşırken, Batı Avrupa ülkeleri de aralarında anlaşmalar imzalayarak çözüm üretmeye çalışıyor.

Burada hemen vurgulayalım:

Türkiye, artık sığınmacı alabilecek durumda değil. Eğer yeni bir kriz yaşanırsa yeni sığınmacıların tek kapısı Avrupa olacak. Bugün adı geçen ülkeler arasında yaşanan tartışmalar öyle sanıyoruz ki bu noktadan kaynaklanıyor.

Batı Avrupa ülkeleri ise görünürde daha ılımlı bir göç politikası savunmaya devam ederken, çözümün "tek bir AB" politikasıyla bulunacağını belirtiyor. Diğer yandan özellikle göçmen sorununun Almanya'daki koalisyon hükümetini tehdit etmesinin ardından üye ülkeler arasında ikili-üçlü anlaşmaların ön plana çıktığı görülüyor.

Alman basını, göç politikasının damga vurduğu Haziran ayındaki AB Liderler Zirvesi kapsamında yaptığı ikili görüşmeler sonucu Almanya Başbakanı Angela Merkel'in İspanya ve Yunanistan'la üçlü bir anlaşmaya vardığını duyurdu. Merkel'in Yunanistan'la, gerekli olması durumunda mali yardım karşılığında Almanya'ya bu ülkeden ulaşan bazı göçmenleri geri gönderme konusunda anlaştığı ifade edildi.

İtalya'nın yeni hükümetle beraber geleneksel olarak göçmen karşıtı politikalarıyla tanınan Vişegrad ülkelerine (Macaristan, Çekya, Polonya ve Slovakya) yaklaştığı görülüyor. AB'nin zorunlu kota sistemiyle birlik ülkelerine yerleştirmesine karşı çıkarak göçmen kabul etmeyen Vişegrad grubu, İtalyan hükümeti için cazip ittifak seçeneği sunuyor.

Yeni hükümetin göçmen karşıtı politikalarının bayrağını taşıyan İtalya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini'nin göreve başladıktan sonra halka hitabında "Avrupa içinde sınırlarını savunmak isteyen ve nesillerinin iyiliğini düşünenler arasında yeni ittifaklar kurulmalı" açıklaması İtalya'daki eksen kaymasına işaret ediyor.

Aynı şekilde Salvini'nin "AB'nin kurallarını değiştirmek için Macaristan'la çalışacağız" ifadesi de İtalya'nın Vişegrad grubuna yakınlaştığını gösteriyor.

Vişegrad'a yaklaşan bir diğer AB üyesi de göçmen karşıtı politika önerileriyle ünlenen Sebastian Kurz liderliğindeki Avusturya. Hâlihazırda AB Konseyi Dönem Başkanlığını üstlenen Avusturya, düzensiz göç konusuna çözüm bulmak için tartışmalı "sığınmacı kampları" fikrini güçlü şekilde destekliyor.

Avusturya Başbakan Yardımcısı Heinz-Christan Strache açık şekilde ülkesinin Vişegrad grubuna resmi olarak üye olması gerektiğini savunuyor. "Avrupa'da güvenliği sağlamak için düzensiz göçü durdurmamız gerekiyor" diyen Kurz'un bu ülkelerle iş birliğini göçmen karşıtlığıyla sınırlı tutmaya çalıştığı değerlendiriliyor.

Öte yandan, Brüksel'le göçmen konusu başta olmak üzere hukukun üstünlüğü ve demokratik haklar gibi birçok konuda yol ayrımına giren Macaristan ve Polonya gibi üyeler, AB'nin önde gelen ülkeleriyle kurulan göçmen karşıtı ittifakı memnuniyetle karşılıyor.

Göçmen karşıtı politikasıyla Doğu Avrupa ülkelerine yaklaşan İtalya, diğer taraftan da geleneksel olarak yakın ilişkiler yürüttüğü İspanya ve Fransa gibi birlik üyelerinden uzaklaşıyor.