Bir süredir gündemimizde perakende sektöründe yaşanan "kara cuma, yalnızlar günü" gibi insanların daha fazla para harcamasına dayalı organizasyonlar yer alıyor. Daha önce de birkaç kez sektörün en önemli ve büyük temsilcilerinin ağzından bunların bir aldatmaca olduğunu yazmıştık. Hatta mağaza mağaza dolaşıp fiyatlara bakmış, birkaç gün öncekiyle "indirim" yapılan günkü rakamları karşılaştırmıştık. Mağaza çalışanlarının sabahlara kadar "etiket mesaisi" yaptığını da kendi cümleleriyle buradan ve haberlerimizden aktarmıştık. Şimdi de yazacağımız konu perakende sektörüyle ilgili ancak bu kez "sanal alemde." 
Türkiye'de en fazla alışveriş yapılan perakende sitelerden biri günlük indirimlerle abonelerine ya da takipçilerine duyurularda bulunuyor. Sistem şöyle işliyor: Site, o gün hangi ürüne indirim yapacaksa takipçilerine "siren" şeklinde sinyal gönderiyor. Takipçiler de sirenin hemen ardından siteye girerek hangi ürüne indirim yapıldığını görüyor. İsteyen alıyor, almayan bakıp çıkıyor.

Siren sorunu!

Türkiye'nin en büyük alışveriş sitelerinden biri olan ve "indirim" uygulamasını günlük rutine bindiren bu uygulama 9 Kasım akşamı geç saatte, ertesi gün indirim yapacağı ürünü takipçilerine haber vermek için cep telefonlarına mesaj atıyor. Mesajda mealen şu yazıyor: "Saat çok geç olduğu için ve indirimimiz de sabah erken saatte olacağı için sizi sirenle değil, mesajla uyarmak isteriz." Yani 10 Kasım sabahı indirim yapacakları ürünü çok erken saatte duyuracaklarından milleti rahatsız etmemek için siren çalmayacaklarını sadece mesajla iletecekleri belirtilmiş. Buraya kadar sizce de her şey normal değil mi? Evet ama bazılarına bu durum "normal" ya da "duyarlı bir davranış" olarak gelmemiş ve ertesi gün kıyamet kopmuş. Sitenin takipçilerinin büyük bir bölümü "ertesi gün siren çalınmayacağı" için bu Türkiye'nin en büyük alışveriş sitesini Atatürk düşmanı ilan etmiş!

IQ'su yüzde 50'nin altında

Sosyal medya başta olmak üzere millet birbirine girmiş, şikayet üzerine şikayet alan site sonunda günah keçisi ilan ettiği sitenin PR'cısı ya da bu konuyu organize eden her kimse onu işten çıkarmış. Üstelik bu durumu "çok önemli bir hadiseyi yerine getirmiş gibi" kamuoyuna duyurarak yapmış, "Aslında Atatürk severiz" demeye getirmiş. Daha sonra da "Atatürk yandaşı" olarak kaldığı yerden faaliyetlerine devam etmiş. Sonuçta ne mi oldu? Bir öbek okuduğunu anlamayan IQ'su 50'nin altında "alışverişsever" "sorumluyu" işten kovdurduktan sonra "Atatürk sever" siteden alışveriş yapmaya devam etmiş. Şimdilerde satışları ne durumda bilmiyoruz ama "Atatürksever" olduklarını bir insanı sırf okuduğunu anlamayan gerzekler ordusu yüzünden işsiz bırakan kuruluşu vicdanıyla baş başa bırakıyoruz. Varsa tabii... 

Ocak ayında göreceğiz

Hazır konu işsizlikten açılmışken, malum yılbaşı yaklaşıyor ve herkes diken üstünde. Aldığımız duyumlar da yenilir yutulur cinsten değil. Perakende sektöründe "malı götüren" AVM'lerde arka arkaya mağazalar kapanmaya ve personelleri işsiz kalmaya devam ediyor. Ocak ayının başında bu durum daha ete kemiğe bürünecek gibi görünüyor. Sadece perakende sektöründe değil, özellikle GSM operatörlerinde çalışan "call center" elemanları arasında yaşanacak kıyımı görmek için ise Ocak ayını beklemek gerekiyor.