Mustafa Kemal 1919 da Samsun'a çıktıktan hemen sonra yapacağı mücadele için yararlanabileceği bütün güçlerle bağ kurmuştu

Bu güçlerden biri de inanç dünyasının önderleriydi.  Onlara mektuplar göndererek yanına çekmeye çalışmıştı. Bektaşi tekkelerinin Anadolu'daki Bektaşi halk üzerindeki etkisinin farkındaydı.  Amasya'da karşılaştığı Çelebi Cemalettin Efendi ve onun çevresindeki Bektaşilerin kendisine katılacaklarını sezinlemişti. 

Çünkü Osmanlı Devleti'nin yok saydığı Alevilerin, ülkenin işgal ortamından kurtulabilmesi ve padişahlık yönetiminin değişeceği ümidiyle Mustafa Kemal Paşa'nın başında olduğu harekete destek vermeleri normaldi. 
Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, Alevilerin sayıca ne kadar önemli olduğunun ve yüzyıllardır Sünni Osmanlı idaresinden hoşnutsuzluğunu biliyorlardı. 

Mustafa Kemal Paşa,26 Haziran 1919 tarihinde Konya II. Ordu Müfettişliğine şu şifreyi yolladı:

"Tokat ve çevresinin İslam nüfusunun % 80'i, Amasya çevresinin de önemli bir bölümü Alevi mezhepli ve Kırşehir'de Baba Efendi hazretlerine çok bağlıdırlar. Baba Efendi, ülkenin ve ulusal bağımsızlığın bugünkü güçlüklerini görmekte ve yargılamakta gerçekten yeteneklidir. Bu nedenle, güvenli kimseleri görüştürerek kendilerinin uygun gördüğü "Ulusal hakları koruma" ve "Başka ülkeye bağlanmama" derneklerini destekleyecek birkaç mektup yazdırılarak buralardaki etkili Alevilerin Sivas'a gönderilmesini pek yararlı görüyorum. Bu konuda içten yardımlarınızı dilerim." 

3. Ordu Müfettişi Fahri Yaver  Mustafa Kemal

Sivas kongresinde M. Kemal'i en çok destekleyenler Bektaşiler olmuştu.  Hacı Bektaş tekkesi Mustafa Kemal'e yardım ve desteğini bu kongrede tam anlamı ile göstermişti. Mustafa Kemal bu kongreden sonra buradaki desteklerinden dolayı Hacı Bektaş tekkesi postnişini Salih Niyazi Dede Baba'ya tel göndererek memnuniyetini bildirmiştir. Mustafa Kemal bu telyazısında şunları belirtmiştir:

"Salih Niyazi Baba Hazretlerine,
Sevgili vatanımızın kurtarılması ve mutluluğu uğrunda soylu ulusumuzun Tanrı'nın izniyle giriştiği kutsal savaşta üstün görevimizi övgüyle karşılamanıza, yüksek değerlendirmenize teşekkürlerimizi sunarız. Temiz ulusumuzun yükselme ve kurtarılmasına dönük hayırlı iz ve yol göstericiliğinizin devamını üstün saygıyla dileriz. Temsil Kurulu üyesinden Erzincanlı Şeyh Hacı Fevzi Efendi hazretleri sevgi ve saygılar eyler efendim.
Anadolu ve Rumali Müdafaai Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi namına Mustafa Kemal"

Sivas Kongresi sonrası bağımsızlık savaşına merkez olarak Ankara seçilmişti. Bu kongrenin yürütme organı durumunda olan Temsil Heyeti Ankara'ya gitmeden önce Hacıbektaş'a uğrayıp bu nüfuzlu merkezin kesin desteğini sağlamak istiyordu. 

Milli Mücadele ve Cumhuriyet yıllarında Mustafa Kemal'in yanında olan Mazhar Müfit anılarında, Mustafa Kemal'in Hacıbektaş'a geliş nedeni şöyle aktarılıyor:
"Çünkü Hacıbektaş'a da uğranılacaktı. Bu mühim bir merkezdi.  Bütün Anadolu'daki üç, dört milyondan daha ziyade miktara baliğ olan Alevilerin merbut bulundukları Çelebi, Hacıbektaş kariyesinde oturmakta idi. O zaman Çelebi Cemalettin Efendi ve Dedebaba Postu Vekili Niyazi Salih Baba idi. Milyonlara varan Alevi-Bektaşiler, gerçi bitaraf bir vaziyette görülüyorsa da bunlar, Çelebi'nin, Dedebaba Vekili'nin emir ve iradesine tabi olduklarından bu zat ile görüşmek, onları tarafımıza çekmek için gerekliydi."

21 Aralık'ta Mucur'a gelen heyet Mucur Kaymakamı Cevat Bey'i de alarak 22 Aralık 1919 günü Hacıbektaş'a geldi. Mustafa Kemal Paşa ve Rauf Orbay, Mazhar Müfit Kansu, Hüsrev Gerede, Alfred Rüstem, Dr. Refik Saydam, Hakkı Behiç, Cevat Abbas Gürer, Şeyh Fevzi Efendi, Muzaffer Kılıç, Bedri Bey'den oluşan heyet, o sırada Dedebaba Postunda oturan Salih Niyazi Dedebaba tarafından bir çiftlikte karşılandı
Cemalettin Efendi'nin oğlu Hamdullah Efendi'nin odasında bir "Cem" düzenlendi. Atatürk Hacıbektaş'da bir gece kaldı. 24 Aralık'ta heyet Dergahı gezdi. Hacı Bektaş Veli Türbesi ve diğer önemli yerler ziyaret edildi. Sonra o sırada Dedebaba postunda oturan Salih Niyazi Baba ziyaret edildi. Dergahta Atatürk, Cemalettin Efendi, Salih Niyazi Baba ve diğer ileri gelenlerle özel bir toplantı yapıldı. 

YARIN: ATATÜRK BEKTAŞİLİK VE CUMHURİYET FİKRİ