"Atatürk'e Diktatör Diyenin ..." Yalçın Toker'in son kitabının adı. Kitabın ikinci başlığı şöyle: "Üttürük türük mü hortlatıldı?"
Yalçın Toker, Babıali'de "Ağabey" mertebesine ulaşmış saygın bir gazeteci yazar. O  44 yıl önce ilk kitabım "Cehap Şehabettin"i yayınlayarak, beni yüreklendiren, yazarlığa itiveren kişi oldu. Daha sonra başka kitaplarımı yayınladı. Ortak hazırlanan kitapların komisyonlarına dahil etti. Kataloglarında "Ahmet Özdemir Kitapları serisi" oluşturdu. Manevi dünyamda yer alan ve saygınlığı süren değer. 
Yalçın Toker, 1937 yılında Silifke'de doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Silifke'de tamamladı. Vefa Lisesini bitirdi. Hukuk Fakültesi'ndeyken Yeni Sabah gazetesinde spor yazarı olarak gazeteciliğe adım attı.

Almanya'da hukuk doktorası aldı. Yeni Sabah, Tercüman, Son Havadis, Her Gün, Ortadoğu, Meydan gibi çeşitli gazetelerde servis şefi, yazı işleri müdürü, fıkra yazarı olarak basın mesleği kademelerinde gazeteciliğini sürdürdü. Türkiye Ticaret Postası gazetesinin sahibi oldu. Toker Yayınevini kurdu. Birçok ödüller aldı, altmışa yakın kitap yazdı.

Milliyetçi camiada çoğu rehber olan  kitapları ellerden düşmedi. Son yıllarda Atatürk'e ilişkin araştırmalara ve kitaplara ağırlık verdi. Çocuklara ve gençlere Atatürk'ü sevdirmek için kitap setleri hazırladı. 

Atatürk'ün Kürt Politikası örneği düşünce kitapları yazdı. "Atatürk'ün Açık ve Gizli Celselerde Meclis Konuşmaları" beş kitap halinde yayınladı. Atatürk Muhaliflerinden Portreler adı altında dört cilt kitap yazdı. Bu kitaplardan biri de: "Atatürk'e Diktatör Diyenin... Üttürük Türük mü Hortlatıldı?"

Yalçın Toker diyor ki: 

"Konuya duygusal açıdan yaklaştığımda, 'Atatürk'e diktatör diyenin,' diye başladığım cümlemin sonunu tamamlarken kullandığım cümlelerden en masûm bir kaçını yazmakla yetineyim:
Atatürk'e diktatör diyenin. 'Alnını karışlarım. Türklüğünden, hatta insanlığından şüphe ederim.. O gâfile 'Sen önce kendine bak!' der, 'sus ulan asıl diktatör sensin', diye eklerim.
Veya 'galiba bu yandaşın aklından zoru var.' diye söylenirim. Daha sonra da 'bu gibi aymazların dilini kesmeli' gibisinden, ağır ve beddualı cümleler dökülmeye başlar ağzımdan.. Tabii ki, bu duygusal tamlamalarımdaki yazılamaz nitelikte olanlar çoğunluktadır...
Onun için şimdi burada duygularımı bir yana bırakmaya çalışacak, akıl, mantık ve müspet hukuk çerçevesinde konuyu işleyeceğim.
Atatürk'e diktatör diyeni, 'İsminin başında isterse profesör, doçent, doktor falan gibi unvanlar bulunsun, onları Türkçeyi ve diktatörlük kelimesinin ne anlama geldiğini bilmeyen cahiller, gerici, bölücü, din istismarcısı, çıkarcı kesimin kiralıkları, yandaşları, satılmışlar..' diye damgalarım.

........

Her şeyden önce yakın tarihimizi, Kurtuluş Savaşı günlerimizin olaylarını dikkatle okumalarını öneririm. Bu gibiler, Cumhuriyetimizin kuruluş günlerindeki şartları, o dönemde içinde bulunduğumuz olanaksızlıkları, tarafsız kaynaklardan bulup dikkatlice okumalıdırlar..."
Yalçın Toker'in bu kitabı yazmak için kolları sıvamasına pek çok olay sebep olmuş. Edirne'deki Kırkpınar güreşleri merasiminde, insanlar hep bir ağızdan "Çıktık açık alınla On yılda her savaştan," diyerek 10. Yıl marşımızı söylüyorlar. Herkes ayağa kalkmış marş söyleyerek yürüyenleri selamlıyor, bayrağımızı alkışlıyor. Protokoldeki bir partinin milletvekilleri ayağa kalkmıyor. Konu Meclis'i geliyor. 
Örneğin Mehmet Metiner (Milletvekili): "O faşist bir marştır." derken Sadullah Ergin (Adalet Bakanı): "10. Yıl marşında vatandaşları ve protokolü ayağa kalkmağa zorlamak kimsenin haddi ve hakkı değildir," diye destek veriyor. Yalçın Toker: "Ama PKK paçavrasına ayağa kalkmıştınız," diyor ve "Nedendir Atatürk'e bu derece saygısızlık?" derken kitabı yazmaya başlıyor. 
Kitabın içeriğinde "Diktatör Kimdir, Diktatörlük Nedir?...." sorusunun açıklamasında, yakın tarihten bazı diktatör tipleri örnek gösterilmiş. 
 "Atatürk Döneminde Fikir ve Basın hürriyeti, Hak ve Özgürlükler Alanında Atatürk Dönemi ve  Bugünler.."
Atatürk'e Diktatör Diyenin... içeriğinde anlatılan onlarca konudan birkaçı.... 

Kitap edinme adresi. Toker Yayınları Cennet Mahallesi, Yavuz Selim Caddesi. K. Çekmece- İstanbul. [email protected]