Turizm kenti Antalya'ya havayoluyla 3 günde 100 bin turist ve 500'ün üzerinde uçak gelmesi turizmcilerin gelecek dönemle ilgili umutları artırdı. Turizmciler "Özellikle gelecek sezon için olumlu adımlar atılıyor, asıl sevindirici olan budur" diyor.

Antalya'nın pandemi sürecinde Akdeniz havzasındaki önemli destinasyonları olan tatil yerlerinden daha fazla yolcu aldığını kaydeden Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz da gelişmelerin umut verdiğini söylüyor. Kendisini dinleyelim mi?

"Bize 3 günde 100 bin civarında turist gelirken, Girit'e 50 binlerde turist geliyor. Bu da o bölgelerin büyük sıkıntılar yaşadığını gösteriyor. Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Antalya'ya 3 günde 100 bin turist ve 500'ün üzerinde uçak gelmiş bulunuyor bu şu an için önemli bir rakamdır, Covid-19 sürecinde açıklanan bu rakamların oldukça iyi olduğuna görüyoruz. Antalya'nın pandemi döneminde iyi bir mücadele vermiş bulunuyor. Havalimanının açıkladığı rakamlar umut verici. Antalya'ya 3 günde 100 bin turist ve 500'ün üzerinde uçak geldi. Antalya, Akdeniz Bölgesi'ndeki en önemli turizm destinasyonu. Paris'ten başlayarak, İtalya'nın bazı bölgeleri, Yunanistan'ın bazı bölgeleri, Hırvatistan'ın sahil kesimi olmak üzere birçok yerde seyahat uyarısı var. Almanya 4 Ağustos'ta Antalya'ya kapılarını açtı. Eylül ve Ekim aylarını çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Almanya'nın Antalya'ya seyahat uyarısını kaldırmasından sonra hareketlilik bekliyorduk. Çok ciddi değişim olmadı. Eylül ve Ekim ayları Alman ve Avrupa pazarında sonbahar tatili olan bir dönem. Eylül ve Ekim döneminde geliştirip ilerleyebilirsek sezonu sıkıntılı ve biraz daha hasarsız atlatmış oluruz. 2020 sezonunun 2019 turizm sezonuyla kıyaslanmasının doğru olmadığını özellikle söylemek istiyorum. 2019 en iyi yılımızdı, 16 milyona yakın turisti ağırladık. 2020'de dünya turizm tarihi için bir kriz yaşandı. Bu ikisini kıyaslamak pek bir şey vermiyor. Antalya şu ana kadar iyi bir sınav verdi. Uçağıyla, oteliyle, hizmetleriyle iyi bir sınav verdi. "

Söz Almanya'dan açılmışken, bu ülkede yaşayan gurbetçilerimiz de durumlarından kısaca söz etmek gerekiyor.

Gurbetçilerin 'anavatana veda' yolculukları sürüyor. Yıllık izinlerini memleketlerinde geçirip Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yaşadıkları bölgelere dönen gurbetçiler, Kapıkule başta olmak üzere sınır kapılarında büyük yoğunluk oluşturuyor.

Gurbetçiler, yıllık izinlerini geçirmek için sevinçle geldikleri memleketlerinden buruk bir şekilde ayrılıyor. Almanya'nın zorunlu PCR testi istemesi nedeniyle Almanya'da yaşayan gurbetçiler, Edirne Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Kapıkule Sınır Kapısı'nda oluşturulan alanda anlık PCR testi yaptırarak, Kapıkule'den çıkış yapabiliyor.

Öte yandan, ülkede ve tüm dünyada yaşanan Covid-19 pandemisi her alanda olduğu gibi gurbetçilerin anavatanlarına gelişlerini de olumsuz yönde etkiledi. 2019 yılında 1 Haziran-24 Ağustos tarihleri arasında 1 milyon 352 bin 787 yolcu Kapıkule'den giriş yapmış, 1 milyon 31 bin 93 yolcu da çıkış yapmıştı. Bu yılki rakamlar ise neredeyse üçte bir oranında azalarak şu ana kadar 471 bin 287 yolcu ülkeye giriş yaparken, 357 bin 783 yolcu da Kapıkule'den çıkış yaptığı da belirtiliyor.

Sıkıntı şurada:

Almanya'da da, Türkiye'de de pandemi salgını yükselerek devam ediyor. Bu da kuşkuların artmasına neden oluyor. İster istemen ülkeler önlem almak durumunda kalıyor. Bu da seyahat kısıtlamalarını gündeme getiriyor Bu nedenle Almanya'dan beklenen gurbetçinin gelmediğine dikkat çekiliyor.

Almanya, yüksek riskli ülkelerden gelenlere zorunlu koronavirüs testi uygulamasının durdurulacağını ve bunun yerine en az beş günlük karantina zorunluluğu getirileceğini duyurdu.

Alman Sağlık Bakanı Jens Spahn, bunun yerine testlerin belirti gösterenler ya da Covid-19 hastalarıyla teması bulunanlara yapılacağını belirtiyor.

Associated Press'in haberine göre Spahn, yaz tatili sürecinde Almanya'da yapılan testlerin neredeyse iki katına çıkıp, haftada 900 bine yükseldiğini, bunun da kısmen ülke dışına seyahatlerinde virüs kapmış kişilerin tespit edilebilmesi için yapılan testlerden kaynaklandığını belirtti.

Almanya'da yüksek riskli ülkelerden gelenlere, havaalanları, garlar ve otobanlardaki test merkezlerinde bedava test yapılıyordu. Testin negatif çıkması halinde, iki haftalık karantina süresi kısa kesilebiliyordu.

Ancak, çoğu AB dışındaki ve bazıları AB'deki çeşitli ülkelerden gelenler, doktor tarafından istenmezse artık bedava yapılmayacak testi yaptırmadan önce, en az beş günlük zorunlu karantinaya girecek. Bu önlem de ülkeden çıkışların azalmasına neden oluyor.

Spahn, test stratejisindeki değişikliğin, laboratuvarların kapasitelerine ulaşmalarından da kaynaklandığını belirtti.