TUNCELİ'NİN ALTERNATİF TURİZM VE KÜLTÜREL DEĞERLERİ

Kaleler

Bugün Keban Baraj Gölü altında kalan ve bir ada görünümünde olan kale sivri bir kayanın üzerine kurulmuştur. Selçuklular döneminden kalan kale, Osmanlılar zamanında onarılmıştır. 

Mazgirt İlçesinde Urartu dönemine ait pek çok kale kalıntısı bulunmaktadır. Bunlar Malazgirt Kalesi, Dedebağ, Kaleköyü ve Sağman Kaleleridir. 

Cami ve Türbeler

Tunceli'de bulunan Yelmaniye Camii, Ulukale Camii, Baysungur Camii, Çelebi Ali Camii, Sağman Camii, Hamidiye Medresesi Osmanlı dönemine, Eltihatun Camii ise Akkoyunlu dönemine ait eserlerdendir. Uzun Hasan ve Eltihatun Türbeleri de yine Akkoyunlu dönemi eserleri arasındadır.

Mağaralar

Çemişgezek ilçesindeki İn Mağaraları Urartu dönemine ait olup, kaya mimarisinin ilginç örneklerini oluştururlar.

Yaylalar

Tunceli topraklarının % 25'ini oluşturan platolar, ilin orta ve kuzey kesimlerinde yayla turizmine yönelik potansiyel yaratır. Bitki örtüsü, doğal çevre değerleri, manzarası, ulaşım durumu ve diğer turizm kaynaklarına yakın olma açısından bir değerlendirme yapıldığında, Merkez ilçeye bağlı Gözen Köyü, Sarıtaş, Gökçek, Karagöl ve Alacık yaylaları; Pülümür ilçesindeki Sağlamtaş, Karagöl, Yelekli, Dereboyu, Dağbek ve Çakırkaya yaylaları; Ovacık ilçesindeki Koyungölü, Burnak, Eğripınar, Paşadüzü, Gözeler ve Mollaaliler yaylaları öne çıkmaktadır.

Munzur Vadisi Milli Parkı

Munzur Vadisi Milli Parkı Tunceli'ye 8 km. uzaklıktadır. Kuzeyde 3300 metreye kadar yükselen bu dağlık alan Mercan ve Munzur suyu vadileri ile büyük ölçüde parçalanmıştır. Mercan vadisinin 1600 metreden yukarı kesimlerinde buzul gölleri, dağlardan Ovacık düzlüğüne gelindiğinde kaynayan gözeler, vadi boyunca dökülen küçük şelaleler Milli Parkın peyzajından ilgi çekici örneklerdir. 

Milli Parkta tepeler ve yamaçlar meşe ormanları ile kaplıdır. Vadi tabanında ise ceviz, kızılağaç, dişbudak, karaağaç, çınar, kavak, söğüt ve çalı türlerinden meydana gelen zengin bir bitki örtüsü görülür. Sarp ve dik yamaçlar ise çıplaktır. Bitki örtüsü bakımından çok zengin olan Munzur Vadisi Milli Parkı florasında, 1518 çeşit bitki kayıtlı olup, bunlardan 43 çeşidi Munzur Dağlarına, 227 çeşidi de Türkiye'ye endemik (özgün) türlerden oluşmaktadır. Munzur Dağlarından başka hiçbir yerde rastlanmayan endemik bitkiler arasında Çan Çiçeği, Erzincan Kirazı, Bindebirdelik Otu, Munzur Kekiği, Munzur Düğün Çiçeği, Dağ Çayı, Munzur Dağı Oltu Otu ve Menekşe sayılabilir. Ovacık Munzur Gözelerinden 1.5 km aşağıda, Munzur Suyunun iki yanında, bölgenin karakteristik ağacı olan huş meşceresi bulunmaktadır.

Parkta görevlilerin göstereceği yerde kamp kurmak, piknik yapmak, sportif balık avcılığı, yürüyüş ve dağcılık yapmak mümkündür. Çadırla konaklanabilir. Bölgede sert karasal iklim hüküm sürdüğünden, milli parktan faydalanmak için en uygun zaman Haziran ve Eylül ayları arasındaki dönemdir.

Mesire Yerleri

Munzur (Ovacık) Gözeleri

Ovacık Gözeleri, Tunceli kent merkezine 80 Km., Ovacık ilçe merkezine 17 Km. uzaklıkta yer alır. Munzur Dağlarının eteklerindeki yaklaşık 200- 300 metrelik alanda, karstik kaynaktan irili ufaklı 40 göze fışkırır. Beyaz köpüklü, buz gibi sular, yamaçlardan aşağılara doğru küçük şelaleler oluşturarak akar ve Munzur Suyunu meydana getirir. Karstik kayaların, gözelerin ve Munzur Suyunun bir arada oluşturduğu doğal çevre, eşine ender rastlanan bir manzara oluşturur.

Halbori Gözeleri

Halbori Gözeleri, Tunceli- Ovacık yolu üzerinde, kent merkezine yaklaşık 20 Km. uzaklıkta, Munzur Suyu kenarında, derin ve kayalık bir vadinin içerisinden kaynaklanır. Halbori Gözeleri, çok soğuk kaynak sularına sahiptir.

Zenginpınar (Zağge) Şelalesi ve Mesiresi

Tunceli- Pülümür karayolu kenarında, Tunceli kentine yaklaşık 40 km. uzaklıktaki Zenginpınar Şelalesi, vadi yamaçlarından oldukça dik bir eğimle ve çok kuvvetli akarak yolun altından Pülümür Çayına ulaşır. Zenginpınar Şelalesi, gerek bitki örtüsünün zenginliği, gerek vadinin çarpıcı derinliği ile çok etkileyici doğal güzelliklere sahiptir. Pülümür Çayı, vadinin karşı yamaçlarındaki sık orman örtüsü, doğal çevre ve eşsiz manzara da bu güzellikleri artıran unsurlardır.

Dereova Şelalesi

Gelin Pınarı olarak da bilinen şelale, il merkezine 46 km., Nazimiye ilçe merkezine 11 km. uzaklıkta, Dereova Köyündedir. 20 metre yükseklikteki 3 kaynaktan yaygın bir şekilde dökülen sular, Pülümür Çayının kollarından biri olan ve çok derin bir vadide akan dereye karışır. Şelale hem çevresine serinlik katmakta, hem de yaz ve kış aylarında çok etkileyici ve farklı bir manzara sunmaktadır. Kışın şelale sularının donmasıyla oluşan sarkıt ve dikitler, eşsiz bir manzara meydana getirir. Şelalenin çevresi çok dik ve eğimli olup bodur meşe ormanları ile kaplıdır.