En büyük dostumuz ve müttefikimiz Amerika'dan isteklerimiz çok net ve açık. Bunları en üst perdeden seslendiriyoruz:

"Terörist başı Gülen'i iade edin, YPG DEAŞ ile mücadele etmiyor, bu da PKK terörü ile yapılan mücadeleyi etkiliyor. Tüm terör örgütleri ile savaşın. Suriye'de Esad'sız geçiş olmalı. Mültecilerin külfetini paylaşın."

Cumhurbaşkanı Erdoğan Amerika'da bulunduğu günlerde görüşme yaptığı Amerikalı yetkililere bunları tek tek sıraladı. Yapılan toplantılarda da aynı görüşleri ve isteklerini yineledi. Ancak, her zaman olduğu gibi Amerika bu isteklerimize yine kulaklarını tıkadı.

Geçenlerde yazdığımız bir yazıda "İstemek ayrı, yaptırabilmek ayrıdır" demiştik. Bizim isteklerimizin hiç birini karşılamayan Amerika, üstelik bizi daha da zor duruma sokabilmek için altımızı oymaya devam ediyor.

İşte müttefikimizin son oyunu:

Türkiye'nin "Fırat Kalkanı" operasyonundan Amerika'nın çok büyük rahatsızlık duyduğu açık biçimde görülüyor. Türkiye'nin teröristleri hedef alan Ayn el Arap'a doğru ilerlemesini önlemek için müttefikimizin burada bir üs kurmaya başlaması işte bu rahatsızlığın tamamen dışa vurmasıdır.

Çünkü bu üs, teröristlere destek için kuruluyor.

Amerika'nın artık Türkiye'yi hedef alan tüm terör örgütlerine doğrudan olmasa bile dolaylı olarak destek verdiği bir kez daha ortaya çıkmış bulunuyor.

Bunun dostlukla, müttefiklikle bir ilgisi olabilir mi?

Gelin konunun detaylarına girelim:

ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon), Suriye'de, Ayn-El Arab'ın güney yönünde 35 km uzaklıkta, birkaç ay önce yapımına başladığı askeri üs tamamlanarak, kullanıma açıldı. İki Amerikan kargo uçağı üsse askeri malzeme indirdi. İçinde havaalanının da bulunduğu üs, terör örgütü bölücü terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD/YPG'ye askeri yardım malzemeleri taşımak için kullanılmaya başlandı. Merkezi Erbil'de olan ve Türkiye'de de yayın yapan Kürt Haber Ajansı Basnews'e konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen, PYD'nin silahlı kolu YPG'den bir kaynak, bu merkezlerini Ayn El Arab'ın güneyindeki sabit köyü yakınlarında yapıldığını, bu alanları YPG milislerinin koruyacağını söyledi. Söz konusu üssün, İncirlik üssünde bulunan F-16 ve F10 tipi savaş jetleri ile ABD'nin C17 ve C130 tipi lojistik uçaklarına uygun bir iniş alanı olarak dizayn edildiği belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika'da baş başa görüştüğü Başkan Yardımcısı Biden'e çok önemli uyarılarda da bulundu. Menbic'de terör örgütü PYD'nin çok sayıda militanının bulunduğu binalara asılan Amerikan bayraklarının Türk ordusuna karşı kalkan olarak kullanılmak istenildiğini dile getirip "Artık teröristlere mi, yoksa bize mi destek olacaksınız buna açıklık getirin" şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Şunun altını çizelim:

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara'da da Biden ile bir araya geldiğinde aynı yakınmalarda bulunmuş, Biden " Sizi anlıyoruz, konuyu enine boyuna tartışıp ortak yol bulacağız" demişti. Ancak ortada biz ortak bir yol göremedik.

Suriye'de "güvenli bölge"ye bile izin vermeyen Amerika, 3 milyonun üzerinde sığınmacının bize yük olmasının önüne açmadı mı? PKK'nın Suriye uzantısı PYD terörüne halen destek vermiyor mu?

Özetle, hep oyalama taktiği sürüyor.

Suriye'nin Rakka kentine bağlı Tel Abyad ilçesinde PYD'nin gümrük binasının üstüne astığı ABD bayrağı bir haftadır yerinde duruyor. ABD bayrağı, Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinden de görülebiliyor. Daha önce PYD'nin çok sayıda militanının bulunduğu binaya asılan ABD bayraklarından 3'ü indirilmişti. Suriye'de 2 Eylül'de Fırat Nehri'nin batısındaki Menbic ilçesinde terör örgütü PYD'nin çok sayıda militanının bulunduğu Rafi köyünde çevreye ABD bayrakları asılmıştı. Bölgedeki yerel kaynaklar, teröristlerin ABD bayrağını Türk ordusuna karşı kalkan olarak kullandığını belirtmişti. Akçakale ilçesinde yaşayan Tel Abyad halkı da kendi topraklarında ABD bayrağının asılmasına tepki gösterdi. Suriyeli Havle Müşadeni isimli Tel Abyadlı, terör örgütü PYD tarafından kendi topraklarından kovulduklarını belirterek, ülkelerindeki hiç- bir terör örgütünü istemediklerini söyledi. PYD'nin ABD bayrağı asmasını kabul etmediklerini ifade eden Müşedani, "Biz ABD'yi de bayrağını da istemiyoruz" dedi.

Bütün bu gelişmeler şunu gösteriyor:

Amerika Suriye'de de bölgede de her ipte oynuyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Kim kimin dostu, kim kimi destekliyor bunu da çözemiyoruz. Kaldı ki her geçen gün işler daha da karışıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerika'da verdiği 5 önemli mesaj yerini bulabilir mi, sanmıyoruz. Bugüne kadar her istediğimize kulaklarını tıkayan, arkasını dönen Amerika'nın artık dostluğundan ve müttefikliğinden iyice şüphe eder duruma düştük. Her konuda da bizi yalnız bıraktılar.

Bu nedenlerle bugün girdiğimiz Suriye batağında çok dikkatli hareket etmek durumunda olduğumuzu bir kez daha anımsatmak istiyoruz.