Çay denildiği zaman dünya üzerinde akla ilk gelen ülke olan Türkiye'de gerçekten çay demlemeyi biliyor muyuz? En iyi çay nasıl demlenir, önce suyu mu yoksa çayı mı koyalım tartışmalarına son... Kadın Kadına köşemin bu haftaki konuğu Türkiye Çay Demleme Şampiyonu Aytül Turan. Kendisi çayın anavatanı Rize'li. Sadece Rize Üniversitesi'nde bulunan Çay Eksperliği mezunu olan Turan, çaya da kültürüne de aşık bir kadın. Memleketini anlatırken gözlerinin içi parlıyor. "Çay bizim için bir içecekten çok daha fazlasıdır. Demlemesi bir sanat, içmesi bir sevgi" diyen Turan, çaya olan aşkını işte bu sözlerle anlatıyor. Turan, Eylül ayında düzenlenecek olan Dünya Çay Demleme Şampiyonası'nda da Türkiye'yi Çin'de temsil edecek.

Unutulmaya yüz tutmuş sanatlardan sepet örücülüğünü canlandırmaya çalışan Turan, aynı zamanda mevsimlik işçi olarak çalışıyor. Mayıs ayından Ekim ayına kadar süren bir çalışma takvimleri bulunuyor. Tam bir Amazon kadını olan Aytül Turan, Türk çayının uluslararası arenada hak ettiği yere gelmesi için var gücüyle mücadele ediyor.

Haydarpaşa'da düzenlenen 1. Uluslararası Çay Festivali'ne katıldınız. Oradaki izlenimleriniz neler? İlgi nasıldı?

"Uluslararası Çay Festivali'nde yabancı markalı pek çok çay üreticisi ile tanıştık, kaynaştık. Hatta oralardan numuneler aldım. Rize'ye gittiğimde üzerinde çalışarak onlara geri dönüşlerde bulunacağım. Dünya üzerinde de çaya ilgi var ancak festivalde Türk çayına çok yoğun bir ilgi vardı. En çok çay içen toplum olarak Türk çayının hak ettiği yeri koruması için bizler de elimizden geleni yapıyoruz. Türk çayının markalaşması adına gelecek her projeye Rize olarak destek vermeye hazırız. Makale olsun gazete olsun her platformda Türk çayının tanıtımı için projeler yürütüyoruz."

Şimdi ev hanımlarının da çok merak ettiği bir soruya gelmek istiyorum. En iyi çay nasıl demlenir?

"Bana geri dönüşlerde en çok gelen soru "Cay demlemek bu kadar zor muydu?" oldu. Ben de hayır, bu yöntemler ile çay demlemek gerçekten çok kolay diyorum. Öncelikle doğru bilinen bir yanlıştan başlayalım. Suyu çayın üzerine dökmemek gerekiyor. Çünkü, bu durumda biz çayı haşlamış oluyoruz. Öncelikle, suyumuzun sıcaklığının 95-98 derece ısıda olması gerekiyor. Su 100 derecede kaynadığı için kaynadıktan birkaç dakika sonra bu ısıya düşmüş oluyor. O ilk buharı çıktıktan sonra üst demliğe biraz çay döküp demliği ısıtıyoruz. Ölçü olarak da 4 çay bardağı suya bir çay bardağı çay olarak hesaplayabiliriz. Demlenmesi için de 20 dakika beklemeniz gerekiyor. 30 dakika içinde de çayı tüketmelisiniz. Çay demlenirken üst demliğe bir tıpa takarsanız, çayın lezzetinin daha çok artmasını sağlayabilirsiniz. Aynı zamanda bakır veya porselen demlik de çay demlemek de çaya lezzet katıyor. Çayı bardaklara dökerken de yüksekten dökerseniz çayın kaybettiği oksijeni geri kazanmasını sağlayabilirsiniz."

Yüksek rakımlı dağların tepesinde odun ateşinde o eşsiz manzara eşliğinde çay içen birisine de çayı beğendirmek zor olmalı...

"Çay bizler için gerçekten çok kıymetli. Çayın değerini de en çok onun işçiliğini yapanlar bilir. O lezzet gerçekten bambaşka oluyor. O çayı içtikten sonra da başka bir yerde çay içemezsiniz. Ben Rize'ye bağlı bir insanım. Her şeyini ayrı ayrı seviyorum. Kar suyuyla demlenmiş çayı da herkese tavsiye ediyorum. Mutlaka denesinler.

İçinde çay geçen ilginç anılarınız varsa bizimle paylaşır mısınız?

"İçinde çay geçmeyen hikayemiz yok ki bizim. (gülüşmeler) Öğrencilik yıllarıma dair bir anımı anlatabilirim size. Ben Çay Eksperliği bölümünü okurken, bize suni gübreleme yapmayın yeşil gübreleme yapın diye öğretmişlerdi. Ben de babamlara yeşil gübreleme yapın diye sürekli baskı yapardım. Babam da derdi ki, 'Okittuk ettuk, kazmayı bize vuruyi." Bu sözü hala hatırladığımda gülerim."

Çayın yeşilden siyaha dönme aşamaları neler?

"Çoğu insan çayın yeşilden geldiğini hala bilmiyor. Bu konu ile ilgili belgesellerin çekilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çayın üretim aşamasına bakacak olursak, çay alım yerleri var ve eksperler buralara gelerek çayı alıyor ve çaylar fabrikaya taşınıyor. İlk olarak soldurma denilen alana sterilize bir şekilde dökülüyor. Burada 5-6 saat bekletiliyor. Soldurma çayın sert halinin yumuşamasını sağlıyor. İkinci olarak çayın kıvırma aşamasına geçiliyor. Burada ise, çayın özsuyu çıkıyor ve yaprakları küçülüyor. Üçüncü aşama olan fermantasyonda da çayın molekül yapısı değişiyor. Sonrasında çay fırınlanıyor ve kuruması sağlanıyor. En sonda ambalajlama ve dağıtım işlemleri ile çay sofralarımıza kadar ulaşıyor. İşte, çayın yeşilden siyaha dönme hikayesi."

Çaya aşkla bağlı Rize kadınlarından da biraz bahseder misiniz?

"Rize kadınları her zaman emektar kadınlar olarak tarihe geçmişlerdir. Rize, yaylalarında çok farklı dillerin konuşulduğu, içinde farklı kültürlerin bir arada kardeşçe yaşadığı çok özel bir şehir, insanları da öyle. Sırtında yükü, kucaklarında çocukları ile tarlada çalıştığı Amazon ruhlu kadınların diyarıdır Rize."

Kadına yönelik şiddet ve taciz olayları ile ilgili topluma ne mesaj vermek istersiniz?

"Kişilerin birbirlerine saygıları kalmadığı için son dönemlerde bu tarz olayları sıklıkla duymaktayız. Şiddet olayları da ne yazık ki her yerde yaşanıyor. Rize ise, bu konuda daha sakin bir şehir. Toplum olarak kanayan bir yaramızdır bu durum. Eğitim ile aşılacağına inanıyorum."

Kadınların çalışma hayatında daha aktif bir şekilde rol alması için sizce neler yapılmalı?

"Kadınların yetenekleri doğrultusunda çalışmalara katılması çok önemli. Her insanın, yetenekleri peşinde cesaretle gitmesi gerekiyor. Sivil toplum kuruluşlarına, yerel yönetimlere bu noktada büyük işler düşüyor. Devlet eli ile kadınlara iş kapıları açılmalı."

Son olarak neler eklemek istersiniz?

"Çay bizim için bir içecekten çok daha fazlasıdır. Demlemesi bir sanat, içmesi bir sevgi. Aynı demlikten çay içebilmek dileğiyle..."