Altınordu ile Adana Demirspor arasında, U17 Elit Liginde hafta sonu oynanan futbol maçında, herkesi duygulandıran bir olay yaşandı. Altınordu’nun ev sahipliğinde İzmir’de oynanan maçın 67. dakikasında hakem penaltı kararı verdi. Adana Demirsporlu oyuncular pozisyonun ceza sahası dışında olduğu gerekçesiyle uzun süre itiraz etti.

Penaltı atışını kullanan Altınordu futbolcusu Enes Destan, penaltının haksız yere verildiğini düşündüğü için bilerek topu dışarı attı. Genç futbolcunun bu hareketi seyircilerin takdirini topladı ve büyük alkış aldı. Altınordu Kulübü tarafından sosyal medyadan yapılan paylaşımda, “Bu toprakların çocuklarına inanın, güvenin... Ne verirseniz, onu biçersiniz... Eğer ’adaletli’ olmayı öğretirseniz, yanlışlıkla verilen penaltıyı gözünü bile kırpmadan dışarıya atar. Aferin be çocuk...” denildi.

Futbol sonuçta bir oyundur, spordur... Bu centilmenliği, alkışlanacak bu tavrı, keşke tüm maçlarda görebilsek... Hakemin yanlış kararlarına karşı, seyirci olarak da oyuncu olarak da dur diyebilsek... Bir gol için, haksız puan daha alabilmek için birbirimizi aldatmaktan vazgeçsek... Spor da çok güzel olacak, hayat da çok güzel olacak. Genç futbolcumuz bu güzelliği, bu ahlaki duruşu gösterirken, aynı yaştaki taraftarların, sadece başka takımı tutuyor diye arkadaşına kin ve öfke beslemesi ne kadar acı... Sadece hakemler değil, oyuncular, teknik direktörler, yöneticiler, gazeteciler ve seyirciler adaletli olmaya gayret edersek, futbol ve tüm spor dalları daha keyifli olacak... Maalesef çoğu zaman kazanmak için her yolu mubah gören öfkeli ve kindar bir grup var... Kazanalım da ne olursa olsun havasındalar... Takım tutmayı amigoluğun da ötesine taşıyanlar var. Kendi lehlerine hata yapılınca alkışlayanlar, aynı hata rakip için yapıldığında kıyameti koparıyor.

İyiye doğruya güzele değil de bizim işimize yarıyor mu, yaramıyor mu ona bakıyoruz. Sporda hakkı ve hukuku bilmeyen, gerçek hayatta hiç hak ve hukuk tanımaz, bilmez ve uygulamaz... Spordaki bu zihniyeti gerçek hayatta da ilke edindiğimiz içindir ki, yolsuzluktan, hukuksuzluktan, adam kayırmaktan sporumuzu da, ülkemizi de bir adım ileri taşıyamıyoruz. Gençlere örnek olamıyoruz, bari gençleri örnek alalım...

OLGUNLUĞUN KIYMETLİ ZAMANI

Mario Raul de Morais Andrade’nin, “Olgunluğun Kıymetli Zamanı” kitabından kısa bir alıntı... Olgunluk dönemimde, kalan yıllarımı saydım ve yaşadığımdan çok daha az zamanım kaldığını keşfettim. Bir şekerleme paketi kazanmış küçük bir çocuk gibi yılları büyük bir zevkle ve iştahla yedim, ama azalmaya başladıklarını hissedince artık teker teker, tadını çıkararak yiyorum. Artık yasaların ve yönetmeliklerin tartışılıp durduğu ve hiçbir işe yaramayacağını bildiğim sonsuz toplantılara ayıracak zamanım yok. Takvim yaşlarına rağmen hâlâ büyümeyen
aptal insanlara destek olmak için de zamanım yok. Vasatlıkla uğraşmak için de zaman ayıramam. Şişmiş egoların bulunduğu toplantılara katılmayı hiç istemiyorum. Artık dalaverecilere ve çıkarcılara tahammül etmiyorum. Başarılı olmuş insanların yerine geçmeye can atan şu kıskanç insanlara hiç tahammülüm kalmadı. Üst düzey bir makam için yapılan kavgaların çirkin sonuçlarına tanık olmaktan nefret ediyorum. İnsanlar içeriğe değil, sadece başlıklara bakar oldular. Benim zamanım ise, başlıklarla uğraşmayacak kadar değerli artık. Öz’ü istiyorum, ruhumun acelesi var. Pakette şimdi daha da az şeker kaldı. İnsan onurunu ve gerçekleri savunan, sorumluluktan kaçmayan, başarılarından dolayı şişinmeyen, kendi yanlışlarına gülebilen, vaktinden önce “oldum” demeyen, insan olmayı anlamış insanlarla yaşamak istiyorum.

Asıl olan, yaşamı değerli kılmış eylemlerinizdir. Yaşamın sert darbelerinden yumuşak bir ruh ile çıkmayı başarabilmiş ve başkalarının yüreğine dokunabilen insanlarla olmak istiyorum. Evet, olgunluğun bana getireceği o doluluğu hissetmek için acelem var. Elimde kalan tek bir şekerlemeyi bile yitirmek istemem. Amacım, sevdiklerim ve vicdanımla barış içinde ve huzurla dolu olmaktır. Umarım sizin için de aynısı olur, çünkü her halükârda yaşlanacaksınız...

RAKİP

Temel bir gün maç izlemeye gitmiş. Biletçiye maç bileti ne kadar diye sormuş. Biletçi biletin 20 lira olduğunu söylemiş. Temel ise 10 lira uzatmış. Biletçi, “20 lira dedik kardeşim” diye çıkışır. Hiç istifini bozmayan Temel; “Ben rakip takımı seyretmeyeceğim. Sadece bizim takımı seyredeceğim” der.

GÜNÜN SÖZÜ

Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötüdür.
Tolstoy