Bu hafta dikkatimi Serdar Ortaç' ın yaşantısının ve tavırlarının nasıl değiştiğini görmek oldu.

Serdar Ortaç, radyoculuğundan itibaren tanıdığım, özellikle de sanatçı kimliğinden sonra teşrik-i mesaimin olduğu biri oldu.

Yıllar içinde şöhret, para gibi unsurlar her ünlü de olduğu gibi Serdar Ortaç üzerinde de bir şımarıklığa sebep oldu. Eminim bende yokluk içindeyken bir den bire yokluktan zirveye çıksam şımarırdım herhalde... Paranın bu durumlarda şımartmayacağı kimse yoktur. Üstelik bir de yanında şöhret varsa vay aman vay! diyorum. Ama başarılı sanatçı hayatı bugüne kadar iyi analiz etti. Çünkü evlilik ve hastalığı onu son derece olumlu anlamda değiştirdi. Özellikle de yaptığı evliliğin yaşamında çok etkili olduğunu görüyorum. Serdar Ortaç'ın şuan ki hal hareketleri, yaşam biçimi ona çok yakıştı. Onu tanıyan biri olarak bu olumlu değişimi beni çok mutlu ediyor. Özünde, hamurunda zaten mütevazilik ve efendilik varmış ki eski hayatından sıyrılıp özünü buldu.

Her ünlü ne yazık ki Serdar Ortaç gibi değil. Şöhret ve para nedeniyle hala şımarıklığının doruğunda olan ünlüler mevcut.

Özellikle ünlü yönetmen Sinan Çetin' in oğlu Rüzgar gibi.

Sinan Çetin, Türkiye' nin en popüler ve başarılı yönetmenlerinin başında geliyor. Hayatı boyunca onu hep işiyle tanıdık. Ne yazık ki oğlu Rüzgar babasından uzak bir yaşam sürüyor. Böyle başarılı bir babanın izinden gitmek yerine onun şöhreti ve parası ancak bu kadar hoyratça kullanılabilir!

Yıllar boyunca magazin haberlerinde Rüzgar' ı şımarık, kavgacı, olumsuz olayların içinde gördük. En sonunda su testisi su yolunda kırıldı. Kırıldı ama bir aileyide eşsiz ve babasız bıraktı. Bir polisimizin ölümüne sebep oldu. Daha yeni yeni baba demeye başlamış iki tane minicik evladı babasız bıraktı! Babasının da boynunu eğdi! Bu aileye yazık değil mi? Babası Sinan Çetin' e ve annesine de yazık değil mi. Peki şimdi ne olacak? Neden bütün bunlar? Herkes şapkasını önüne koysun, şöhret ve para bazen kişiyi bazen de içindekileri böyle yakar!!!

Son olarakta ünlü showman Cem Yılmaz'ı yazacağım. Bunu yazmaktan da bıkmayacağım. Çünkü yine yeri geldi!!!

Cem Yılmaz'ın yeni sinema filmi vizyona girdi. Bakıyorum bütün magazin haberlerinde o sevmediği hor gördüğü magazincilerle kanka olmuş! Neden acaba!? Bir süre daha Cem Yılmaz magazinci arkadaşları amacına uygun olarak çok güzel kullanacak. Daha sonra ne olacak? Ne mi olacak ben söyleyeyim ; her gördüğü yerde bu magazinci arkadaşların yüzüne bile bakmayacak. Yani Cem Yılmaz tanıtacağı, para kazanacagı birşey varsa magazincilere karşı son derece kibar-cömert konuşan bir ünlümüz. İşi bittiği an kafasını yerden kaldırmayan kaldırdığı zamanda ters bakışları ve magazinci arkadaşları azarlayıp arabasına binip giden biri olarak görünecek! Ve bu senaryo yine değişmeyecek...

Bütün magazinciler bir olup bir iki yıl boyunca bu tarz ünlülerimizi görmemezlikten gelse bakın herkes herkese karşı nasıl daha olması gerektiği gibi olur. Ne yazık ki magazinci arkadaşlarımız kendi aralarında bunu yapabilecek kadar birlik ve beraberlik içinde değiller.

Sevgi ve hoşgörü ile kalın.