Ali Şenozan, 1939'da Adana'da doğdu. Ortaokul sıralarında musikiye başladı. 1958'de İstanbul Belediyesi Konservatuarına girdi.  1966'da TRT'ye girdi. 1979 yılında şef oldu.

TRT Merkez Denetim Kuruluğu ve TRT Repertuar Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. 2004'de emekli oldu. 1956 yılında başladığı beste çalışmaları devam ediyor. Evli ve iki çocuk babası...
Ali Şenozan, TRT dışında birçok derneklerde de koro şefi ve hoca olarak görev yaptı. Kayseri Melikgazi Belediyesi Konservatuarı'nda ve Konya Üniversite'sinde öğretim görevlisi olarak hizmet etti.  Araştırma ve makaleleri bulunan Şenozan, bir makalesinde Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği kavramlarını çok net biçimde değinmişti.

1984 yılında Hüzzam makamında "Gitme güzeller güzeli", 1982 yılında Rast makamında "Aşk oduna yandı", 1993 yılında Rast makamında "Gittiğin yolları yakın sanarak" adlı besteleriyle Milliyet Gazetesi' nin düzenlediği "Yılın on şarkısı" ödüllerini aldı.
Ali Şenozan, askerdeyken şimdiki eşi Bedriye Hanım ile nişanlıydı. Bedriye Hanım bir gün dergide bulduğu şiiri ona göndermişti.  Şenozan bu şiiri uzun süre sakladı.

Askerden döndükten sonra Bestekâr Necip Mirkelamoğlu'nun işletmeciliğini yaptığı Gül Ağacı Gazinosu'da sahne alıyordu.

Sabaha doğru evine geldi ve aklına nişanlısının askerde kendine gönderdiği şiir geldi. Okumaya başladı.

Gittiğin yolları yakın sanarak
Hasretin zehriyle her an yanarak
Gözlerim enginde seni anarak
Günlerce yolunu bekleyeceğim

Mevsimler durmadan eriyip gitsin
Bahçemde bülbülün şarkısı dinsin
Ne çıkar su gönül cefanı çeksin
Aylarca yolunu bekleyeceğim

Kırlarda çiçekler büsbütün solsa
Mehtaplı geceler karanlık olsa
Kalbime dünyanın elemi dolsa
Yıllarca yolunu bekleyeceğim

Şiir üzerinde melodiler birden yerine oturmuştu. Beste yapmak bir şimşek çakması gibiydi. Şimşeğin verdiği ışıkla ya hemen bestelersin veya tekrar için o ışığı belki aylarca beklersin". Ali Şenozan o ışıkla şiiri bestelemişti.

Fakat bir türlü beste bitmiyor ve notalar yerine oturmuyordu. Sabah radyoya gidecekti, yatması lâzımdı. Yatağa uzandı ve uykuya hazırlanırken birden yataktan fırladı hemen udunu eline aldı ve "Ölünceye dek seni, unutmayacağım" şiirin sonuna sözlerini ekledi ve beste oluşmuştu. 
Ortaya güzel bir Rast şarkı çıkmıştı. Emel Sayın ve Ziya Taşkent plağa okudu. Plaklar satış rekoru kırdı.

Ali Şenozan şairi bilmediği için güfte bölümünü boş bırakmıştı. Olanlar ondan sonra oldu. Şiire sahip çıkanların sayısı yirmi kişiyi geçti. Ve bir akşam vakti şiirin gerçek sahibi geldi. Elinde 1955 yılında Çınaraltı Mecmuası'nda kendi adıyla şiirin yayınlandığını gösterdi. Bu kişi şair Tevfik Baykara'ydı. Üstat güfte hakkını sahibine verdi.