Suudi Arabistan’da kadınların araba kullanması yasaktı. Geçen yıl yasak kalkınca bütün dünyada haber oldu.
Suudi Arabistan’da bugün kaç kadının araba kullanma imkanına sahip olduğu ayrı bir konu…
Hukuken yasağın kalkmış olması, kafalardaki sansürü, geri kalmışlığı hemen bitirmiyor.
Bakın ülkemize…
Neredeyse 100 yıldır, Cumhuriyet’ten bu yana kadınlara bütün haklar verildi.
Hâlâ kadınları ikinci sınıf gören, aşağılayan, gerekli gereksiz yasak uygulayan zihniyetten kurtulamadık.
Aklına gelen her konuda fetva verme hakkını kendinde gören, konuştukça insanları dinden soğutan Nurettin Yıldız, bakın ne diyor:
“Kadınlar araba kullanabilir. Ancak 90 kilometreden fazla yol yapmamaları şartıyla...”
90 kilometre araba kullanmaya izin verdiği için kadınlardan teşekkür bekliyor herhalde!
Kimisi kadınların sokağa çıkmasına söz söyler… Hatta hamile kadınların sokakta gezmesinin terbiyesizlik olduğunu diyecek noktaya vardırır…
Kimisi kadınların kıyafetine karışır… Ne şekil giyeceklerini ayrıntılı anlatır…
Kimisi kadınların çalışmasına karşıdır, kadın evinde oturmalı, der…
Kafayı kadınlarla bozmuşlar… Ellerinden gelse her türlü günahı kadınlara yükleyecekler.
Kadınlara karşı nefsine hakim olamayanlar, kadınları sadece cinsellik olarak görenler, kadınları hayattan koparmak istiyor…
Kendi acizlik ve çaresizliklerini kadınlara yasak koyarak kapatma gayretindeler.
Hz. Peygamberimiz (SAV), “Cennet anaların ayakları altındadır” müjdesini veriyor…
İsrâ Suresinin 23. ayeti kerimesinde, “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara of bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle” diye emredilmedi mi?
Allah, ana babaya iyi davranmayı emrediyor. Hatta önce ana diyor… Allah, ana babaya of demeyi bile yasaklıyor.
Kalkmışlar utanmadan o anaya, araba kullanma, sokağa çıkma diye emrediyorlar…
Siz hangi peygamberin getirdiği dini anlatıyorsunuz?
Kadını küçümseyen, hor gören, anasını da küçümser, hor görür.
Sizin İslâm’ı anlatmadığınız anlaşıldı…
Bari susun, milletin kafasını bulandırmayın, din düşmanlarının eline koz vermeyin…
*****
Mor Cepken
Yörük kadını yaşlanıp iyice deneyim kazanınca Kezbence olur adı. O oymağın bilge kişisi, akıl danışılanıdır artık. Göçebe Yörüklüğünün kadınlarına tanıdığı yüce bir haktır; “Mor Cepken.”
Erkeklerin ise korkulu rüyasıdır.
“Mor Cepken, Karacaoğlan türkülerinde geçer. Günümüzde Ege, Muğla, Antalya ve Toros Yörüklüğünde yaşlı kadınlar tarafından hâlâ bilinir. Yörük kızlarının çeyiz bohçasına önce “Mor Cepken” konur... Kenarları sarı simgelerle işlenmiş, yelek biçiminde, mor renkli bir giysidir.
Yörük kızları, sevdikleriyle evlenirlerdi. Başlık parası gibi alışkanlıkları yoktu. “Mor Cepken” evlilikte yeri, zamanı geldiğinde, darda kalan Yörük kadınının erkeğine karşı kullandığı bir boşanma özgürlüğünün simgesidir.
Mor renk ihanete uğramış, aldatılmış, aşkın rengidir. “Mor Çatı” adı oradan gelir. Bizler dünyaya “Mor Cepkeni” yeterince tanıtabilseydik, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü “Mor Cepken Günü” olarak kutlardık.
Evli Yörük kadını, ihanete uğrayınca ya da kocası tarafından aşağılanıp dövülünce, bir şekilde Mor Cepkeni giyip herkesin görebileceği bir yere otururdu. Bu tavır, “Ben bu herifi boşadım” demektir. O zaman akan sular durur, herkes işini gücünü bırakır. Masal anaları ile doğum ebeleri “Mor Cepken” giyen kadının çevresini alırlar.
Boşadığı kocası ise evinden dışarı çıkamaz, kahveye gidemez, kimse yüzüne bakmaz. Büyük ödün verip de karısına Mor Cepkeni çıkartamazsa ömür boyu dul kalacaktır. Kimse ona dul-şaşı kızını bile vermez. Körocak olarak kalır.
Göçebe Yörüklüğünün kadınına tanıdığı hakka, özgürlüğe bakın siz!
1800 yılların sonlarında Nazilli kasabasının Aydın dağlarında, dağa çıkarak kadın hakları için savaşan “Gizemli Kadın Efe” de bunlardan biridir. Ege yöresinin unutulmaz bir eridir.
Mor Cepken, Ege efelerinin giydiği bir giysidir. Buralarda efelik kadın erkek işi değil yürek işidir. Kybele, Artemis, Tahtacı Yörüklerinden bu yana bu topraklarda kadın baş tacıdır…
*****
TEBESSÜM
Masal
Adam, kitapçıya girdi. Tezgahtara sordu:
- Sizde “Kadınlara karşı zafer kazanan erkek” romanı var mı?
Tezgahtar:
- Var efendim, masal kitapları bölümünde bulabilirsiniz.
*****
GÜNÜN SÖZÜ
Kadın; bilmeyene 'nefs', bilene 'nefes'tir.
Şems-i Tebrizi
